Multi Çağatay :)
"Nilay yeter!"
"Yetmez! Çağatay'ım gitti benim."
"Yakında dişlerin de gidecek bırak şu çikolatayı!"
"Çağatay'a dişlerim bile az!"
En sonunda dayanamayıp bir kahkaha attım.
"Kızım iyice komikleşmeye başladın. Ne yaptın, içtin mi? Doğru söyle bak."
"Neyi içtim mi?"
"Doğru senin bir şey içmene gerek yok. Oksijen bile kafa yapıyor sana."
Bu sefer kahkaha atan o olmuştu.
"Oksijen neydi ya?"
O kahkahalara boğulurken artık içtiğine emin olmuştum.
*
"Yat artık yatağa Nilay."
"S-sen b-benim a-annem m-misin? N-niye k-karışıyorsun?"
"Üşüyor musun? Bu havada mı?"
"S-sana n-ne? Ü-üşürüm ü-üşümem s-sana n-ne y-yani?"
Elimi alnına götürdüm.
"Nilay çok sıcaksın."
"D- değil m-mi? Ç-çok a-ateşliyim."
Zorlukla söylediği espirisi üzerine ona "Ciddi misin?" bakışları attım. O da titrek bir kahkaha attı.
"Bir daha bu kadar içmek yok! Hadi yat ateşini düşüreceğim."
"A-ateşli o-olmam b-benim s-suçum m-mu?"
"Yat."
Büyük çabalar sonucu Nilay'ı yatağa yatırıp ateşini ölçtüm; 39 derece!
Bir tane tasa soğuk su doldurdum ve yanıma bez aldım. Bezi sürekli soğuk suya daldırıp çıkarıyor, sonra da Nilay'ın alnına sürüyordum. Büyük çabalar sonucu ateşini de düşürdüm. Sonra da onun yanına yattım ve uyudum...
*
"Nilay! Nilay kalk okula geç kalacağız!"
"Biraz daha anne!"
"Nilay! Ben senin annen değilim!"
"Baba bekle iki dakika!"
Beni önce annesi, sonra babası mı sandı yani? Gercekten mi?
"Nilay! Ben erkek bile değilim ne babası?"
"Abla? Bak söz 5 dakika!"
"Senin ablan yok ki!"
Gözlerini açıp bana baktı sonra tekrar kapattı!
"Doğa! 5 dakika!"
"Okula geç kalacağız Nilay! Zaten dün erken çıktın! Bir de içmeye gitmişsin. Sokakta 'O Çağatay buraya gelecek!' diye bağırırken yakaladım seni."
"Ama gelecek..."
Dün kullandığım tası alıp lavaboya gittim ve içine soğuk su doldurdum. Nilay'ın yanına gittim.
"Susuzluk mu uyku mu?"
"Tabi ki de uyku!"
"Bunu sen istedin!"
Telefonları kenara çekip üstüne soğuk suyu adeta fırlattım. Soğuk damlalar yüzüne gelirken çığlık atıp doğruldu.
"Susuzluktan kastın bu muydu?" diye cırladı.
"Sen ne bekliyordun Nilay?"
"Su içmemek yerine uyumak gibi bir şey falan?"
"Peki ben sana niye öyle bir şey sorayım?"
"Ne bileyim ben ya?"
"Kalk ve şu saçını düzelt Nilay."
"Of peki!"
O sırada arkamı dönmem ile aynayı görmem bir oldu. Ben de pek iyi durumda sayılmazdım.
Nilay'ın verdiği pijamaları çıkartıp, formamı giyinip, saçımı düzelttikten sonra Nilay'ı beklemek için yatağa oturup titreyen telefonu aldım.
"(Şimdi) Çağatay'ımm:
Doğa sana bir şey sor..."Hemen telefon kilidini açıp mesajı okudum.
"Doğa sana bir şey soracağım. Nilay yanında mı?"
"Evet neden ki?"
"Ona ayrıldığımızı söyler misin? Abisi sayesinde pek güzel şeyler öğrenmedim."
"Bunu niye bana söylüyorsun?"
"Abisi. Okulda da yanına yaklaşamıyorum zaten."
"Tamam."
5 dakika sonra nihayet Nilay lavabodan çıkınca ona "Sonunda!" bakışları atıp konuştum;
"Bugün Çağatay 'Nilay yanında mı?' diye bir mesaj attı."
"Sen de evet dedin."
"Aynen. Sonra da bana pek güzel olmayan bir mesaj attı."
"Sana çıkma teklifi etti sen de kabul ettin, değil mi?"
"Hayır. Attığı mesajı okuyorum."
Nilay bana merakla bakarken telefonumu açıp mesajı okudum.
"Ona ayrıldığımızı söyler misin? Abisi sayesinde pek güzel şeyler öğrenmedim."
"Bunu niye sana söylüyor?"
"Abin. Okulda da senin yanına gelemiyormuş zaten."
"Şaşırmadım."
Durumu kabullenmiş şekilde bana bakarken ben de telefondaki saati gördüm.
"Nilay! 15 dakika kalmış!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Ol
Historia Corta1 yıldır sevdiğiniz çocuk ile en yakın arkadaşınız sevgili olsa ne yaparsınız? Gidip ona "Benimle Ol." der misiniz? Yoksa arkadaşınız için her şeyden vazgeçip pes mi edersiniz? Pes etmiş bir kızın tüm çabalarına yeniden başlama hikayesi... ** Bölüml...