Arkadaşlar lütfen oy ve yorumlarınıza ihtiyacım var.
Multi medyada Ayberk var :)) Keyifli okumalar canımcımlar ❤❤
Gözlerimi açmaya çalışıyorum ama bişey buna engel oluyor sanki. Karnımda ve başımda şiddetlenen acıyla yüzümü buruşturdum. Ambulansın sesleri duyulmaya başladı.
' Gör...ke.m ' sesimi duyurmaya çalışılıyordum ama fısıltıyla çıkıyordu. Bacaklarım ve kafamın altında hissettiğim ellerle kendimi karanlığa bıraktım.
Yavaş yavaş görüntü netleşmeye başladı. Ama ben nerdeyim ?
Karşımda küçük oldukça güzel bir park var. Parkta gözlerimi gezdirdiğimde salıncağın üstünde ağlayan bir kız çocuğu gördüm . Ama bu kız benim küçüklüğüm. Başındaki kadınsa bakıcımızdı. Kadın küçük kızı yani beni susturmaya çalışıyordu.
' Hayıy hayıy ben annemi iştiyoyum şeni iştemiyoyum' bi yandan ağlıyor bi yandan da minicik elleriyle yüzünü avucunun içine alıyordu .
' Balın kızım bi dahakine annenle geliceksin. Hadi gel sana pamuk şeker alalım ' bakıcı gülümseyerek küçük Balın ' ın yanaklarından öptü.
Küçük Balında heyecanla gözyaşlarını sildi ve bakıcının elinden tuttu.
' Annem le geyince de alıyız dimi abya
' Bakıcı hüzünle baktı.
' Tabi kızım ' bana hep yalan söylüyordu bi dahakine annenle geliceksin diyordu ama hiç bir zaman sözünü tutmadı.
Sonra birden her yer bembeyaz oldu. Arkamdan sevinç çığlıkları gelmeye başladı. Arkamı döndüm. Yine kenarda tek başına oturan küçük Balın ' ı gördüm. Elinde karnem vardı. İlk aldığım karnem . O gün herkesin annesi babası okula gelmişti . Ama benim babamın toplantısı annemin de işleri olduğu için gelmemişlerdi. Zaten hiç bir zaman gelmediler ki. Küçücük çocuğun kalbini paramparça ettiler. Bir kez olsun saçımı okşamadı annem . Minicik ellerimden tutup parka götürmediler . Küçük Balın 'ın yanına doğru adımlarımı yönlendirdim. Her adımımda anılar bir bir zihnimde canlandı. O masmavi gözleri dolmaya başladı. Gidip saçını okşamaya çalıştım ama elim içinden geçti. Doğruya bu sadece zihnimin bir oyunu. Küçük Balın kafasını kaldırıp bana baktı. Sanki dokunuşumu hissetmiş gibi . Gözlerin de hüzün , kızgınlık , öfke vardı . Ama en çok da özlem vardı . Bi kez olsun ümidimi kaybetmedim ben. Belki bir gün severler beni . Belki bir gün doya doya anne babama sarılırım diye. Her gece yorganın altında ellerimi açıp dua ederdim. Ağlardım. Hayaller kurardım.
İnanıyordum o zaman . Bir gün hayallerimin gerçekleşeceğine, mutlu olacağıma.
Büyüdükçe hayallerim de azaldı. Yavaş yavaş yok oldu . Zamanla ümidim de tuzla buz oldu . Kendi içime kapanmaya başladım. Küçükken de okulda hiç arkadaşım olmazdı. Kimseyle konuşmazdım.
Sonra mahkeme salonunda buldum kendimi birden. Yine ve her defasında olduğu gibi kenarda yanlız oturan ben. Hakim amca bana kimle kalmak istiyorsun dediğinde ' Farketmez ' sesim o kadar ruhsuz çıkmıştı ki şaşırmışlardı. Orda öylece hayatımın daha ne kadar mahvolabileceğini düşünüyodum. Kalbim paramparçaydı. Onarılması çok zor. Her gün daha da kuvvetli duvarlar örmeye başladım. Merve ve Görkem den başka kimsem yok. Sanırım artık gerçekten yapayalnızım.
Aslında yalnızlık o kadar da kötü değil. Sadece bazen birine ihtiyacın olduğunda yutkunamıyorsun. Derdini anlatacak kimse bulamıyosun. Bazen bi şarkı bazense hayvanlar tek dostun oluyor . Bazen dayanamayacak gibi hissediyosun . Sevgiye muhtaç kalıyosun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Prenses ( Askıya alındı )
JugendliteraturYeni bir hayat Yeni bir ortam Yeni bir kabus. Hayatım da hep bişeylerin eksik olduğunu düşünürdüm. Sanırım bu sevgiydi. Ne annemden ne de babamdan sevgi gördüm. Nerden bilebilirdim ki bi iddia yüzünden hayatımın değişeceğini o soğuk bakışlara maru...