3

3.1K 247 27
                                    

Öğrencilerin yeni eğitim yılı için Hogwarts'a gelişinin üzerinden iki ay geçmiş, kasım ayının büyülü atmosferi ve parıldayan minik kar taneleri şatonun etrafını sarmıştı. Tom Riddle, kış aylarını ve soğuğu sevdiği için bu dönemlerde huysuzluğu biraz olsun azalıyor, etrafındakilere çatmak yerine kendini araştırmalarına verebiliyordu. Slytherin ortak salonunda otururken, gölü gözetlediği sırada bina öğretmeni Slughorn'un içeri girmesi üzerine ayağa kalktı. Onun bu hareketine belli belirsiz gülümseyen Slughorn, "Tom, odama gelir misin lütfen?" diyerek ifadesiz gözlerini suratına dikti. Herhalde çalışmalarımdan memnun kaldığını söyleyecektir, diye düşünerek "Tabii, Profesör." diyen Tom, Slughorn'la birlikte odasına çıkan merdivene yöneldi. Slughorn Tom'a son derece güveniyordu, bu yüzden odasına nasıl girileceğini ondan saklamıyordu. Beraber görünmez kapıdan içeri girdiklerinde, Slughorn siyaha çalan koyulukta, zümrüt yeşili koltuklardan birini işaret ederek Tom'un oturmasını istedi. Tom oturduktan sonra, her zamanki ciddiyeti ile konuşmaya başladı.

"Öğrenci başkanlığı ve Slytherin Quidditch takım kaptanlığı görevlerini reddetme sebebin nedir?"

Yaklaşık bir buçuk ay önce Slughorn, Slytherin binasının yetkilerini en iyi şekilde yerine getirecek kişinin Tom olduğu kanısına varmış ve ona bir teklif yapmıştı. Fakat tuhaftır, Tom hiç düşünmeden reddetmişti.

"Profesör, daha önce de söylediğim gibi, bu yıl sadece derslerime odaklanmak istiyorum." Yalan söylemişti. Dersler umrunda değildi, bu yıl artık doğru zamanın geldiğine ve yeterli araştırmayı yaptığına inanıyordu. Hogwarts'ı keşfe çıkacak, kimsenin bilmediği geçitler, odalar keşfedecek ve güçlenmesini sağlayacak bir şeyler bulacaktı. Gece gündüz bilgi toplayan ve gizlice tüm şatoyu aramaya kalkışan biri, takım kaptanlığı ve öğrenci başkanlığı yapamazdı.

"Başarılı bir öğrenci olduğunu biliyorum, Tom. Yalnız başka hiçbir şey yapamayacak kadar da aşırı bir önem vemiyorsun derslerine. Bu çok bariz ortada. Önemli bir şey mi var?"

Yalan söylemekte ustalaşmış olduğundan asıl duygularını gizlemekte başarılı olan Tom, gözlerini Slughorn'unkinden kaçırmayarak kararlı bir ses tonu ile "Hayır, kafam başkanlık yapamayacak kadar meşgul." dedi ve ayaklandı, yeniden odadan çıkacağı sırada Slughorn onu durdurdu.

"Kafanı meşgul eden şey," biraz duraksadıktan sonra devam etti, "Baban mı?"

Baba. Bu kelime Tom'un zihninde sinir bozucu bir şekilde yankılanırken, aklına babasının çok güçlü bir büyücü olduğunu zannettiği zamanları getirdi. Ve hemen ardından, babasının kanı bozuk, basit ve korkak bir Muggle olduğunu öğrendiği ilk zaman verdiği tepkisini. Farkında olmadan yumruk yaptığı elini daha da sıkarken, tırnaklarını parçalarcasına avuç içine bastırmıştı. Slughorn, Tom'un cevapsız kaldığını ve bu konu hakkındaki hassasiyetini bildiğinden dolayı, üstelemeden "Pekâlâ, çıkabilirsin Tom." diyerek masasına yöneldi.

Tom beklemeden odayı terk ettiğinde, aklına dolan anıları kovmakta güçlük çekiyordu. Tutarsız adımlarla merdivenleri inmeye yöneldiğinde, yetimhanenin eski müdiresi Bayan Cole'un "Annen sirkte çalışıyor." cümlesi doldurdu kulağını. Ve sonra, annesinin aslında Salazar Slytherin'in soyundan gelen güçlü bir cadı olduğu gerçeğini, ve onu doğurduktan hemen sonra öldüğünü öğrendiği zaman yerleşti zihnine.

Annesi cesur ve güçlü bir safkandı, fakat babası korkak bir bulanıktı. "Senden nefret ediyorum," diye söylendi babasını düşünürken. "Senden, ve isminden nefret ediyorum."

İçindeki nefret dalgası büyüyerek koca bir intikam arzusuna dönüştüğünde, Tom'un zihnini babasını öldürme plânları kapladı aniden. Bunu yapacaktı. Fakat zamanı değildi, daha fazla acı çektirmek için, daha fazla güce ihtiyacı vardı.

Dalgın bir şekilde merdivenleri inmeyi bitirdiğinde, ortak salondaki masanın üzerinde duran bitmiş ödevlerini aldı ve karanlık göle bir kez daha bakarak yatakhaneye doğru yola koyuldu. Yatakhanenin girişine geldiğinde, Rosier onu görünce "Hey, Riddle. Seni asi çocuk," diyerek yanına yaklaştı. Tom yüzündeki ciddiyeti gram azaltmadan yatakhaneden içeri girdi ve ödevlerini sandığına bıraktı, kütüphaneye gitmek için büyük odadan çıktığında, Rosier onu durdurarak "Kütüphanede çok fazla vakit geçiriyorsun, Tom." dedi ve cümlesini karşılıksız bırakan umursamaz çocuğun kütüphaneye gidişini izledi.

Tom, kütüphaneye geldiğinde, geçen haftalarda okuduğu Hogwarts efsanelerini anlatan kitabı, tanıdık rafların arasında yeniden buldu ve okumaya başladı. Kısa bir süre sonra, "Sırlar Odası, mükemmel," diyerek kitabı kapattı ve suratına memnun bir ifade yerleştirdi. Efsane olarak geçen Sırlar Odası, bir efsane değildi. Salazar Slytherin, odayı gerçekten kurmuş ve içine bir Basilisk bırakmıştı. Tom, ona en çok güvenen öğretmenin, yani Slughorn'un yanına giderek kütüphanedeki yasak bölümde bulunan kitapları okumak için izin kağıdı almak için ayaklandı, ve aceleyle Slughorn'u yeniden odasında bulmayı ümit ederek kütüphaneden çıktı.

Everlasting DarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin