Ivy uzakta görünen okuluna baktı. Okul internette gördüğü okuldan çok daha farklıydı. Ama buraya gelmeye mecburdu. Hiçbir okul ona burs vermemişti. O da mecburen buraya gelmişti.
Elindeki bavulu sürükleyerek toprak yolda okula doğru ilerledi.
Okul oldukça kasvetliydi. Koyu kahverengi boyayla boyanmış olan binanın pencereleri demirliydi. Etrafta hiçbir bina yoktu. Ağaçların çoğu ölmüştü. Ivy buranın bir okul olmadığını bilse hapishane olduğuna bahse bile girerdi.
Yer yer ölmüş bitkiler olan yolda ilerledi. Okulun kapısına geldiğinde etrafta olan sessizlik onu ürküttü. Bavulunu kapının yanına bıraktıktan sonra ağır kapıyı iterek içeri girdi.
Okulun içi de dışı gibi kasvetliydi. Koyu mora boyanmış duvarların üstünde siyah çerçeveler vardı. Ivy bunlardan birine yaklaşınca okul ile ilgili bir gazete haberi olduğunu anladı.
Hemen arkasını döndü ve koridorda ilerlemeye başladı. Tuhaftı, etrafta hiç kimse yoktu. Ivy derste olabileceklerini düşündü, ancak bu da saçmaydı. Okul 2 gün sonra açılacaktı.
Etrafına bakarak yürürken birden önüne bir kız çıktı. Ivy irkilerek kıza baktığında sırtından bir ürperti geçti. Kız çok güzeldi, aynı zamanda ürperticiydi. Orta boyda olan simsiyah saçları, beyaz tenine dökülüyordu. Kızın menekşe rengi gözleri ona çevrildiğinde gözlerini kaçırdı. Kız başını hafifçe yana eğerek Ivy'ye baktı.
"Merhaba, ben Katrina."
Ivy kıza yeniden baktığında hafifçe gülümsediğini gördü. Ancak gözleri hala buz gibi bakıyordu. Ivy tekrar gözlerini kaçırdı.
" Bende Ivy."
Katrina gülümsemesini bozmadan Ivy'ye eliyle arkasını işaret etti.
" Sanırım müdür odasını arıyorsun. Orayı dene."
Ivy arkasındaki kapıya baktıktan sonra teşekkür etmek için önüne döndüğünde Katrina'yı göremedi. İşte bu onu gerçekten ürpertmişti.
Omuz silktikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Okulda Katrina gibi daha fazla kişi olmaması için dua etti. Kız onu ürpertmişti.
Ayrıca kızdaki ürpertici güzellik onu büyülemişti. Üstüne giydiği uzun kollu siyah badi ve koyu yeşil etek kıza gotik görünümü vermişti. Ağır, uzun botları da cabasıydı.
Ivy müdürün odasından kalacağı odayı öğrendikten sonra tekrar koridora çıktı. Müdür ona sağ tarafa doğru ilerlemesini söylemişti. Ivy koridorun sonuna geldiğinde merdivenlere baktı. Şimdi 5 kat aşağı inecekti ve depoda bulunan yatak odalarına ulaşacaktı.
İki kat indikten sonra tekrar Katrina karşısına çıktı.
"Selam Ivy."
"Selam."
Katrina tekrar hafifçe gülümsedikten sonra eliyle merdivenleri gösterdi.
"Sanırım odanı arıyorsun. Gel, göstereyim sana."
Ivy istemese bile Katrina'yı takip etti, başka türlü tek başına odasını bulabileceğini sanmıyordu.
Katrina en alt kata geldiklerinde Ivy'ye koridorun en sonunda bulunan karanlık kapıyı gösterdi.
"İşte burası"
Ivy şaşırmıştı. Sonuçta Katrina'ya oda numarasını söylememişti.
"Benim odamın hangisi olduğunu nereden biliyorsun?"
Katrina gülümsedi. Ivy tekrar ürperdi. Bu kız cidden korkunçtu.
"Benim odam da orası. Sanırım oda arkadaşı olduk."
Ivy bunu gerçekten beklemiyordu. Katrina ona gülümseyerek bakarken memnun görünüyordu. Ivy mecburen hafifçe gülümsedi ve arkasını döndü.
"Şey, o zaman ben bavulumu getireyim."
"Ah, onu hiç dert etme. Ben getirdim."
Anlaşılan Katrina Ivy'nin onunla kalacağını çoktan biliyordu.
"Ah, şey teşekkür ederim o zaman."
Katrina hafifçe gülümsedikten sonra eliyle odayı gösterdi ve yürümeye başladı.
Ivy arkasından onu takip ederken onu bekleyen koskoca bir yılı düşünüyordu.
Katrina kapıyı açtıktan sonra kenara çekildi ve geçmesi için Ivy'ye yol verdi. Oda Ivy'nin tahmin ettiği gibi koyu tonlara hakimdi.
Duvarlar şarap kırmızısına boyanmıştı. Üzerinde asılı duran siyah çerçeveler boştu. Kapının hemen sol tarafında siyah, iki kişilik bir dolap vardı. Yataklar biri dolabın karşısında olmak üzere yan yana iki duvara yerleştirilmişti. Her ikisinin de üstünde bir tane siyah raf vardı. Yatakların ortasında bir komodin, üstünde iki tane gece lambası vardı. Çalışma masaları yatakların ayak ucuna yerleştirilmişti.
Ivy bavulunun sağ taraftaki yatağın üstünde durduğunu farketti. Katrina ona döndü ve tekrar gülümsedi.
" Dolabın sağ tarafı sana ait. İstediğin gibi yerleştir."
Ivy başını salladı ve bavuluna doğru ilerledi. Eşyalarını dolabına yerleştirdikten sonra yatağın üstüne oturdu. Katrina da yatağına oturmuş, onu izliyordu.
"Saat geç oldu Ivy. Uyu istersen."
Bu tavsiyeden çok emir gibi gelmişti Ivy'ye. Başını salladı ve dolaptan pijamalarını aldı. Etrafına bakınarak banyoyu aradı. Ancak odada giriş kapısından başka kapı yoktu.
"Odanın hemen ilerisinde kahverengi bir kapı var. Banyo orada."
Ivy başını salladıktan sonra odadan çıktı ve banyoya doğru ilerledi. Katrina'nın söylediği kahverengi kapıyı görünce içeri girdi ve tuvalet kabinlerinden birini açtı. Giyindikten sonra odaya doğru ilerlemeye başladı. Kapıyı tıklattığında Katrina açtı ve ona bir anahtar uzattı.
"Bir dahaki sefere anahtarını unutma. Her zaman kapıyı açmam."
Ivy tekrar başını salladıktan sonra odaya girdi. Elindeki kıyafetleri dolabına koyduktan sonra yatağına girdi.
Uykuya dalarken Katrina'nın sesini duydu.
"Cehenneme hoşgeldin melek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ BAHAR
Ciencia FicciónIvy Sanders. Yeni başladığı okuluna uyum sağlamaya çalışırken gerçek kimliğini öğrenecek. Çocukluğundan beri bildiği her şeyin bir yalan olduğunu fark edecek. Şans eseri geldiğini düşündüğü okul, aslında önceden hazırlanmış bir oyun. Güvenebileceği...