Bölüm 6=BU BİR RÜYA=

495 43 62
                                    

Sessiz geceyi,sarhoş hali ile yarım yamalak söylediği şarkılarla bölüyordu Luhan. Aklı başında değil, sanki herşey yolundaymış gibi karşısında ki kaçırıcısıyla, dağ evinin önünde yıldızların altında içki içiyordu. Daha doğrusu kaçırıcısı olan adam içiyor Luhan ise onu sinir ederek,onun içkisinden tırtıklıyordu. Bu Luhan için çok da zor olmamıştı aslında, onunda kafasını dağıtmaya, birşeyleri unutmaya, belki başka bir şeyleri yapmaya cesaret toplaması lazımdı ve bu içki onun için gerçekten çok güzel bir sunum gibi görünmüştü. 

Kris ise karşısında su gibi içki içen çocuğa bakıyordu. Belki de ilk defa ona böyle uzun bakıyordu. Bakışları sert, anlaşılmaz, soğuk,ürpertici (ve seksi,yazar diyor) olabilirdi ama bu karşısında ki salak! çocuğu izlememesine engel değildi tabi ki...

Kris şimdiye kadar Luhan ı çocuk,toy ve işe yaramaz olarak tanımıştı. Hatta Luhan hakkında ona edinilen bilgiler bile bu çocuğun umursamaz olduğunu,işe yaramaz olduğunu, fevri olduğunu yazıyordu sayfa sayfa. Kris bugün görmüştü asıl olan Luhan' ı, asıl Luhan' ı. Onun gözlerinde gördüğü korku değildi, yalvarmak değildi, onun gözlerinde sadece hayal kırıklığı vardı. Ve Kris kendisine ilk defa öyle gözlerle bakan birini görmüştü.

......Flashback.........................

'Bunu yapmak zorundayım' 

Kris korku dolu değil, endişeli değil, yalvaran hiç değil, ona farklı bakışlarla bakan Luhan' ın üzerine geldi ve dolap ile kendi bedeni arasında sıkışan Luhan' ı iyice sıkıştırdı olduğu yere.

Bunu tabi ki yapmak istemiyordu, neden istemiyordu oda bunu bilmiyordu ama bir şekilde bu çocuğa zarar vermek istemiyordu. Yine de yapacaktı, yapmak zorundaydı eğer o yapmazsa başka birisi gelecek ve belki de en acı verici şekilde bunu yapacaktı. Belki Kris bunu kendisi yaparak onun acısını biraz olsun yaşamasını sağlardı.

Elinde ki bıçağı Luhan'ın gözlerinin hizasına getirdi ve hala korkmayan Luhan'ın kafasını hafif sağa doğru eğdi. Luhan sadece titriyordu, ne ağlıyor, ne yalvarıyor , ne de başka bir tepki veriyordu. Sadece deli gibi titriyordu.

Kris bıçağı Luhan'ın sağ kulağına getirdi. O senelerce işkence teknikleri üzerinde çalışmıştı. Bir insana en büyük acıyı vermeyi, bir insanı tek dokunuşla etkisiz hale getirmeyi, bayıltmayı,öldürmeyi gayet iyi biliyordu. Kris aynı zamanda bir insana zarar verip,aynı zamanda o zararı en aza indirmesini ve o insanın bir şekilde daha az acı çekmesini de nasıl yapacağını biliyordu. Kanıt istiyorlardı ve bu kanıt elbette ki bu çocuğun kanından başkası olmayacaktı.

Sol eliyle Luhan'ın sağ kulağını kavradı ve sağ elindeki bıçağı Luhan'ın kulak ile kafası arasında ki birleşen yere koydu. Sadece tek bir hareketi şuan bu çocuğun acı içinde çığlık atmasına neden olabilir hatta acıdan bayıltabilirdi. 

Kendini cesaretlendirdi ve tam eli ile bedeni de harek edeceği sırada beline dolanan kollar ve göğsüne gömülen yüz ile ne yapacağını bilemedi. Şuan öyle bir durumdaydı ki, aklı bile almıyordu. Bu çocuk asıl ondan kaçması gerekirken, ona zarar verenin kendisinin olduğunu bilirken yine de azrailine sığınıyordu. Yine de ondan medet umuyor, ona sokuluyordu. Bu farklı birşeydi. Kris in ömrü boyunca yaşamadığı, hissetmediği, farkında olmadığı birşeydi. Sahi bu neydi?

Luhan Kris'in yapmak üzere olduğu hatayı anlayınca, sessiz sessiz titrerken aklına gelen ilk şeyi yapmış ve ona sığınmıştı. Azrailine sığınıştı, ona sokulmuştu. Bunu şuan neden yapıyordu bilmiyordu. Başından bu yana kendisine kötü davranan bu adama, onu kaçıran,döven, geriz ekalı yerine koyan bu adama neden, bilmeden,onu tanımadan bu kadar güveniyordu bilmiyordu.

SENİ KENDİME KAÇIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin