Jack kapının sesiyle irkildi , ardından aynada ki kendi suretiyle başbaşa kaldı.Sam'i üzdüğü için kalbi sızladı ancak sam'in kendisiyle kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor olmasından sıkılmıştı ve bu çok gurur kırıcıydı.Hak etmişti çünkü bu oyunu o başlatmıştı.Fakat tüm bunlara rağmen yinede içinde birşeyler huzursuzdu.Nereye gitmişti? jack bir anda kendine gelip banyodan fırladı.Hala belinde havlu vardı , yolda kendisi için aldıkları kıyafetlerden birini paketten çıkardı.Üzerini giyinip sam'i aramaya başladı.Oteli neredeyse karış karış aramıştı ve sonunda sam'i barda bir adamla sohbet ederken gördü ve oda sam'in hemen yanında ki sandalyeye oturdu.
'' Heyy sam , arkadaşınla sohbetini bölmek istemem ama seninle konuşmam gereken şeyler var''
''Kes şunu jack!! Defol git burdan!!''
''Gitmemi mi istiyorsun gerçekten sam?''
''Evet tam şuan da tüm dünyadan defolup gitmeni istiyorum ve varlığını bir daha hatırlamamak!!''
''Peki öyleyse kabul''
Jack yavaş adımlarla ilerleyerek barın kapısından çıkmıştı ki Sam jack'in kolunu kavradı.
''Seninle işim bittikten sonra defolup gidebilirsin jack!! Şuanda işleri berbat etmeni istemiyorum anladın mı?!''
Jack sam'in bu cümlesinden oldukça huzursuz olmuştu.Ne yani kendisini kullanıyor muydu?''Benimle işini öğrenebilir miyim sam? mümkünse tabii!!''
''Bak sana defalarca anlattım jhonla irtibata geçemessin ve burdan ayrıldığın anda geçeceğine eminim , onu ürkütmen takip etmemizi zorlaştırır jack , tüm bu olanlar son bulan...'' derken sam'in gözleri bir anda karardı ve bayıldı jack son anda sam'i kollarıyla sararak düşmesine engel oldu.Kucaklayip odaya çıkardı ve dikkatlice yatağa yatırdı.Aç karnına alkol bünyesine ağır gelmiş olmalıydı.Ah tanrım sam gerçekten çok kırılmıştı.Jack Yiyecek birşeyler söyleyip sam'in ayılmasını beklemeye başladı.Sam'i izlemeye dalmıştı ki cep telefonunun sesiyle kendine geldi arayan maxti.
''Max naber dostum?''
''Fena sayılmaz jack , seninle konuşmam gereken şeyler var''
''Dinliyorum''
''Ah tanrım telefonda olmaz nerdesin her zaman ki cafede buluşabiliriz''
''Max amberla alakalı bir şey mi var? şuanda londrada değilim.Los Angelestayım şuanda''
''Ah tanrım hayır dostum ona göz kulak oluyorum beni aradığından beri şuanda iyi baban ve annen ona iyi bakıyor davranışları normal belli aralıklarla izliyorum sam ve seni sormaktan vazgeçmiş olmalı , ne zaman gelirsin söyleyeceklerim önemli acele etsen iyi olur''
''Yarın , yarın orda olurum max''
Sam telefon konuşmasına şahit olarak uyandı , ''Hiç bir yere gidemezsin jack!!''
''Uyandığına sevindim sam , Heyy bak önemli gelişmeler var max aradı oda gizli serviste çalışıyor tıpkı senin gibi ve telefonda söyleyemeceği birşeyler varmış garip şeyler olmalı.''
''Bak jack burdan ayrılmamız bizim için pek iyi değil ama madem bu kadar önemli olduğunu düşünüyorsun o halde gidelim.Belki amber rose'u da görebilirim.Ama önce duş almam lazım kendimi iyi hissetmiyorum.''
''Tamam bekliyorum sam hızlı ol.''
Sam gözlerini devirerek banyoya girdi.Jack yatağa uzanmış Sam'in barda o adamla konuşan görüntüsüyle yüzleşti.Bu durumdan çok rahatsız olmuştu ama bunu belli etmemeyi tercih ediyordu.Aslında rahatsız olmaktan daha fazlası sam'i kıskanmıştı.Ona başka bir adamın bakması bile jack'i öfkelendirmeye yetiyordu.Jack bu düşüncelerle boğuşurken sam banyodan üzerinde beyaz havlu ve ıslak sarı saçlarıyla çıktı.Jack yataktan yavaşça kalktı ve eline bir saç havlusu alıp sam'in saçlarını kurulamaya başladı.Sam' bu görüntü şaşkına çevirmişti fakat sessizce jack'in saçlarını kurulamasına müsaade ediyordu.Birbirlerine kaçamak bakışlar eşliğinde sessizliği bozmaya karar verdiler.
''Sam daha iyi misin ? şarhoş değilsindir umarım''
''H-hayır biraz daha iyiyim duş kendime gelmemi sağladı , teşekkür ederim''
''Ne için?''
''Şey saçlarım..''
''Ah evet , çok ıslak görünüyorlardı''
''Ah tamam öyleyse , şey , yeterince kurudular sanırım artık giyinsem iyi olucak jack tekrar teşekkür ederim''
''Sorun yok , dışarı çıkabilirim istersen daha rahat edeceksen eğer''
'' Arkanı dönmenin yeterli olacağını düşünüyorum jack''
Sam üzerini hızlıca giyindikten sonra ''Artık gidebiliriz jack hazırım'' dedi.
''Önce birşeyler yemelisin sam , yolda bayılmanı ve seni taşımak zorunda kalmayı istemem , biraz ağırsın sanırım''
Jack küçük küçük kahkaha atarken sam yapmacık bir ifadeyle kızıyormuş gibi yaptıktan sonra gülümsedi.Sam 1.70 boyunda ve 50 kgdı yani oldukça zayıftı.
''Çok komiksin jack !! Bunu bir tür sana bayılıyorum demek olarak algılıyorum!!''
Jack'in kahkahası bu defa odayı doldurdu.Bu tatlı atışma ikisininde hoşuna gitmişti.Sam yemeğini hızlıca yedikten sonra eşyalarını toparlayıp hava alanına gitmek üzere yola çıktılar..
****************
Max'in anlatacakları ne ler? Sam ve jack amber rose'u görecekler mi? Elijah ve sam'in buluşması ne olucak? Tüm bunları bir sonraki bölümde hep birlikte göreceğiz...
![](https://img.wattpad.com/cover/47785562-288-k996171.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Yaprakları
RomanceHer cicek narindir , her kadın gibi..Eger kadınlar ile yeryüzünde bir şeyler benzeyecekse bunlar cicekler olmalıdır. Manolya , papatya , Nilüfer , sardunya , zambak ve dahası..Hepsi birbirinden farkli , essiz guzellikte ve ayrı ayrı hikayeleri olan...