18

1.1K 93 12
                                    

İyi okumalar!~


Luhan kendisine sabahın erken saatinde hediye edilen sulu öpücüklere uyanmasına sebep olduğu için kızmak üzereyken gülümseyerek hediyenin kimden geldiğini anımsadı.

"Uyan hadi uykucu. Bak gülümsüyorsun işte. Uyandığını biliyorum."

Sehun sevgilisinin yüzünün çeşitli noktalarına öpücük kondurmaya devam etti. Luhan sırtını dönmüş olduğu Sehun'a yüzünü dönerken gözlerini açtı.

Sehun açılan gözlerle gülümsedi ve "En güzel sabahımı yaşıyorum ve bunun birazdan bitecek olması canımı sıkıyor." dedi.

Ardından Luhan'ın üzerine eğdiği bedenini çekip sırt üstü yatağa attı. Bu sefer Luhan ne dediğini anlamadığı için doğrularak Sehun'un üstüne eğildi. Birden bire keyfini kaçıran neydi?

"Neden bitmek zorunda?"

Masumca sordu Sehun'un yüzüne dokunarak. Sehun komidinin üstündeki telefonunu alıp ışığını yaktığı ekrana baktı.

"Bak saat 07.45 olmuş bile."

"Yani?"

"Okula gitmek zorundasın Luhan."

Anlamamakta ısrar eden Luhan'a direkt söyledi Sehun. Okul Luhan'ın aklından tamamen çıkmıştı. Her şey tozpembeyken okulu düşünmek kimin aklına gelirdi ki?

"Nasıl unuturum."

Luhan yataktan kalkarken söyledi. Yönünü dolabına çevirip giyecek bir şeyler çıkartırken Sehun da onu yattığı yerden izliyordu. Küçük beden dolabın içine yeni yerleştirdiği kıyafetler arasında keşif yaparken Sehun sıkılmadan onu izlemeye devam etti. O an yıllar geçse de sıkılmadan yapabileceği şeyin Luhan'ı izlemek olduğunu fark etti. Evet, yıllarca onu bu şekilde izleyebilirdi. Belki yıllar yetmeye bilirdi ama yettiği yere kadar hem onu izleyebilir hem de sevebilirdi.

"Luhan?" diye sordu Sehun. Luhan arkasını dönmeden mırıldandı. "Hm?"

"Evlensene benimle?"

Luhan'ın dolabının içinde kaybolmuş bedeni duyduğu şeyle öylece kala kaldı. Bir an sanki nefes almayı unutmuştu. Eğdiği belini ve kafasını doğrulttu ve aynı yavaşlıkta arkasını döndü. Elleri gri bir kazağı sıkıca kavramıştı. Yatakta uzanan Sehun'u süzüp ne kadar ciddi olduğunu anlamaya çalıştı. Şaka yapmadığı yüzündeki ifadeden belli oluyordu. Çok kararlıydı.

"Ne?"

Sehun doğrularak omuz silkti ve sorusunu Luhan için bir defa daha tekrarladı. "Evlen benimle?"

Soru gibiydi ama açık açık bir istekti bu. Luhan'ın yüzünden anlık bir gülümseme gelip geçti. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Sehun'la evlenmek istiyordu. Hem de çok istiyordu ama şu an mı olduğuna emin değildi. Buna sonra karar verecekti. Boğazını temizleyerek masumca sordu.

"Şimdi okula gitmem lazım. Daha sonra evlensek?"

Sehun daha ciddi bir cevap bekliyordu ama Luhan yine onu güldürtecek bir şekilde cevap vermişti. Küçük kahkahalarına ara verip başını onaylarcasına salladı.

"Tamam, şimdi okula git ama daha sonra evleneceğiz, unutma."

Luhan kafasını sallayarak onayladı. Daha sonra elinde birkaç parça kıyafetle banyoya girdi. Bu onaylama açık bir 'Evet' demekti aslında. Luhan farkında değildi ama Sehun istediği cevabı almıştı bile.

***

Tao yaslandığı Kris'in göğsünden doğruldu. Sehpanın üzerindeki kumandayı alıp izledikleri filmi durduğunda Kris'in kendisine dönen başıyla bütün ilgisini çekmeyi başardığını anlayıp sordu.

Luna PienaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin