21

1K 94 11
                                    

İyi okumalar!~


Luhan, Sehun'un açtığı kapıdan içeri girip onu beklemeden salona ilerledi. Karanlık salonu ışığın düğmesine basarak aydınlattı. Ellerini beline yerleştirerek Sehun'un yanına gelmesini beklemeye başlamıştı. Sehun elindeki ceketi koltuğa atıp neşeyle Luhan'a yaklaştı. Luhan bugün evlilik teklifini kabul ettiğinden beri Sehun neşeden yerinde duramıyordu. Elleri Luhan'ın beline dolanacağı sırada Luhan gerileyerek bunu engellemişti. Sehun'un burnunu sürtmeye kararlıydı. Sehun şaşkın bakışlarını bu beklemediği hareketle ona çevirdi.

"Demek herkes düğünümüze davetli, öyle mi?" Sehun, Luhan'ın sorduğu soruyu anlamaya çalışarak başını salladı. "Keşke benim de haberim olsaydı. Düğünün ikimize ait olacağını sanmıştım."

"Zaten öyle Luhan. Dur bir dakika. Senin neyin var? Bunu sorun yapıyor olmazsın, değil mi?"

"Neden olamıyormuşum. Yaparım işte. Sehun sen benim kalabalıktan nasıl bunaldığımı bilmiyor musun? Doğum gününü hatırla, nasıl sıkıldığımı anımsa. Düğünümüzü de sıkıntıyla geçirmemi ister misin? Bugün ki tören senin doğum gününe oranla daha sakin olsa bile nasıl sıkıldım fark etmedin mi?"

"Luhan, ben büyük bir düğün istersin diye düşünmüştüm. Kalabalıktan nefret ettiğini bir an unuttum. Heyecandan düşünemedim. Üzgünüm herkese gerekli açıklamayı yapacağım. Söz veriyorum. Sen yeter ki canını sıkma."

Sehun tekrardan Luhan'a yaklaşıp yüzünü okşadı. Luhan bu sefer geri çekilmedi.

"Sehun! Yalnızca iki hafta var ve benim iki hafta içinde hazırlanmam lazım. Ah, tanrım! Nasıl yetiştireceğiz."

Luhan ağlamaklı ses tonuyla başını ellerinin arasına yerleştirdi ve koltuğa oturdu. Sehun da hemen yanına oturdu. Luhan'ın bu telaşlı hali hoşuna gitmişti. Kendi düğünleri için telaş yapması ise daha bir hoşuna gitmişti.

"Sen hiç merak etme. Ben her şeyi düşündüm bebeğim. Sana kısa gelen bu iki hafta bana nasıl uzun geliyor anlatamam."

Luhan gülümseyerek Sehun'a döndü. Burnunu bu kadar sürtmek yeterli gelmişti. Ya da Sehun'a daha fazla kıyamamıştı.

"Sehun ben pembe saçlardan sıkıldım ve bu renkte saçlara sahip evli bir çift olmak istemiyorum. Senin ve benim için yeni saç renkleri bulmamız lazım. Hem bir çift olduğumuzu gösteren saçlara ihtiyacımız yok çünkü onlar yerine yüzüklerimiz var."

Luhan lafı değiştirerek yüzük takılı olan elini havaya kaldırdı. Sehun o elini tutup nazikçe dudaklarına bastırdı.

"Senin için sarı rengi istiyorum. Benim için saçlarını yeniden sarıya boyar mısın?"

Luhan birazcık düşündü ve kafasını salladı. "Sen de benim için siyah yapacaksan, neden olmasın?."

"Anlaştık, yarın değişim için hazır ol." dedi Sehun.

"Tamam, ama ondan önce babamı diplomamla ziyaret etmek istiyorum."

"Nasıl istersen, öyle yaparız."

Luhan esneyerek ayağa kalktı. Bugün çok fazla yorulmuştu artık uyumak istiyordu. Odalarına doğru ilerlerken Sehun arkadan onu takip ediyordu. Luhan yatağa girdiklerinde Sehun'a düğünle ilgili detayları yarın anlatması için uyarılarda bulunurken konuşmasının ortasında sesi uykuya dalarak yok olmuştu.

***

Tao ve Luhan karşılıklı içeceklerini yudumlarken Luhan yeni arkadaşına düğünüyle ilgili bazı şeyleri anlatıyordu.

Luna PienaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin