Tenime değen onun sıcaklığı ile yavaş yavaş uykum geliyordu. Bu çocuk gerçekten tuhaftı,hem de çok çok tuhaf. Başlarda onu geri zekalı sanıyordum. Sonra ise anlamasının biraz daha az olduğunu yani Qsu düşüklerden. Şimdi ise sadece bu kişinin henüz daha çocuk olduğunu düşünüyorum.
Kirlenmeyi, kirletilmeyi bilmeyen, yalan söyleyemeyen, saf,iyi kalpli,herşeyi eğlenceye vuran, sürekli gülümseyen,çok tatlı ve sadece yalnız bir çocuk. Hayır hayır o sadece bir baş belası, hem de en belalılarından ve sakız gibi olanlarından. Şuna bir bak kendini kaçıran adamın yanında öylece rahat rahat yatıyor. Asıl benim yanımda tedirgin olmalısın, asıl benden korkmalısın, sana yapacaklarım çok ağır şeyler. İnan bana Lu han, benimle tanıştığın için, beni tanıdığın ve yanımda bu kadar rahat olduğun için pişman olacaksın. Neden mi? Çünkü ben Ejderhayım. Sadece yok etmeyi bilenlerden ve görevimi en iyi şekilde yapacağım, bundan öncede olduğu gibi.
..................
Kris daha fazla dayanamadı ve vücudunun algıladığı sıcaklık ile gözlerini kapattı. Tuhaf derece de rahat hissediyordu. Biraz dinlenmek için uykuya teslim etti bedenini.Çoktan Luhan ın horultuları kulağına ulaşmıştı bile.
....
Sabah odaya giren güneş ışınları ile gözlerini araladı. Önce hafif bir şekilde gerindi ve aklına gelen şeyle hızla yataktan kalktı. Çünkü yanında olması gereken baş belası benden yoktu. Luhan o neredeydi Kris dün geceyi hatırladı. Ona;
'ne zamandan bu yana bu kadar yakışıklısın' diye sormuştu safça. Belki de bu kadar güvenmemeliydi.Bu kadar yanında rahat olmasına izin vermemeliydi. Sahi Kris ne zaman bir kurbanı ile aynı yatakta yatmıştı ki. Ama onun o geveze hali, sarhoş hali,kendisine bakarken parlayan gözleri ahh hadi ama Feci halde kandırılmıştı Kris. Kızgınlık ve öfke ile ayağa kalktı ve ceketini hızla üzerine geçirdi bir yandan da tıslıyordu kendi kendine;
'Umarım.... Umarım Luhan bunu yapmamışsındır? Feci halde ödeteceğim sana bunu.' evet şimdi Luhan Ejderhanın diğer yüzüyle karşılaşacaktı. Kris derin bir nefes aldı ve hızla odanın kapısına yürüdü. Hışımla merdivenlerden indi ve burnundaki dumanı sağa sola püskürtüyordu. Bir yandan da Luhan ın ayakkabısına gizlice yerleştirdiği böceğin sinyallerini bulmaya çalışıyordu. Eee o bir profesyoneldi, hiç bir şeyi riske atıp, şansa bırakamazdı. O ejderha lakabını boşuna almamıştı. Şimdi o lakaba yakışır bir şekilde davranacak ve o veledi doğduğu güne pişman edecekti. Bunu gözünü bile kırpmadan yapacaktı.
Hızlıca aşağı indi ve motel sahibine doğru yürüdü;
'Dün gece yanımda olan çocuk onu gördün mü?' motel sahibi Kris in sert ve hiç bir mimik bulunmayan yüzüne baktı bir süre. Korkmuştu hemde çok korkmuştu kekeleyerek;
'Se-sevgilin mi? Eğer o-onu soruyorsan sabah erkenden giderken gördüm onu.Deli gibi sırıtıyordu' diye cevap verdi. Kris' in yüzü iyice kasılmış ve sinirlenmişti. O bücür kendisini sevgilisi olarak göstermişti, bir de yetmezmiş gibi, sırıtarak kaçıyormuş. Kris i enayi yerine koyduğu kandırdığı için kim bilir ne kadar mutlu olmuştur? diye düşündü Kris. Cebinden cüzdanını çıkardı ve biraz şaşırarak baktı. Cebinde ki paralar da yoktu, yani bir kısmı yoktu.Şimdi tam olmuştu işte. Bir de kurbanı tarafından soyulmuştu. Bunu mafya aleminden biri duysa Kris in bütün itibarı, balkonda sallanan çamaşırın itibarından berbat halde olurdu.
O küçük böcek hem kendini kandırmış,hem kendisi ile alay etmiş, hem de kendisini soymuştu. Kris daha fazla ne kadar sinir olabilirdi ki? Kadına bir tomar para çıkardı ve masaya hışımla koyduğu gibi arabasına koştu. Homurdanıyordu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ KENDİME KAÇIRDIM
FanfictionKoltuğunda ki yaşlı adam elinde ki belgeleri hırsla yere fırlattı ve karşısında ki uzun boylu gence tıslarcasına emretti; '' 'O' nun en değerlisini kaçıracaksın Kris. Kaçıracaksın ve ben Xiu' yu dize getireceğim.Benim planlarımı mahvetmenin ne de...