-9-

23 3 3
                                    

Hemen koşmaya başladım. Hılıca arka kapıya gidiyordum. Soğuk hava yüzümü ve ciğerlerimi yakıyordu.

"Sakin ol Alev bişey olmayacak." diye tekrarlıyordum.

Okulun arka kapısındaki güvenlikler beni görünce hemen çeklidi.

Anlam veremedim.

Koşarak okuldan çıktım. Hemen ilk gördüğüm kafeye girdim. Heryer boştu. Hızlı adımlarla oturdum. Arka cebimden telefonumu çıkardım ve Nehir'i aradım;

"Alo, ben kafedeyim." dedim soluk soluğa.

"Tamam şimdi birşeyler düşünelim." dedi emir verircesine.

"Kaçayım, intihar edeyim, yurta geri geleyim, uçayım." dedim hızlıca.

"Deli misin sen!?" diye bağırdı Nehir telefonun öbür tarafından.

"Şaka yapmıştım." dedim bebekler gibi.

"Tamam, neyse düşün avanak." dedi stresli bir ses tonuyla.

"Evin anahtarları sende var mı?" diye sordu bana Nehirişkomm.

"Yok, ama hizmetçiler beni içeri alır." dedim.

"O zaman eve git ve kendini odana kitle." dedi ve güldü.

"Çocuk muyum ben ya!" dedim mızmızlanırken.

"Varsa başka planın söyle." dedi, sen niye bukadar zekisin.

"Aman yok tamam ben sana evde yazarım." dedim ve onu öptüm.

Kafeden birşey alımadan çıkılmaz doğru ya!

Yanımda duran garsonu yeni farketmiştim "Bir kahve." dedim.

Uzun zamandır kahve içmiyordum. Bu uzun zamandır sevgilimden uzak durmak gibiydi.

Garson hızlıca kahvemi karton bardakta getirdi. Garsondan hemen hesabı istedim.

Hesabı ödeyip masadan kaktım, elimde kahvem ile.

Hızlıca taksi bakınıyordum, ileride Egemen'i gördüm.

Etrafa bakınıyordu sanki birini arar gibi. Gözleri beni buldu ve hemen bana doğru koşmaya başladı, bende farklı tarafa koşmaya.

Umut Köşesi (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin