10-BEYAZLARIN ARKASINDAKİ MELEK

426 37 28
                                    

Bölüm sonunda açıklama var. Çok önemli mutlaka okuyun. Iyi okumalar...

Alexis benden intikam alacaktı. Aslında bu herhangi biri olsa umrumda olmazdı ama söz konusu Alexis idi. Onun iki saniyelik intikam uğruna yapabilecek çok şeyi vardı.

Kantin yolu daha uzun gelmişti sanki. Ne tür bir oyun oynayacaktı? Ayrıca ihtiyacı olan bir kişi kimdi? Neden bu kadar öfkeleniyordu ki? Tamam onu kızdıracak gelişmeler olmuştu ama bu agresif tavırlar niye bu kadar abartılı?

Aslında ben bunu bilemezdim ki. Ben bir şeye kızınca kendimi sessizliğe ve yalnızlığa bırakır ağlardım. Ben köpek balığı değil yunustum.

Sonunda bizimkileri gördüğümde rahatlamıştım. Belki de Alexis'i çok abartıyorum. Ya da abartmıyorum. Bilmiyorum! Debby'ye anlatıp anlatmama konusunda da kararsızlık içindeydim.

Aklımda dolaşan bu sorular Sebastian'ı gördüğümde uçup gitti. Her zaman ki masasında oturuyordu. Futbol takımından arkadaşları ile oturuyordu. Yanında da ponpon kızlardan birkaç kişi vardı. Aslında daha fazla kişi olurdu. Ponpon kızlar iki takıma ayrılmıştı. Alexis ile Sebastian ayrılığı üzerine fırsat bilenler ve takımdaki yerini korumak isteyenler.

Kısa bir süre için Sebastian ile göz göze geldik fakat ben bu işkenceyi çekmek istemediğim için asıl hedefime odaklandım.

Masaya ulaştığım zaman içimden çok büyük bir oh çektim. Yine mutluluk maskemi takarak çizimleri masaya koydum. Brianna dikkatle çizimleri incelemeye geçerken Debby'nin bana kaşları çatık bir şekilde baktığını gördüm. Belki maske işe yarıyordu ama en iyi arkadaşımı ikna edecek kadar değil.

Telefonu eline aldı ve bir mesaj yazdı. Telefonu bıraktıktan birkaç saniye sonra benim telefonumdan bildirim sesi geldi.

'Birşey olmuş anlatacaksın bahane kabul edilmiyor. -Debby'

Ona peki nasıl istersen bakışı attıktan sonra tüm dikkatimi Brianna'ya verdim. "Eee ne diyorsun Brianna annen beğenir mi?" dedim. "Lütfen sadece Anna." diye düzeltti. Ona çok ileri şekilde yapmacık bir gülücük yolladım. Aslında içten bir tane istiyordum ama becerememiştim.

"Bence an-" dedi ve masamıza düşen güneşi engelleyen biri yanımıza yaklaştı. Benim arkamda olduğu için kim olduğunu bilmiyordum ama Brianna "Merhaba sarışın." dediğinde aklıma ilk Sebastian geldi. Fakat bu imkansızdı. Bu masaya gelmesi için bir sebep yoktu.

"Lütfen sadece Sebastian." dedi ve görmememe rağmen ukala gülüşü hissettim. Ama nasıl ya!? Niye gelmişti? Belki yeni kız ile flört etmeye. Sonuçta B ile başlayan isimleri sever! Barbara, Brianna...

"Hımm ben yakışıklı demeyi planlıyordum ama o da olur."dedi Brianna ve şaka yaptığını ima eden bir şekilde gülümsedi. Tekrar Sebastian'ın sesi kulağıma işlerken "Acaba Cloe senle konuşabilir miyiz? Özel." dedi.

Arkamı dönmeden "Özel konuşacak neyimiz var ki? Bence burda söyleyebilirsin." dedim. Bunu hiç beklemediğim şekilde çok soğuk söylemiştim. Benim için çok iyi bir başarıydı.

Sabrının zorlandığını belli edecek şekilde iç geçirdi ve "Okuldan sonra bir yere gidelim o zaman çünkü çok önemli bir konu Cloe." dedi. Yine arkamı dönmeden "Aaa yoksa laboratuvar eşi mi olduk!?" dedim. "Aramızda bir tek bu önemli olabilir de. Sonuçta dersten kalmak istemeyiz." dedim alaylı bir şekilde.

Bir Genç Kızın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin