-1-

287 23 50
                                    

İlk defa burdan çıkıyordum daha önce çıkmıştım ama hatırlamıyor, olabilirdim bu an benim için çok değerliydi.

Bu yetiştirme yurdundan kurtuluyordum. 10 senedir burda yaşıyordum. Derin bir nefes aldım heyecandan miğdemde kelebekler uçuşuyordu. Dışarı kapısındaki güvenliğe selam verdim ve elimdeki küçük bavul ile son bir kez arkama baktım ve güvenlik kapısından çıktım .

Dışarı çıkar çıkmaz yüzüme serin bir hava çarptı, sonunda olak istediğim yerdeydim şu anda kendimi özgür bir kuş gibi hissediyordum.

Yavaş yavaş yürümeye başladım etrafa bakınıyordum etrafımda barımsı yerler vardı. En az içkili yeri seçmeye çalışıyordum. Zaten açıkmıştım bu sabah, kahvaltıyada yetişememiştim. Sağ tarfımda düzgün bir kafeye benzer bir yer vardı bu yurda geldiğimden beri biriktirdiğim belirli miktara param vardı.

İçeri girdim bir masaya oturdum. Garsonları bekledim. Uzun boylu, yeşil gözlü, geniş omuzlu bir garson geldi.Bana menüyü verdi biraz bekledi o arada ben menüye bakıyordum.

"Ne istersiniz hanımefendi?"dedi.

Biraz düşündükten sonra "Klasik hamburger yanınada icetea" dedim. Garson çocuk defterine bişeyler not ettiken sonra, masadan uzaklaşıp gitti.

Etrafıma bakınıyordum neyseki cam kenarında bir yere otumuşum. Dışarıya baktım bir kız, bir erkek elinde sigarayla yürüyordu. Sigara bence çok yanlış bişeydi insanlar kendi kendilerine bile bile zarar veriyordu. Asla sigara içmemiştim ve içmiycektim.

Biraz daha etrafıma bakındım. İki tane kız birlikte yürüyordu biri mor diğeri mavi saçlıydı, ikiside uzun boyluydu. Mor saçlı kız mavi saçlıya bişey, dedi ve mavi saçlı kız gülmeye başladı. Gözlerimi onlaran ayırdım ve içeri baktım. O arada daha demin gördüğüm garson bana doğru geliyordu, elinede bir tepsi vardı.

Yemeklerimi masaya bıraktıktan sonra "Bu güzelliğe adını sorabilıirmiyim?" dedi.

Çocuk çok kibardı bundan başıma kötü ne gelebilir ki diye düşündüm ve "Merhaba ben Alev " dedim.

"Bende Ediz, galiba buralarda yenisin seni ilk defa görüyorum" dedi tatlı çocuk.

"Evet çocuk yetiştime yurdunan yeni çıktım " dedim.

"Tamam o zaman görüşürüz güzellik" dedi arkasına baktı "Malum işler bekliyor " dedi ve gülümsedi, çocuktaki gamzeler çok tatlıydı.

"Görüşürüz" dedim sonra bende ona gülümsedim ama nasıl görüşeceğimiz hakkında küçük bir fikrim yoktu.

Sonra Ediz arkasını döndü ve gitti. Bende yemeğime başladım. Bu hamburger çok güzeldi yetiştirme yurdunda böyle şeyler pek verilmezdi ama yinede biliyordum. Hamburgeri silip süpürdüken sonra Ediz geldi tabağımı alırken "Nasıl olmuş beğendin mi güzellik?" dedi.

Ben ise "Mükemmel olmuş" dedim.

Ediz "Beğendiğne sevindim, o zaman ben sana hesabını getireyim mi yosa bişeyler daha içermisin? " dedi çok cana yakın bir çocuktu.

"Sen en iyisi hesabı ve bir şişede su getir ikiside olsun " dedim ve Ediz'e gülümsedim oda bana gülümseme ile karşılık verdi.

Arkadan bir adam Ediz'e seslendi "Hadi Ediz gelsene " dedi.

Ediz adama döndü "Tamam baba geliyorum "dedi.

"Hemen geliyorum " dedi ve gitti. Burası Ediz'in babasının mıydı ? O zaman niye burda çalışıyordur ki? Belki maddi durumları iyi değidir diye düşündüm.

Etrafıma bakınmaya devam etim. Hava yavaş yavaş karamaya başlamıştı. Saatime baktım saat 7:30 du saat beş buçukta yetiştirme yurdundan ayrılmıştım yarım saate burayı bulmuştum ama birbuçuk saat buradamıydım zaman su gibi akıp gitmişti.

O arada Ediz yanıma geldi hesabı masaya koydu çantamdan para çıkartırken "Burada yakınlarda pansiyon yada otel gibi biyer varmı? "diye sordum.

Ediz biraz düşünüken sonra "Evet, iki sokak sağda bir pansiyon var diye duymuştum " dedi.

Ben o arad parayı kutuya koyarken "Teşşekürler" dedim sonra Ediz parayı aldı ve gitti kısa bir süre sonra kutuyla geri geldi para üstünü aldıktan sonra biraz bahşiş bıraktım.

Ediz'e "Görüşürüz"dedim oda bana "Görüşürüz güzellik" dedi.

Kafemsi yerden çıktım. Ediz'in dediğine göre iki sokak ileride bir pansiyon vardı. Yürümeye başladım 5 dakika sonra sol tarafımdan bağrışmalar geliyodu. Bir köşede 4 kişi birini sıkıştırp dövüyordu.

"Param nerde ?!" diye gürledi biri, galiba bu onların liderleriydi.

"B-bu güne sözleşmemiştik!" dedi dövülen adam.

"Benle oyun oynama!" diye gürledi bidaha.

Liderin sağ arkasındaki ona bir bıçak çıkardı ve verdi.

Tam liderleri bıçağı eline almıştı ki liderin akasınadi benim tarafımdakı adam benim olduğum tarafı gösterip "Orda biri var." dedi beni kastetmişti onlaradn hızlı davranıp hemen bir yere saklandım kaçsaydım daha çok dikkat çekerdim.

Merdiven boşluğuna.

Tahminimce lider ve bir adam bu tarafa koşuyordu. İkiside soluk soluğaydı. Tam yanımda durdular ve etrafa bakındılar liderin yanındaki çocuk "Pardon Tuna ben burda biri var sanmıştım" dedi.

Liderlerinin adı Tuna'ydı demeki bu arad Tuna'yı biraz inceleme fırsatı bulmuştum uzun boyluydu, yüzü vicuduna göte küçüktü, kahverengi rengi olan gözleri vardı tonunu tam seçememiştim, geniş omuzluydu, vicudu yapılıydı, dışarıdan bakılınca yakışıklı denebilirdi, aramızda bir metre vardı ama o beni farketmemişti.

Tuna "Tamam Egemen ama bidahakine daha dikkatli ol." dedi. Onlar geri döndüler bende derin bir nefes verdim. Tuna yere düşürdüğü bıçağı yerden aldı ve adama sordu.

"Son bir dileğin var mı?" adam öksürdü ve

"Lütfen yapma desemde yapacaksın o yüzden Ecem'den uzak dur." dedi 'adama bak bu halinde bile sevgilisini düşünüyor çok romantik' diye geçirdim içimden.

Tuna güldü, böyle bir durumda nasıl gülebilirdi vicdansız. Elinde olan bıçağa kısa ama keskin bakışlar attı.

Bıçağı yukarı kaldırdı ve birdağa kahaka atı. Sonra bıçağı adama sertçe dokundurdu. Adamın karnına bıçak girmişti Tuna bıçağ aldı ve sayamayacak kadar fazla şekilde karnına sapladı en sonunda bıçağı adamın karnından çıkardı ve biryere fırlattı.

Tuna "İşimiz bitti gidiyoruz." dedi. Diğerleride peşinden geldi.

Bende pansiyona doğru yola çıktım. O arada telefonum çaldı bilmediğiğm bi numara arıyordu açtım ve;

"Alo? " dedim.

"Ben çocuk yetiştirme yurdu müdürü Esma Hanım Alev'lemi konuşuyorum ? " dedi Esma Hanım.

"Evet Esma Teyze" dedim.

"Alev sana büyük bir süprizim var!" dedi.

"Birileri seni evlat edinmiş!" dedi.

İzinsiz çoğaltılamaz, basılamaz, kopyalanamaz. Yaplılacaksa mesaj kutum açık.

Umut Köşesi (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin