Luna Piena

16

İyi okumalar!~

Sehun'la yedikleri yemekten iki gün sonra Luhan okul çıkışı eve gelip annesine akşam yemeğini yiyecekleri sofrayı hazırlamakta yardımcı olmaya başladı. Bugün özel bir misafirleri vardı. Sehun Luhan'ın annesiyle tanışmak için bugün onlara misafir olacaktı. Luhan annesinin Sehun'u seveceğini düşünüyordu. Böylelikle bundan sonra Sehun'da kalacağını söylediğinde annesi gönül rahatlığıyla izin verebilirdi. Yemekleri ve tabakları masaya taşırken oldukça heyecanlıydı. Eksik bir şeyin olmasını istemiyordu.

"Tatlım, sen gidip son hazırlıklarını yap. Ben burayla ilgileniyorum."

Luhan kafasını sallayarak merdivenlerden yukarıya çıktı. Kısa zamanda hazırlanmıştı. Duyduğu zil sesi de tam zamanında hazırlandığını bildirircesine çalmıştı. Kapıyı açmak için hızlıca aşağıya indi. Sehun'a kapıyı kendisi açmak istiyordu ama birileri kendisinden daha hızlı davranıp kapıyı açmıştı.

Annesi kapıda Sehun'un uzattığı çiçekleri koklarken Luhan da artık koşmasına gerek kalmadığını anlayıp kalan birkaç basamağı parıldayan gözleriyle Sehun'a bakarken yavaşça inmeye başladı. Sehun merdivenlerden gelen ayak seslerini fark edip kafasını çevirdiğinde yüzüne hemen bir gülümseme yayılmıştı. İçinden bugüne kadar belkide bininci defa 'Çok güzel.' diye geçirirken yutkundu. Annesi de Sehun'un dağılan dikkatini fark edip kendilerine ilerleyen oğluna döndü.

"Sehun çok kibarmış Luhan. Bundan daha önce bahsetmemiştin."

"Öyle, daha önce zaten konuşacak pek vaktimiz olmadı için anlatmamış olmalıyım."

"Kapıda kaldın Sehun, geçsene." Orta yaşlı kadın geçmesi için kenara çekildikten sonra elini uzattı. "Bu arada ben Yun Hee. Luhan sana salona kadar eşlik etsin. Ben de bu güzel çiçekleri suya koyup geliyorum."

Sehun Yun Hee'nin elini sıkıp eğildikten sonra Luhan'ın peşine düştü. Yun Hee de kapıyı kapatıp Luhan'a göz kırptıktan sonra mutfağa geçti. Luhan annesinin Sehun'u sevdiğini davranışlarından anlamıştı. Çünkü sevmeseydi aksi biri olup ilk anda kendisini belli etmeye başlardı. Gülümseyip Sehun'un yanına sokuldu. Kollarını Sehun'un boynuna dolarken Sehun da elleriyle ince bele sarılmıştı.

"Seni sevdi."

Luhan sarılmaları bitip Sehun'a önde yürüyerek yön gösterirken söylemişti. Sehun sevilmenin verdiği mutlulukla salona girdiğinde özenle hazırlanmış masa dikkatini çekmişti.

"Harika görünüyor. Senin gibi."

Sehun cümlesini bitirdiğinde Luhan kendisini bir masaya benzettiği için sevgilisine kızma fırsatı bulamadan Yun Hee yanlarına gelmişti.

"Acıkmış olmalısın. Hemen sofraya geçelim."

Yun Hee'nin doğrultusunda masaya geçmişler Luhan ve Sehun yan yana otururken Yun Hee yemekleri servis etmeye başlamıştı. Sehun tabağına konan yemekleri tek eliyle yerken diğer eliyle de masanın altından Luhan'ın elini tutuyordu.

"Hepsi göründüğü kadar lezzetli. Elinize sağlık."

"Teşekkür ederim Sehun. Luhan'la beraber hazırladık."

"Luhan'ın yemek yapabildiğini bilmiyordum." dedi Sehun.

Yanında oturan Luhan'a kısa süre bakmış sonra tekrar Yun Hee'ye dönmüştü.

"Çok nadir yapar. Bugün de o nadir günlerden biri."

"Bu kendimi özel hissettirdi." Sehun çekinmeden söyleyince Luhan da annesinin duymayacağı bir tonda söylemişti. "Zaten özelsin."