-SK 11-

91 6 0
                                    

-Ada'dan-

"Biz çıktık teyze." 

"Tamam kuzum." diye seslendi mutfak kapısından, ayakkabımı giymeye başlarken Hilal ayaklandı.

"Beklesene lan." 

"Ya bana ne seni mi bekleyeceği-" daha sözünü bitirmeden yere kapaklanmıştı, gülme krizi tutmuştu beni. Apartmandakilere aldırmadan bağırarak gülüyordum. Ayakkabımı bağlayıp, biraz sakinleştikten sonra ayaklandım, Hilali yerden kaldırmak için elimi uzattım, kalkmak için elime yüklendi bende elimi yukarı kaldırınca ayaklandı.

"Allah böyle çarpar kuzum." 

"Kes lan."

"Kes sikerim belanı ha yavşak." dedim Acun'u taklit ederek, sonra ikimizde gülmeye başladık. Bizi çağırdıkları yer, teyzemin evimin iki  mahalle aşağısındaydı, bunlar böyle fakir olunca işte... Şaka be şaka ben seçmiştim kafeyi bana zorluk olmasın diye, yoksa bana ne onlardan... Yol boyunca hiç konuşmadık Hilal ile tabi ki Hilal, düşene kadar. 

"Lan ahahahahaha ya ahahahahahaha."

"Ya yeter amına koyayım." ben hala anırarak gülerken, kafeye varmıştık zaten.

"Selam, biz geldik." dedim büyük bir heyecan ile.

"Durun şimdi size bir şey anlatacağım." 

"Anlatma o olayı anlatma." dedi Hilal ama aldırmadım.

"Bu hahahhahaha bu hahahahahha hilahahahhaha kahahahah düşhahahahahha"

"Anladığım 'Bu'." dedi Sahra ben hala gülerken, ben Hilale kaş göz işareti yaptığımda ne demek istediğimi anlamış olacak ki Sahranın telefonunu çaktırmadan aldı. Sahranın telefonundan benim ismimi 'Polat' olarak değiştirdi. Bende tuvalete gideceğim ayağına müşterilerden birisinden benim telefonumdan Sahrayı aramasını istedim. Çocuk bende duyayım diye hoparlörü açmıştı. Sahra 2. çalışta açmıştı. Çocuk ise söyleyeceklerini zaten biliyordu.

"Alo Sahra ben Polat."

"Efendim Polat ?" 

"Sahra... Sana bi'şey söylemem gerek... Dün utandım yüzüne bakarak söylemeye." 

"Söyle."

"Biz, Gülsüm ile çıkıyor gibiyiz."

"Polat sen ciddi misin?" dediğinde Sahrayı tam karşımda gördüm, özel bir şey olduğu için masadan kalkmış olacak ki, beni görünce ikinci şoka uğradı garibim, bende o arada kendimi tutamayıp kahkahaya başlamıştım. Çocuğa ise kahkahalarımın arasından teşekkür ettim ve çocuk telefonu verip yerine geçmişti. Sahra ile masaya dönerken hala bana sövüyordu. 

"Tabi Sahra şok."

"Ada bim."

"Hilal migros."

"Beren bakkal." 

"Olmadı o kanka, 'Beren bakkala hoş geldiniz dııdıdıdıdı.' gibi durdu." deyip, gülmeye başladım. Ardından hepsi gülmeye başladı.

"Bir şey diyeceğim." diye söze başladı Beren.

"Biz yarın denize mi gitsek?"  

"Harbiden güzel olur, sizi boğmak için bahanem olur."

"Olmaz, Ada şimdi orada mayo falan giyer beni deli eder, olmaz o olmaz." 

"Ya ne olacak?" 

"Haşema giy tamam."

"Şort giysem?" 

Sanal Kardeşliği ✌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin