Fulya'dan azıcık bile hoşlanmıyor aksine tiksiniyordum. Güzel bir bedene sıkışmış kaba saba, orta yaşlı bir inşaatçıydı Fulya benim için. Kızın annesi ve babası boşandığında vekaletini babasına vermişlerdi. Annesi de çekip gitmiş kızını inşaatçı babasıyla yalnız bırakmıştı. Fulya da en çok babasını örnek almıştı ama adam çocuk yetiştirmeyi pek bilmediğinden inşaatlarda büyümüş, diğer inşaatçılar tarafından yetiştirilmişti. Fulya'ya erkek fatma denemezdi çünkü öyle futbol takip eden, sırf erkeklerle takılan, kahvehanede yaşayan, su gibi içki içen birisi değildi. Hatta onun erkekleri anladığını bile zannetmiyorum. Fulya erkek gibi değildi ama ona alıcı gözüyle bakmak çok zordu.
Küçükken Fulya'dan hoşlanırdım ama büyüyünce bu dünyada güzel ve çekici kadınlar olduğunu öğrendim. Tabii Zeki'yi kimse anlamıyordu. Yani boks maçlarını izleyebileceği erkek gibi bir kız değildi ama ev işleri yapacak, güzelliğiyle gurur duyabileceğiniz biri de değildi. Benim işim de Fulya ile değil Zekiyleydi. O iğrenç Hulusi Mahallesini yok etmek istiyorsam önce Zeki'yi ortadan kaldırmalıydım. Zeki'nin en büyük zaafı Fulyaydı ama bugün hiçbir şekilde Fulya'yı kandıramayacağımı anlamıştım. Ama Fulya farkında olmasa da Zeki'nin sağ koluydu. Zeki'yi ortadan kaldırsam yerine Fulya geçerdi. İkisinden de kurtulmam lazımdı.
İstersem üzerlerine azıcık para serpip onları taşınmaya ikna edebilirdim. Ama tek kuruşumdan bile vazgeçmek istemiyordum. O pis cahil köylülerden nefret ediyordum. Onları görmeye dahi tahammül edemiyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi. Destek çağıracaktım.
5 arkadaşımı yardıma çağırmıştım. Aslında 50 tane çağırmıştım ama sadece 5'i gelmişti.
KENAN: Saygıdeğer arkadaşım bizi neden çağırdın acaba?
MEDAR: Bende merak ediyorum, benden borç alıp kaçtığın günden beri görmüyoruz seni.
KESTANECİ KAMİL: Siz kimsiniz? Ben Kestaneci Kamil.
VEDAT: Benim de evime haciz getirtip sonra hacizi soymuştun.
ANIL: Can bana hiç sahtekarlık yapmadı, ben ona yaptım. Oynadığımız bütün oyunlarda hile yapıp paralarını kaptım.
CAN: Yeter, bi' sessiz olun! Hem senin Okey'de o kadar iyi olmana imkan yoktu zaten, koynumuzda kurt beslemişiz. Kestaneci senin ne işin var burada?
KESTANECİ KAMİL: Siz çağırdınız.
CAN: Madem beni tanımıyorsun. Niye çağırınca geldin?
KESTANECİ KAMİL: Para kokusu aldım.
CAN: Böyle salakların nesli tükenmedi mi hala? Sen kesin Hulusilisindir, değil mi?
KENAN, MEDAR, VEDAT, ANIL: Salak dedi...
KESTANECİ KAMİL: Evet, vallahi bildi. Hulusi Mahallesinden geliyorum ben.
CAN: Çık dışarı, gözüm görmesin seni!
Kamil'i kovduktan sonra diğerlerine planımı anlattım ve anlaştık. Ama gitmeden önce beni yere yatırıp iyice dövdüler.
Ben odamda yatağıma yatmış tam azıcık kestirecekken uşaklarımdan biri bir poşet getirdi. Siyah bakkal poşeti bant kullanılarak zarf şekline sokmaya çalışılmıştı. Poşeti yırtınca içinden bir not çıktı.
HULUSİ MAHALESİ
Sayın, Müteşkir Mahalesi'nde yaşayan ve bizi tehdit eden piç. kim olduğunu zanediyorsun lan sen. al o para desteni götüne sok. fulya ya asılmak nedir lan. onu ancak zeki yapabilir. Ama Senin Gibi Bir Bok Kovasına Kız Vermeyiz. bizden iğreniyormuşun. Lan sanki biz sana tapıYoZ. bi daha bize BuLaşMa. bak bu seferliğine seviyemi korudum. agzımı bozmadım.Kahvehane sahibi namıdiğer ağzına sıçacak olan adam.
Ramizİmla hatalarıyla dolu mektubu okuduktan sonra sinirle uşağı kravatıyla boğarak öldürdüm. Bu Ramiz denen herif çok ileri gitmişti. Ve nedense notun yazdığı kağıt çay kokuyordu.
Hulusi Mahallesi belalarını buldu, hayırlı olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HULUSİ MAHALLESİ
HumorBurası sorunların baklavayla çözüldüğü, kendilerine gülmeyi bilen insanlarla dolu, merakın bulaşıcı olduğu, her daim samimi ve sıcak bir havaya sahip, geleneklerini yaşatan, her çeşit insanı içinde barındırmaktan çekinmeyen Hulusi Mahallesi. Ne diye...