-SK 9-

85 6 0
                                    

-Sahra'dan-

Kızlarla ev bakmaya gitmek istemediğim için kendimi yurda attım. Dinlenmeye ihtiyacım vardı. Duş aldıktan sonra anneannemi bugün aramadığımı fark ettim ve hemen telefona koştum. Numarayı tuşladıktan sonra sabırsızca beklemeye başladım.

''Alo ?''

''Anneanne !''

''Kızım, sen misin ?''

''Benim anneannem. Nasılsın ?''

''İyiyim çimen gözlüm. Şimdi pazardan geldim soluklanıyordum. Sen nasılsın kuzum, alışabildin mi ? Yurdun nasıl ?''

''Ben iyiyim canım merak etme sen beni. Yurdum da gayet güzel. Hem oda arkadaşım da eski bir arkadaşım. Her şeyi var yurdun. Senin aklın kalmasın burada. Büşra ne yapıyor ? Üzmüyor demi seni ?'' Anneannemin sesini beklerken Büşra'nın sesi doldurdu kulaklarımı.

''Ben sen miyim de üzeceğim anneannemi ? Gayet iyiyiz biz. Hem odanı da aldım. Bu oda çok geniş, sen gelince benim eski odama taşınırsın artık.'' dedi 'eski' kelimesine baskı yaparak. ''Ah kuzum ya konuşmayalı hayal gücün genişlemiş senin. Dikkat et daralt mıyım Büşra o geniş hayal gücünü.'' dedim sahte bir sinirle.O uyuz olduğum kahkahasını patlattı. ''Hadi kapat ya dizim başlayacak.'' Şu kızın da dizi kolikliği öldürür insanı.

''Bak Büşra, şimdilik bir şey demiyorum ama iki hafta sonra okul açılacak. Hele bir televizyonun başında saatlerini harcadığını duyayım kaldırırım o televizyonu.''

'' Çok iyisin Sahra ya. İyi ki (!) hatırlattın. Of ya kapatırsın ya da ben yüzü-'' Cümlesini bitirmeden ben kapattım yüzüne. Normalde bana abla değilde 'Sahra' demesinin hesabını sorardım ama özlemiştim bacaksızı. Bir hafta da ergenlik seviyesi kat sayısı da artmıştı ayrıca. Ama bunu görmezden gelebilirdim.

Bugünün yorgunluğuyla kendimi yatağa attım. Uykusuzdum günlerdir. Bursa'ya ve bu odaya hala alışamamıştım. Yavaş yavaş kendimi uykuya teslim ederken telefonumun çalmasıyla bilincim açıldı. Beni uykumdan mahrum eden telefonun arkasındakine special küfürlerimi sıralarken açtım telefonu.

''Hı?''

''Ya öküz ya. Ulan insan arkadaşının telefonunu 'hı' diye mi açar gavat ?'' Arayan Polat'tı. Geldiğimde aramıştım en son onu. Ne kadar aramız iyi olsa da o olaydan sonra çekiniyordum onu aramaya.

''Dedi kız arkadaşına 'gavat' diyen çocuk.'' Önce güldü ama sonra gülüşü bir anda kesildi.

''Kız arkadaş...'' diye fısıldadı duyamayacağımı sandığı bir sesle. Tabi ki de mükemmel işitme sistemim sayesinde duymuştum ama belli etmedim.

''Sus bakayım ! Neyse, neredesin cano ?''

''Akıyorum gecelere ya. Aramasaydın diğer mekana geçen arkadaşlarımı kaçırmak zorunda kalamayacaktım Polat Bey.'' dedim gülüşümü saklayarak.

''Tabi canım ben de Bursa'dayım zaten.'' diye taklit etti beni.

''Nerede olayım Polat'ım ya. Yurttayım, Beren'i bekliyorum."
Biraz daha konuştuktan sonra Gülsüm aldı telefonu. ''Kuzu, sen bakma bu dangalağa. Biz tutmayalım seni. Zaten sesin uykulu geliyor. Sonra konuşuruz.''

''Tamam cano. Hadi iyi bakın kendinize.''

Telefonu kapattıktan sonra tam dalıyordum ki bu sefer anons yüzünden kalktım ayağa. Hay sizin anonsunuza arap sabunu fırlatayım.

''Sahra Demir, Sahra Demir ! Lütfen müdür odasına , ACİL !''

Telefonumu yanıma aldıktan sonra müdüriyete indim. Kapıyı açar açmaz şok oldum.

Sanal Kardeşliği ✌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin