.........................................KRİS..............................................
Ben Wu Yi Fan, yer altında ve yer yüzünde düşmanlarımın bildiği tabirle Kris. Park Holdingin arkasında ki büyük yüce Ejderha Kris. Yıkılmaz,yenilmez,tereddüt etmez,irkilmez,korkmaz,kibirli,istikrarlı,gözü kara ve en önemlisi net adam olan Kris.Bakışlarım da kuzey kutbunu, gözlerimde Cehennemin en ücra köşesini hissettiren Kris. Her olayda ne yapacağını bilen, tereddüt dahi etmeden herşeyi yapabilen Kris.
Nerede benim o kararlılığım? O tereddütsüzlüğüm ? Netliğim? Şuan kendimi Dünya' dan soyutlanmış hissetmemin nedeni ne? Ya da şuan şu saniye ne yapabileceğim hakkında hiç bir fikrimin olmamasının nedeni ne? Heykel gibi, tek bir hayati organımı oynatamamın, karşımdaki manzara yüzünden benliğimi bile unutmam neden?
Luhan! Xiu Luhan! Çinli bir adamın oğlu olan Luhan! Bu dünyada kesinlikle ve kesinlikle bana tezat olmak için yaratılan Luhan. Bütün dengemi altüst eden küçücük ,şımarık ve güzel bir veled olan Luhan.
Tao ile iş hakkında koyu bir sohbete dalmıştık. O an herşeyi bekleyebilirdim, bir füzenin gelip tam salona düşmesini, bir yanardağın patlayıp salonuma magmanın girmesini, yada yırtıcı bir hayvanın tam salonumun ortasında bulunmasını. Her şeyi beklerdim ama karşıma bu şekilde, bu tavırla çıkabilecek bir Luhan kesinlikle ve kesinlikle beklemediğim bir şeydi.
Yatak odasının kapısının açılmasıyla bakışlarım otomatik olarak o tarafa yönelmişti ki, gördüğüm görüntü ile gözlerimin eş zamanlı açılması bir olmuştu. Ve nefesimin kesilmesi. Luhan üzerinde sadece benim gömleğim ve bu haliyle bu şekilde karşımda bana doğru yürüyor ve ağzından çıkanlar ;
'Krissieeee . Bornozunu bulamadım ve senin gömleğini giydim. Sende duş almayacak mısın?'
O dudaklarını mı ısırıyor, ve hafif topallayarak bana doğru mu yürüyor? Ne 'Krissieee' mi? 'Bornoz' mu? 'gömlek' mi? 'Bende mi duş alayım?' Bu çocuğa ne oldu?
.............................................. yazar bakış açısı.....................................
Luhan iki şaşkın göz eşliğinde topallayarak ve dudağını ısırarak Kris in tam karşısına geldi ve Kris' in tam kucağına kuruldu. Poposu tam olarak Kris' in dizlerinin üzerinde, kollarını Kris'in boynuna dolamış, kafasını Kris in göğsüne yaslamış bir şekilde nispet yapar gibi Tao' ya bakıyordu.
Bu bakışlar bir nevi 'Heyy! Panda! uzaklaş o benim' demin tam karşılığıydı Luhan için. Ve hareketlerinin karşılığı ise 'Bu adam beni becerdi' oluyordu. O görüntüyü verdiğine emindi.
Yavaşca dudaklarını büzdü ve hala hayati bir belirti sergilememiş olan kucağına oturduğu adamın yüzüne baktı. Masum bakışları,büzdüğü dudakları ve kırpıştırdığı kirpikleri ile çok tatlı ve'masum' duruyordu. Ha birde dün gece bir Ejderha tarafından saldırıya uğramış! gibi.
Kris in boynunda olan ellerinden birini saçlarına daldırdı ve dudaklarını büzerek konuştu;
'Sana dün gece kibar olmanı söylemiştim. O kadar çok tur yaptık ki, sayısını bile hatırlamıyorum. İçinde gerçekten bir Ejderha varmış Krissiee' dedi aegolu sesi ile Tao yu ve kendisine hala şaşkın bir şekilde bakan adamı umursamadan.
Sonra başını bir an Tao ya çevirdi ve gıcık bir gülümseme kapladı yüzünü. Tekrar Kris'e döndü ve;
'Ahh ne kadar da düşüncesizim misafirimiz varmış. Neden misafirimiz var demedin ki, bak nasıl çıktım karşısına. Salonda yalnızsın sanıyordum Krissiee.. Çok utandım şimdi ama'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ KENDİME KAÇIRDIM
FanficKoltuğunda ki yaşlı adam elinde ki belgeleri hırsla yere fırlattı ve karşısında ki uzun boylu gence tıslarcasına emretti; '' 'O' nun en değerlisini kaçıracaksın Kris. Kaçıracaksın ve ben Xiu' yu dize getireceğim.Benim planlarımı mahvetmenin ne de...