12.BÖLÜM

102 10 2
                                    

BURAK'IN AĞZINDAN;

Bir anda Işık kayboldu ve ben kendimi bir çocuk odasında buldum.Odanın duvarları gökyüzüne benziyordu.Odada bir kapı ve bir pencere vardı.Pencerenin yanında üzerinde gemi deseni olan bir nevresim örtülü olan yatak vardı.Yatağın karşısında dolap ve dolabın yanında da küçük bir çalışma masası ile birliklikte resim çizen ufak bir erkek çocuğu vardı.Yavaşça çocuğa yaklaşınca çocuğun ben olduğumu gördüm.Tam çocuğa dokunacakken kendimi sokakta yanan bir evin önünde buldum.Burası ailemin eviydi.
Gözlerimden yaşlar süzülürken normale döndüm.
"Burak sen iyimisin?"diye sordu Işık endişeli bir ses tonuyla.
"İyi değilim Işık.Yine o günü hatırladım.Ailemin öldüğü günü."dedim ve istemsizce durdum.Hislerim giderek soluyordu.
"Burak sakin ol lütfen."dedi Işık.

"Olamıyorum Işık.Dayanamıyorum bu acıya."

"Benim yapabileceğim birşey varmı?"diye sorduğunda içimde birşeyler kıpırdadı.
"Beni öpersen belki daha iyi hissedebilirim."dedim Işık'a yakınlaşarak.
"Şansını zorlama Burak"

"Az önce öyle söylemiyordunuz Işık hanım.Açık açık karşılık veriyordun."dedim ve gülümsedim.Işık birşeyler söylemeye çalışıyordu ama kaçacak bir yer bulamamıştı.Tam Işık'ı öpecekken Melek birden içeriye girdi.
"Özür dilerim ben Işık'ı yalnız sanıyordum."dedi telaşla.
"Ben böcek gördüm de Burak o yüzden geldi"dedi Işık.
"Biz de zaten aşağıya iniyorduk.Birşey mi oldu Melek?"diye sordum ben de.
"Sinan'la yemek yapmıştıkta.Onu haber vermek için gelmiştim."dedi ve Işık'a bakarak odadan çıktı.
" aferin burak mutlusun heralde yaptığından ? Kız yanlış anladı."

"aslında doğru anladı yani."dedim gülümseyerek.Işık bana garip garip baktıktan sonra yatağından yastığı aldığı gibi kafama fırlattı.
"Işık ne yapıyorsun ya?"

"ne yapıyora benziyorum senden güzelce sinirimi atıyorum "

"Madem öyle al bakalım"dedim ve yastığı geri fırlattım.Tam Işık tekrar bana atacakken Melek aşağıdan seslendi ve aşağıya indik.
"Sanırim meşguldünüz"dedi Sinan alaycı bir şekilde.
"Sinan utandırmasana çocukları."dedi Melek alaycı bir şekilde.İkimizde birşey demeden masaya oturduk.Yemekten sonra Işık'ın kolundan tuttuğum gibi odaya çıkarttım.
"Burak neden beni buraya getirdin şimdi?"diye sordu Işık şaşkınlıkla.
"Yarım kalan bir işimiz vardı."

"Burak sakın yapma.Bak yine biri gelir falan.Hem odalarda kamera var unuttunmu."

"Doğru söylüyorsun.Şu kamera işine bir el atmamız lazım."dedin ve hemen profesörü aradım.Profesöre ulasamamıştım ama görüntülerden kameraların yerini bulup kapattım.
"Artık rahat edebiliriz Işık"dedim gülümseyerek.

"ya delirdin mi Burak?"

"delirdim senin aşkından olamaz mı "

"Bunu asla yapmayacağım Burak."

"Şimdi yapmazsan okulda herkesin içinde öperim seni görürsün"

"demek beni tehtid ediyorsun öylemi? Sence ben kanarmıyım peki "

"Hayır kanmazsın ama bu bir tehdit değil."

"Burak sakın "

"Hatta şimdi bizimkilerin önünde yapabilirim.Dur onları çağırayım."dedim ve kapıya yöneldim.
"Burak dur saçmalama"dedi Işık panikle.
"O zaman seninde istediğini söyle."dedim ve Işık'a yaklaştım.

"oldu paşam başka? "

"hadi ama sende kabul et şimdi bak kimse yok "

"peki .Ben de istiyorum Burak.Seni-"dedi ve durdu.

Meta DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin