TANIŞMA

2.4K 73 19
                                    

Gürültülü bir zil sesi. Sonunda okul bitmişti. Onu bunu bilmem ama salı günleri çok daha sıkıcı oluyor. Aslında okul hep öyle ama...

Ben Cloe. Cloe Flair. Sıradan bir okulda okuyan, sıradan bir evde oturan, sıradan bir hayat süren, sıradan bir kız. Tamam belki pek sıradan değil. Annem yok ve tek çocuğum. Biliyorum bu sadece benim başıma gelen bir şey değil fakat herkesin başına gelen bir şey de değil. En kötüsü de onla hiç zaman geçirmemiş olmam. 4 yaşımda iken ölmesi cidden çok canımı yakıyor. Yatağımda uyumam için söylediği ninni, saçlarımı okşayışı hala dün gibi aklımda... Neyse tamam, o konulara sonra da gelebiliriz. Şimdi size kendimi tanıtmalıyım.

16 yaşında sarışın bir kızım. Annemin ölümünden sonra babam ile şu anda oturduğumuz küçük kasabaya geldik. Babam şehirde bir holdingte çalışıyor. Şehrin kasabaya göre çok uzak olduğunu düşünürsek babamı pek sık gördüğüm söylenemez. Fakat her pazar gününü beraber geçiririz. Annesiz yaşamımı daha kolay hale getirmek için elinden geleni yapıyor. Onu çok seviyorum. Hem annelik hem babalık yapmak zor olsa gerek...

Mermaid High School. Okulum. Hem kabusum hem rüyam. Hem sevdiğim hem sevmediğim bir yer. Okulun popüleri değilim ama ezik ineğide değilim. Karnem bir ineğin karnesiyle yarışabilir durumda fakat yinede o tiplerden değilim. Genellikle öğretmenler tarafından sevilirim. Hele ki resim öğretmenim tarafından. O kadın sadece benim resim öğretmenim değil o ayrıca benim akıl hocam gibi biri. Resmim iyi olduğu için onla çalışmak çok zevkli oluyor. Beraber tüm gün resim çizip konuşabiliriz. Arkadaşlarım... Çok arkadaşım yoktur aslında. Çekingen bir yapım olduğu için çok kolay arkadaş edinemem. Mary, Debby ve Carl. Hayatımda en çok gördüğüm üç surat. Mary ezik ve inek olan tiplerden. Aslında saçını açsa ve daha tarz giyinse okulun en popüler kızına bile taş çıkartır, ama Mary utangaç ve çekingen tatlı bir kız olmayı seviyor. Annesi ile babası ayrı ve o zengin bir iş kadını olan annesinde kalıyor. Evleri dudak uçutlacak kadar müthiş. O evde iki kişi yaşamaları mantıksız ama neyse. Debby ise tam tersi. Yeni şeyler denemeyi seven çok çılgın bir kız. Sanırım damarlarında kan yerine adrenalin ve tutku akıyor. En son saçlarını kızıla boyatmıştı. Aslında kırmızı ona çok yakışıyor. Büyünce oyuncu olmak istiyor ve yeteneği var. Her sene okul tiyatrosunda seçmelere giriyor ama başarısız oluyor. Çok güzel ama güzel olduğu kadar pahalı bir oyunculuk okulunda eğitim almak istiyor. Okul aynı zamanda Los Angeles'ta olduğu için baya pahalı. Ailesi bu parayı karşılayamayacağını söylüyor. O nedenle bursluluk sınavına girmeyi düşünüyor. Fakat %100 burs alamama ihtimaline karşın para kazanmak için çalışıyor da. Sorun şu ki kendine uygun bir iş bulamaması. Ona uygun bir iş bulacağına inanıyorum. Bi de Carl var. En çok gördüğüm surat. Ailelerimiz çok önceden arkadaş. Zaten biz taşıdıktan bir yıl sonra bizim için onlarda taşındılar. Evlerimiz de yan yana. Okuldan sonra genellikle beraber zaman geçiririz. Babam çok geç geldiği için bana göz kulak oluyor da diyebiliriz. Kıvırcık kumral saçlı, yeşil gözlü, kaslı ve yakışıklı biri ama ana kuzusu olduğu için tek bir kız bile onunla ilgilenmiyor. Vahim durum. Aslında benden hoşlandığını da biliyorum. Kendisine o gözle bakmam,bakamam. Umarım en kısa sürede kendine birine bulur.

Çok fazla arkadaşım olmadığı gibi çok fazla düşmanımda yoktur. Aslında tek düşmanım herkesin düşmanı. Mary'nin inek olmasının suçlusu, Debby'nin tiyatroya girememesinin sebebi, Carl'ın kızlarla konuşurken rezil olmasının nedeni. Okulun en popüler ama en kötü kızı. Peşine taktığı iki pudra suratlıyla okulun kraliçesi. Pardon kötü kraliçesi. Kendisini çok bir şey sanması... Yapmacık tavırları, gözlerinde ki alaycı bakışı,abartılı makyajı, her şeyin son modası, her şeyin en pahalısı, sürtüklüğü, sahte başarısı, bana takması... O kızın herşeyinden nefret ediyorum. Alexis Waterfall. Hayatımda tanıdığım en çirkin insan.

Gelelim sevdiğim çocuğa. Okulun en yakışıklı, en popüler, en tatlı, en karizmatik, en şirin, en yetenekli, en çekici, en tarz, en komik çocuğu. Sebastian Walter. Fakat bir sorun var. Bana takan kişinin, okulun en popüler kızının sevgilisi. Yani yıllar önce kapılmış. Fakat Alexis'in davranışlarından bıkmış olduğunu bir tek ben fark etmedim. Acaba çocuk benim nefes aldığımı biliyor mu? Ahh, tabi ki sonuçta Alexis tüm o rezil etme operasyonlarını yaparken yanında olur.

Sevgili günlüğüm;

Ben okulun en popüler kızı değilim, en eziği değilim, ben kasabanın ünlüsü değilim, zengin bir ailenin prensesi değilim. Ben sadece benim. Tertemiz, olmak istediğim gibi. Ben Cloe Flair. Sıradan olan...

MERHABA ARKADAŞLAR!!! YENİ BİR HİKAYEYİ, YENİ BİR DÜNYA. OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER. EĞER OKUMAYA DEVAM EDERSENİZ PİŞMAN OLMAYACAĞINIZA SÖZ VERİYORUM. SİZLERİ SEVİYORUM xxxx

Bir Genç Kızın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin