Aşk-ı Esaret- Anka

-6.Bölüm-

14.03.2017

***

Aleyna'nin söyledigi herşey beynime ulaşmaya başladığında, kendisinin yapmadığı birşeyi benden istemesinin ne kadarda ironi oldugunu düşünüyordum. Ben daha cevap veremeden Aleyna çoktan kendi kendine kafasında kurdugu şeyleri bana sıralarken, nereden geldigini anlamadığım bir top kafama çarptığı anda elimdeki telefon yeri boyladı. Tam olarak ne oldugunu anlamadığım için etrafa baktığımda biraz ilerimde duran topu görmem ile, topun çarptığı yer kendisini belli etmek istermiş gibi bir anda ağrıdı. Bir elimle kafamı ovarken bir elimlede yere düşen telefonumu alıp kulağıma dayadım ve Aleyna'nin hala devam konuştuğunu fark ettigimde gözlerimi devirdim.

"Hey küçük kız bakarmısın?"

Sesin geldigi yöne baktığımda, yan yazlığın bahçesinden bana bakan sarışın bir kız gördüm. Kız mahcup bir şekilde arkamda kalan topu göstererek "Şey, kussura bakma. Yanlışlıkla olduda.. " diyip ağzında birşeyler gevelemeye başladı. Kız hala devam konuşurken, arkamı dönüp topu aldım ve tam kıza atacağım sırada, sarışın kızın yanında gördügüm kişi ile oldugum yerde kaldım.

Dudaklarımın arasından istemsiz bir şekilde "Burak?" ismi döküldü. Bu ismi söylemem Aleyna'nında dikkatini çekmiş olacakki, bir anda "Burak kim?" diye kulağıma dogru bağırdı. Onca şeyi duymadığı halde bu ismi nasıl duymayı başardığını gerçekten çok merak ediyordum.

Dikkatimi tekrar Burak ve yanındaki sarışın kıza verdigimde, sarışın kızın Burak'ın beline sarıldığını fark ettim. Kız Burak'a hayran bakışlar yollarken gözlerimi devirdim. Bu kız milletini anlamıyordum. Yok yani. Burak'ta ne buluyorlardı gerçekten çok merak ediyordum.

"Topu atsan artık"

Kız bakışlarını Burak'tan çekip bana baktı. Kıskanç ve öldürücü bakışlarını atarken, benim dikkatim sadece Burak'taydı. Dünkü Burak ve şimdi karşımda olan Burak aynı kişiler olamazlardı. Dün bana yaptığı o iğrenç olaydan sonra o endişeli ve yardım etmeye çalışan Burak sanki yok olmuş gibiydi. Onun yerine hiç birşey umrumda olmayan, duygusuz bir Burak gelmişti.

"Güzelim yanımdakine boşuna bakıyorsun..." Sarışın kızı bakışlarım buldugunda, kendi eliyle kendi vücudunu baştan aşağıya dogru gösterip "Yanında benim gibi biri varken, senin gibi sünepe kılıklı birine asla bakmaz" diyerek sırıtmaya başladı.

Çakma sarışının dediklerine sadece göz devirdim. Eger Burak'in benim olmasını istersem, zaten olurdu ama ilgi alanıma girmedigi için, umrumda degildi.

Kız bana bakıp pis pis siritirken, aklıma gelen şeyle bende ona gülerek baktım. O kıza söylediğinin cevabını güzel bir şekilde verebilirdim. Ama cevabı söylemek yerine göstermek bana daha cazip geliyordu. Telefonda hala Burak'ın kim oldugunu ögrenmeye çalışan Aleyna'ya "Bir dakika bekle" deyip telefonu eşofmanın cebine koydum.

Burak ve sarışın kız beni pür dikkat izlerlerken, elimde tuttugum topu bir kaç kez havaya atıp tekrar tuttum. Sanki Burak ne yapmak istedigimi anlamış gibi kız ile arasına biraz mesafe koydugunda, sarışın Burak'ın bu yaptığını anlamaya çalışır bir şekilde ona bakmaya başladı. Burak ise yanındaki kızın bakışlarını görmezden gelerek, bana bakıp gülerken göz kırptı.

Bunu fark eden sarışın bana baktığında bende ona bir gülücük yollayıp göz kırptım. Kızın yüzünde biraz önce olan sinir yerini şaşkınlığa bırakırken, derin bir nefes aldım. Topu hızlı bir şekilde onlara dogru attığımda, işte nasıl bir şans ise, top gitti sarışın kızın yüzünün tam ortasına çarptı.

Kız çarpmanın etkisi ile arkaya dogru düşerken, kızın attığı çığlık ve bana yönelik olan sözlerini çok iyi bir şekilde duydum. Pek fazla umrumda olmadığı için, hala bana gülümseyerek bakan Burak'a baktım. Sanki bu yaptığım onun çok hoşuna gitmiş gibi bir hali vardı. Artık nasıl bir ruh hastası ise, yanındaki kız arkadaşına yaptığım onun hoşuna gitmişti.