5.BÖLÜM

147 15 4
                                    

BURAK'IN AĞZINDAN;

Hayatımın giderek garipleştiğini düşünerek eve gittim.Kapıyı açmak için anahtarımı çıkartmıştım ama ben kapıyı açamadan Işık açtı.
"Hoşgeldin Burak.Sevgilinin yanından ayrılabilmişsin"

"Işık cidden iyi değilim.Bugün benim ile uğraşma."

"Ne oldu?"

"Bugün anne ve babamın ölüm yıl dönümü."

"Burak konuşmak istersen ben buradayım"

"Sağ ol ama ben biraz yalnız kalsam iyi olucak"dedim ve odama çıktım.Üstümü değiştirdim ve yatağa uzandım.Ailemi düşünmeden duramıyordum.Derken kapı açıldı ve Işık içeriye girdi.
"Kusura bakma kapıyı aralıklı görünce girdim öyle."

"Önemli değil.Birşey mi söyleyecektin?"

"Ben seninle konuşmak için gelmiştim.Üç saattir buradasın."

"Üç saat mi? Sanki daha 5 dakika geçti"

"Burak annenlerle ilgili konuşmak istiyorum.Anlatırsan rahatlarsın"

"Anlatmama gibi bir şeçeneğim varmı?"

"olabilir ama benden kurtuluş yok "

"doğru yok "

"ben üzüldüğüm şeyleri hep birileri ile paylaşırım içim rahatlar sende bana anlatabilirsin güven bana "

" peki Ben daha yedi yaşıma yeni girmiştim.Böyle bir iki hafta geçmişti aradan annem ve babam oturma odasındaydılar. Bende resim defterimde boyalarımla birşeyler karalıyordum. Çok mutluydum o gün. Daha sonra annemin mutfağa giden ayak seslerini duydum.Birden ev alev aldı. Annem mutfaktaydı babam ise hemen odamın kapısını açtı. Beni elimden tutup dışarı çıkaracakken beni kapıdan dışarı attı. Sonra annemi kurtarmak için içeri girdi. Ama alevler her yeri sarmıştı. Gözlerimin önünde annem ile babamı kaybettim. Ağlamamı komşular duydu ve beni oradan uzaklaştırdılar.Hiçbir akrabamız olmadıği için beni yetimhaneye götürdüler.Hayatımın en acı günüydü.O gece sabaha kadar ağladım.İşte o ağlama son ağlamam oldu.O günden sonra gözümden tek bir yaş bile dökülmedi.Ağlamaya çalıştım ama olmadı."

"derinmiş seni üzdüysem kusura bakma"

"Hayır üzmedin.Aksine dediğin gibi rahatladım.Yanlış anlamazsan biraz uyumam lazımda."

"Yok önemli değil iyi geceler."dedi ve gitti.Ben de yeniden uzandım.Ailemi düsünürüm sanıyordum ama sadece Işık'ı düşünüyordum.Derken uykuya daldım.Yine ateşlerle kaplı bir yerdeydim.Hızlıca ateşlerin içinden çıkışa doğru ilerlemeye başladım.Tam çıkışa ulaşmıştımki içeriden Yağmur ve Işık'ın sesleri geldi.Farklı farklı yerlerde duruyorlardı ve yanmak üzereydiler.Birini seçmemi isteselerde ben her ikisinide kurtarmalıyım.Koşacaktımki ateşler etrafımda bir duvar oluşturdu.O sırada Yağmur ve Işık'ın sesleri kesildi ve ben o anda uyandım.Sabah olmuştu ve okula gitme vakti gelmişti.Üstümü değiştirdim ve hemen aşağıya indim.Kahvaltı yaptıktan sonra okula gitmek için çıktık.Yürürken Işık yanıma geldi ve "Burak nasıl oldun? İyimisin?"

"Senin sayende daha iyiyim.Teşekkür ederim."

"İyi olmana sevindim"dedi ve gülümsedi.Çok içten ve sıcak bir gülüşu vardı.Sanki her gülümsemesinde karanlık yok oluyor,sorunlar çözülüyordu.Bu sırada okula gelmiştik.Tam okula girecekken Yağmur geldi ve "Burak yalnız konuşabilirmiyiz?"diye sordu.Ben de "olur"dedim ve okulun yan tarafına doğru geçerken Yağmur ağlamaya başladı.
"Yağmur ne oldu?"

"Burak güçlerimi sıradan bir insan gördüğü için bilgeler tarafından uzaklaştırıldım.Artık kalacak yerim yok"

"Böyle söyleme bizde kalabilirsin.Hatta ben bilgelerle konuşabilirim "dedim ve göz yaşlarını sildim.
"Konuşsanda birşey değişmez.Seni dinlemezler bile.Ama yinede bunu düşünmen bile yeter."

Meta DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin