5.BÖLÜM-TESADÜF

9 2 0
                                    

Arkadaşlar farkındayım biraz kısa ve geç gelen bir bölüm oldu ama idare edin bilgisayarımda bir problem vardı vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin iyi okumalar!!!

''yine mi sen?''dedim ellerimi havaya kaldırırken olabildiğince sinirli bir ses tonuyla birkaç saniye suratıma öküzün trene baktığı gibi baktıktan sonra nihayet''en o kızsın''dedi ''rehin aldığım'' hah şunu bileydin!

Masal rüyaya rüya ceme en sonunda hepsi bana baktığında '' meşhur soyguncu çocuğumuzdur kendisi''diye açıklama yapmak zorunda kaldım bu sırada ''çok konuşmada ellerini kaldır'' diye tersledi uyuz canlı. o böyle deyince ''kör müsün?kızın elleri zaten havada!''diye tersledi onu beyinsiz niye böyle yapmıştı ki bu? Ben şaşkınlıktan ağzımı beş karış açarken arkasından etmediğim küfür kalmayan cem o uyuza karşı beni savunmaya devam ediyordu rüya onları susturmak için ''sesinizi keser misiniz?''dediğinde başımız beladan kurtulduğunda onu alnından öpmeyi aklımın bir köşesine yazarak yere çömeldim bankadaki herkesin yaptığı gibi...

Birkaç dakika sonra siren sesleri duyulduğunda kurtulacağımızı anladım ve kahraman türk polisleri tarafından kurtarılmayı beklemeye başladım çok geçmeden komiser olduğu düşündüğüm kişi''çık dışarı etrafın sarıldı, bir yere kaçamazsın''diyerek soyguncu çocuk ve diğer iki arkadaşlarını içinde bulundukları delilikten kurtarmaya çalışıyordu ama tabii ki hayatım dizileri aratmadığı için soyguncu çocuk ta oradakiler gibi kafama silahı dayayıp polisi beni vurmakla tehdit etti ve istediklerini yaptırttı

''önce gideceğimiz yolu güvenli hale getireceksiniz bir polis bile görürsem kız ölür eğer buradan biz sağ salim çıkarsak kızda sağ salim evine döner''diye yine içine düştüğü belaya beni de bulaştırdığında kafama dayalı olan silahı umursamamaya çalışarak''ne yapıyorsun sen yaa?'' dedim ''gittiğin her belaya beni de bulaştırmak zorunda mısın?''

''evet''dedi küstahça maskesinin altından sırıttığını görüyor gibiydim ben ne diyeceğimi düşünürken ''hatta''dedi beni cevap verme zahmetinden kurtararak''arkadaşların da bizimle geliyor'' ben daha bir hayır bile diyemeden bizi paketleyip bir arabaya bindirdiler hayır madem beni kaçırıyordu tamam ben alışkındım da neden arkadaşlarımı da işin içine katıyordu ki ama tuhaf bir şekilde her ne yaparsa yapsın ondan bize bana zarar gelmeyeceğine dair bir his vardı içimde...

---

''ya sen niye sürekli karşıma çıkıp duruyorsun yok sen kesin bana takip cihazı falan yerleştirdin''dediğimde ''hee çok meraklıydım ya bende sana diye cevapladı pislik! ''aferin''dedim ''bu kez banka gibi adam akıllı bir yer soymayı akıl edebilmişsin'' bana silahını göstererek''ben sana çeneni kapa diyeyim mi yoksa dilinden bu arkadaş mı anlar?'' diye cevap verdiğinde gerçekten susmam gerektiğini anladım...

---

Birkaç iddialaşma ve atışmadan sonra yine karanlık sokağa gelmiştik o günki gibi karanlık bir sokağa gelmiştik ama bu kez bay uyuz biraz ilerideki evinde kalacağımızı nedense burası bana tekin gelmemişti hani o filmlerde sıkça gördüğümüz tinerci yuvası sokaklardan biriydi sadece silahlı mafya babaları eksikti yani o derece... insanların yanından geçiyorduk aslında pek yürüdüğümüz de söylenemezdi soyguncu çocuk ve arkadaşları bizi ittiriyorlardı karanlık ve soğuk sokakta ilerledikçe it kopuk sayısı azalıyordu ve eve birkaç adımlık yolumuz kalmıştı bu mutlu edici bir şeydi en azından bizim için... derken birkaç kişi önümüzü kesti yüzlerini karanlıktan göremiyordum içimde cumartesi olduğu halde sabahın köründe kalkan çocuğunki gibi bir his vardı''arsız''dedi ses ''yine karşılaştık'' soyguncu çocuğa hitaben söylemişti bunları demek ona arsız da diyorlardı ha... onun gerildiğini hissediyordum hemde baştan aşağı...onu bu kadar sinirlendirenleri görmek istiyordum bu yüzden tüm dikkatimi onlara verdim gördüğüm şey şok olmama yetti olamaz bunlar onlardı!

Soyguncu ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin