Aşk Nedir ?

637 39 6
                                    

Aşk yüzyıllardır anlatılmaya çalışılsa da hiçbiri gerçeği tam anlatamaz. Çünkü henüz hiçbir bilim dalında aşk açıklanamıyor. Varlığı kabul edilse de hangi duyguları hissettiğimiz kestirilemiyor. Ha bana soracak olursan, belki kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak ifade edebilirim. Belki biraz klasik olacak ama güne başlar başlamaz onu düşünürsün. Ama arada 2 3 sabah aklına gelmedi diye de aşkın bitmiş değil. Sürekli onu görmek istersin, onunla konuşmak, sonu gelmeyen muhabbetler etmek istersin ama karşında görünce sanki dilin tutulur konuşamazsın. Bi' arkadaş ortamında sana o soru sorduğunda arkadaşlarından yardım beklersin adeta. Ama çoğu anlamamıştır ve sana ne oldu der gibi bakarlar. Onunla her ne kadar konuşamazsan da konuştuğun zamanlarda kullandığın her kelimeye dikkat etmeye çalışırsın. Onunla konuşurken sana en ufak bir ses yükseltmesinde bile incinirsin. Günlerce, haftalarca aklından çıkmaz. Onunla konuşmadığın zamanlarda eğer konuşursak diye düşünüp sürekli aklında her konuda diyaloğu pratik yaparsın. Gel gelelim ki karşısına çıktığında tam diyaloğu gerçekleştireceksin, bir bakarsın yok. Beynin bomboş... Hepsi uçup gitmiş. Konuşamazsın. Onu gördüğün zamanlarda kalbini dizginlemeye çalışırsın, çünkü sanki git de belli et der gibi, gururunu ve kaybetme korkunu boşver önemli olan bilmesi, belki karşılık verir der gibi, adeta yerinden çıkarcasına atmaya başlar. Korkarsın görecek kalbimin atışını diye. Vücudunda yıllardır hiç hissetmediğin kan damlacıklarının damarlarında nasıl gezindiğini saniye saniye hissedersin. Onunla konuşurken hem çok zorlanır, hem de hiç bitmesin diye düşünürsün. Tüm bunlar bir yana, gece olup şehre karanlık çöktüğünde yalnızlığın gelir koynuna. Onun adını fısıldar kulağına. O an hem için yaşama sevinciyle doludur, hem de içinden çıkamayacağın bir boşluk sanki seni ölüme sürükler... Tam o anda hayallere dalarsın. Üstelik genelde çok büyük hayallerin yoktur. Onunla konuşmak, yanağına bir buse kondurmak istersin. İçinde küçük bir isyan olur genelde. O kadar insan mutlu oluyorken neden ben olamıyorum diye. Unutursun hemen isyanını. Çünkü mutlu hayallerini bozmak istemezsin. Bazen onunla evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı düşünürsün. Kızımız olsa mesela, ona benzese dersin. Dakikalar geçmiştir sen bunları düşünürken. Gözün yavaşça kapanır ve hayalin yarım kalır. Yarım kalmaması mümkün m peki? Hiç hayallerin biter mi? Bitmez... Aynı hayalleri her defasında çok farklıymış gibi büyük bir mutluluk ve huzurla izlersin. Bitmek bilmez... Ama tüm bunlar da bir yana, korkarsın. Hem de hiçbir şeyden korkmadığın kadar. Kaybetme korkusu içini parçalar. Senin uykularını kaçırır. O yüzden hiç aklına bile getirmek istemezsin. Kaybetme demişken, onunla birlikte olmak zorunda değilsin kaybetmek için. Kaybetmek sadece sevgiliyken ayrılmak değildir. Bundan daha beteri vardır ki; kazanmadan kaybetmek. Elindeki onu kazanma ihtimaliyle birlikte onu kaybetmek. O yüzden ona söyleyemezsin. Korkarsın... Benim anladığım aşk budur işte.

PsikolojiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin