MEDYADA BATU
"Iyi misin?" Dedi.
"Ben, beni neden kurtardın ben ölmek istiyordum."
"Ölmek için çok genç değil misin sence" dedi ve hafiften tebessüm etti.Sanki o gülünce hayat daha bir güzel oluyordu.
"Yaşamak ve hayata tutunmak için bir nedenim kalmadı beni hayata bağlayan iki kişi yok artık sen bunun ne demek olduğunu biliyor musun ki?" Dedim.
"Bak her ne yaşadın bilmiyorum ama benim yaşadıklarımı bilmeden bana yaşadınmı ki deme." Dedi."Peki" demek ile yetindim.
...........................Babam ve annem ile yaşadığım ve hayallerimizin olduğu kahkahalarımızın hiç eksik olmadığı bu ev artık bana bir mezardan farksızdı. O cıvıl cıvıl evimiz cenaze evine dönmüş ve ben yalnız kalmıştım. Hangi odaya geçsem bir anı ile burun buruna geliyordum.
Aklıma babamın dedikleri geldi.
"Bak güzel kızım hayatın zorluklarına karşı göğüs germelisin ve biz her zaman yanında olamayabiliriz. Yanında olamasakta her zaman yıldızlara bakıp bizim yerimize onlarla konuş." Derdi.
Bu anıları ben unutamazdım ve her an beni bunlar kahrediyordu. Ve bir karar aldım. Başka bir şehre taşınacaktım. Bu çocukluğumun geçtiği evi ne kadar satmak istemesem de babamın dediği gibi ayaklarımın üzerinde durmalıydım. Fakat bu şey bu evde olamazdı. Çünkü dediğim gibi her yer annem ve babamın hatıraları ile dolup taşıyordu.Kanepenin üzerinde duran gazeteyi elime alıp iş ilanlarına göz attım. Ve bazı yerleri yeşil Fosforlu kalem ile üzerinden geçtim.
Ertesi sabah erkenden kalkıp dolabımdan beyaz önünde "Datça" yazan tişörtümü giyip altına da kot şort giydim. Saçlarımı serbest bırakıp renksiz ve solgun suratıma bir ruj ve yeşil gözlerimi belli edecek olan yeşil göz kalemimi sürdüm. Artık hazırdım evden çıktım ve iş ilanında işaretlediğim yerlere doğru yola koyuldum.
Bütün iş ilanlarına gittim fakat anlaşamadık. Son bir yer kalmıştı. Zengin bir aile yatlarına garson arıyorlarmış. Oraya vardığımda yatın içine girip "kimse yokmu?" Dedim.
O an inanamadım karşımda o gün beni kurtaran o tatlı çocuk duruyordu. Beni görünce "Hayırdır beni özleyip yerimi bulmuşsun:)" deyip o en sevdiğim tebessümlerden birini takındı.
"Saçmalamayın lütfen ben buraya iş ilanı için gelmiştim." Dedim.
"Peki bekle ben içeriden babamı çağırayım." Dedi.
Babası beni içeri çağırdı. Ve uzun bir konuşmadan sonra anlaşabildik hemde çok miktarda para veriyorlardı. Tam da ihtiyacım varken bu çok iyi olmuştu. Bana "ertesi gün gel başla. " dedi.