Jack , lanet olası samentayı bulmak zorundaydı.Amber'a o aptal açıklamasını yaptıktan sonra geldiği cehenneme geri gidebilirdi.Zaten kendisi gitmek isterdi , onları yok yere terk etmemiş miydi zaten.Jack Bir süre işe gelemeyeceğini bildirmişti büroya , aramaya nerden nasıl başyacağını bilmiyordu.Aklına gelen tek şey George amcaydı , en son 5 ay önce görüşmüşlerdi , George amca amber'ın doğum günlerini asla atlamazdı ama bu defa gelmemişti.Arayıp son bir aydır hasta olduğunu ve iyileştiğinde amber'ı görmeye geleceğini söylemişti.George amca amber'ın kendisine kırılmasına dayanamazdı bu sebepten gerekçesini önceden amber'a bizzat bildirmişti.Jack öncelikle tekrar George amcaya gitmeye karar verdi ne yapağı hakkında belki onun bir fikri olurdu.Şimdiye de bir fikir sunamamıştı ama jack'in başka çaresi yoktu.Kurabiye dükkanına gitmekle işe başladı aslında George amca hasta olduğunu söylemişti ama yinede buraya geleceğini biliyordu.George amca samentadan başkasına güvenemezdi söz konusu kendi dükkanı olunca.Kapıyı açtığında George amca masada oturmuş büyük bir dalgınlık içerisinde elindeki kağıda bakıyordu.Jack yavaşça yaklaştı ancak henüz jack'i fark etmemişti göz göze geldiklerinde George amca şaşkınlıkla donakaldı.
Heyy merhaba George amca , seni bu kadar düşündüren şey umarım bir kadın değildir.
J-jack ! hahahahaha hayır hayır kesinlikle bir kadın olmasını isterdim.Seni gördüğüme şaşırdım , beklemiyordum her zaman haber verip gelirdin.
Bu defa böyle olsun yaşlı George ,Hasta olduğunu öğrenince gelip görmek istedim.
Ah! teşekkürler jack her zaman kibar bir adamdın.Amber nasıl? Bir sorun yok ya?
Beni çok fazla zorluyor George amca , sürekli annesini görmek istediğini söyleyip duruyor.Samentanın bizi terk etmiş olması bile bu isteğini kırmıyor.Sadece ve sadece onu görmek istiyor.
İşte benim inatçı kızım.Peki ne yapmayı düşünüyorsun?Yıllardır samenta ortalarda yok.İzine ne sen ne de ben rastlamadık.
Ah bilmiyorum!En ufak bir ip ucu bile yok.
Jack beynini kemiren düşüncelerle kıvranırken , George amca ona özel kurabiyeler getirmek üzere masadan ayrıldı.Masada bıraktığı yırtık kağıdın ucunda eskiden samentayla yaşadıkları kasabanın adresi vardı.Sanırım okuduğu ve onu şaşkına çeviren şey bir mektuptu.Jack adresin tam olarak yazmadığını anlayınca şüphe çekmemek için kağıda hiç dokunmadı.Dışarıyı izlerken Mektubun samentadan olma düşüncesi tüm vücudunu harekete geçirmişti elleri titriyordu.Jack içinden tanrım neler oluyor? diye geçirdi.George amca yıllardır kendisine yalan mı söylüyordu?Tanrım !! bunu yapmış olamazdı.Eğer samentayla görüşşeydi dedektif bunu çoktan ortaya çıkarmıştı.Ne yani sadece mektuplaşıyorlar mıydı?George amcanın kendisinden bunu saklamış olma düşüncesi onu çılgına çevirdi ama sakin olamalıydı.George amca elinde tabakla geri döndüğünde jack sahte bir gülümseme takındı.
Bu gece sende kalabilir miyim yaşlı George?Yarın londraya dönüp araştırmalarıma başlayacağım.Umarım onu bulurum.
Tabi , istediğin kadar kalabilirsin jack evimin kapıları her zaman sana ve amber'a açık.Bulabileceğini sanmıyorum.Eğer ortaya çıkmak isteseydi çoktan çıkardı.Amber'a üzülüyorum , Benim tatlı meleğim annesiz olmak istemiyor çünkü bu onun en doğal hakkı fakat şartlar...Y-yani olaylar bu şekilde gelişti samenta ortadan kayboldu.
Jack başıyla onayladı.Fakat aklında dönüp duran şey George amcanın şartlar.. diye yarım bıraktığı cümleydi.Ne şartı ? Sanırım ağzından yanlış birşeyler çıkmak üzereydi ve bunu erken fark edip cümleyi yuvarladı.Hava karardığında çoktan George amcanın evine varmışlardı.George amca elindeki ajandayı sıkıca tutuyordu.Jack'in aklına o ajandayı didik didik etme düşüncesi çoktan yerleşmişti bile hiç kaçışı yoktu.Jack salonda sızmış gibi yapıp gözlerini kapayarak George amcanın uyumasını bekledi böylece George amca jack'in uyumasına güvenip daha dikkatli düşünüp harketlerini kısıtlamayacaktı.Jack her zaman zeki bir adamdı.Yaklaşık 3 saat sonra yerinden yavaşça doğruldu.Sanırım 3 saatte biraz kestirmişti ara ara.Gözleri her yerde ajandayı aradı.Ancak George onu ortalıkta bırakmayacak kadar dikkatliydi.Odasına yavaşça girdi horultuları inananılmaz derecede gürültülüydü aslında bu derin uyuduğuna işaretti böylece jack'in olası tıkırtılarını fark etmeyecekti.Ah tanrım ajanda tam baş ucunda duruyordu.Jack minik minik adımlarla yavaşça kendine doğru çekti.Hızla odadan çıkıp salondaki koltuğa oturdu.Ajandayı açtığında bir sürü alınmış not vardı hepsi dükkan ile ilgiliydi.6-7 sayfa sonra ikiye katlanmış bir kağıt buldu ve heycanla açtı.
Benim tatlı samentam,
Mektubunu aldım , iyi olmana çok sevindim.Bende çok iyiyim rahatsızlığım ufak birşeydi ancak Amber'in doğum gününe gitmedim.Senden gelen mektuptan sonra Jack'e olası süphe uyandıran davranışlarım gerçekleşebilir diye şimdilik tedbir aldım. Jack şu anda benim evimde.Rose hergününü seni sorarak geçiriyormuş ve sonunda jack'i seni bulması için ikna etmiş.Jack bu defa bir şekilde seni bulacaktır.Kasabayı terk etmeni öneriyorum bir süreliğine.Seni çok sevdiğimi unutma , görüşmelerimiiz bir süre daha mektuplaşma şeklinde devam etsin böylesi daha güvenli.Her zaman yanındayım tatlım.
George amcan
jack'in kalbi ağzından fırlayacakmış hissiyle eli istemsizce ağzına gitti.Ve samentanın mektubunu bulabilme düşüncesiyle sayfaları karıştırdı.İstediği şey sayfa arasından yere düştü jack'in gözleri doldu , önce kendini sakinleştirmeliydi.Tanrım Onu terk eden bir kadın nasıl onda bu kadar heycan barındırabiliyordu.Kalbi hatta tüm organları acıyordu.Sonunda cesaretini toplayıp zarfı açtı ve mektubu çıkardı..
George amca,
Seni çok özledim , Hergün görme isteğiyle yanıp tutuşuyorum ancak bu mümkün değil jack'in bana ulaşmasından korkuyorum.Amber rose , benim minik rose'um nasıl?Bana yeni fotoğrafını gönder.Hergün nefesim kesiliyor özleminden ama şuanda şartlar buna müsaade etmiyor.Bu arada ben iyiyim Michael ile beraber rusya ya gitmiştik kasabaya yeni döndük.Bana nasıl olduğunu anlat amca ve hastalığın ilerledi mi?Tüm olanları anlatmanı istiyorum.Seni çok seviyor ve özlüyorum...
Samenta
Jack öfkeyle yumruğunu sıktı.Şuanda tüm evi yerle bir etmek tüm eşyaları parçalara bölmek istiyordu.Fakat bu George amcayı uyandırır ve samentaya ulaşmasını engelleyebilirdi.İçindeki öfkede boğuluyormuş gibi nefesi kesildi.Nefesi normale dönene kadar gözlerini bir noktaya sabitleyip sakinleşmeye çalıştı.Lanet olası fahişe onu bu adam için terk etmişti Michael diye bir orospu çocuğu için..Jack'in bedeni derin sarsıntılar geçiriyor ve ayakta durabilmek için direniyordu dev bir kasırga kalbinden parmak uçlarına kadar bedenini yıkıp geçiyordu.Zarfın arkasındaki adrese baktı not etti.Adresin kasaba kısmı yoktu.Masadaki parça buna aitti yani bir zamanlar samentayla yaşadığı kasabanın adının yazdığı kağıt parçası.Jack adresi defalarca okumaya dalmıştı.Heyy! bu , yaşlı Michael'ın adresiydi.Jack bir bir küfürleri sıraladı.Tamam Michael ozamanlar 55 yaşında olabilirdi ama kendisine ve samentaya göre oldukça yaşlıydı.Şimdi o fahişe 26 yaşında Michael ise tam 60 yaşındaydı.Jack'in gözleri büyüdü tanrım Michael'ın davasına baktığım sıralar sık sık bize gelir bahçeyi şeyrederdi.Samenta sen tam bir fahişesin sana nasıl aşık olabildim? Küçük bebeğimizi bile düşünmeden o adamla aldatılmıştım.O yaşlı piç seni becerebiliyor muydu acaba? diye içinden konuşurken birden midesi bulandı.Yüzündeki iğrenen bir ifadeyle aklındaki düşünceleri kovmaya çalıştı.Ajandayı sessizce olduğu yere bıraktı ve tekrar salonda uzandı.Fakat gözüne bir damla uyku girmemişti.
Sabah erkenden George amcaya hoşkal demişti.Arabaya atlayıp tam 2 saat sonra kasabaya varmıştı.Kasabanın girişinde arabadan indi ve öfkeden derin derin nefes alıyor kalbinde ise lanet olası parçalar her yanını deliyordu...
![](https://img.wattpad.com/cover/47785562-288-k996171.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Yaprakları
Любовные романыHer cicek narindir , her kadın gibi..Eger kadınlar ile yeryüzünde bir şeyler benzeyecekse bunlar cicekler olmalıdır. Manolya , papatya , Nilüfer , sardunya , zambak ve dahası..Hepsi birbirinden farkli , essiz guzellikte ve ayrı ayrı hikayeleri olan...