4

2.7K 229 73
                                    

Başlarda kararsız kalan va şüphe duyan, ama sonunda içindeki güven hissine yenilen Profesör Slughorn, kütüphanedeki yasak bölümde bulunan kitapları okuması için Tom'a imzalı bir izin kağıdı vermişti. Tom, izin kağıdını alır almaz kütüphaneye geri dönmüş ve sorumlu bayana göstererek yasak bölümden birkaç kitap almıştı. Şimdiyse neredeyse boş olan kütüphanede, en arkalardaki ve sessiz olan masanın üzerine normal ve yasak bölümden aldığı onlarca kitabı dizmiş, Sırlar Odası ve Basilisk hakkında bilgi arıyordu. Sonunda bir kitapta Basilisk hakkında kısa bir yazı bulan Tom, zaman kaybetmeden not defterini çıkardı ve düzgün el yazısı ile ilk notunu yazmaya başladı.

"Bu topraklarda gezen onca korkunç hayvanın ve canavarın hiçbiri, Basilisk ya da diğer adıyla Yılanların Kralı'ndan daha garip, ondan daha ölümcül değildir. Devasa boyutlara ulaşabilen ve yüzyıllarca yaşayabilen bu yılan, bir karakurbağasının altında kırılmış bir tavuk yumurtasından doğar. Öldürme yöntemleri hayret vericidir, çünkü öldürücü ve zehirli dişlerinin dışında, Basilisk'in bir de katil bakışları vardır: Gözlerinden çıkan ışına maruz kalan herkes ani bir şekilde can verir. Örümcekler, can düşmanları olan Basilisk geldiğinde kaçar. Basilisk ise sadece horozun ötüşünden kaçar, çünkü horozun ötüşü onun için ölümcüldür."

Saatlerdir yaptığı araştırma bu kısa yazı için az bile gelirdi; yazı kısaydı ama, Basilisk hakkında neredeyse tüm bilgiyi veriyordu. Tom memnun bir ifadeyle sırıtıp not defterini açık bir şekilde masanın üzerinde bıraktı, ve normal kitapları yanında bırakarak yasak bölümden aldıklarını geri yerine taşımaya koyuldu. Trixie'nin geldiğinden habersiz, elindeki kitapları rafa dizerken, aniden bir kız sesinin "Demek Sırlar Odası, ha?" diyerek arkasında belirmesiyle birkaç kitabı devirdi, ve arkasına döndü. Trixie boş bir ifadeyle gözlerine odaklanmış, meydan okurcasına dimdik bakmaya başlamıştı. Tom onun bakışlarına iğneleyeci bir şekilde karşılık verirken, dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.

"Anlayamadım?"

"Masanın üzerinde efsaneler kitabının Sırlar Odası'nı anlatan sayfası açıktı, ve şu odadaki meşhur yılanın ne olduğunu bulmuşsun sanırım."

İçinden "Lanet olası kız," diye geçirirken sertçe kolundan tuttu ve bedenini kitaplığa yapıştırdı.

"Evet, buldum. Çünkü merak ediyordum," dediğinde Trixie'nin koluna kenetlenmiş sağ elini biraz daha bastırırken kızın kulağına doğru yaklaştı ve fısıltı halinde sürdürdü kelimelerini. "Bir sorun mu var, Sánchez?"

Trixie hiçbir tepki vermeksizin, aynı şekilde Tom'un kulağına fısıldadı, "Evet, Riddle. Sen ve lanet alışkanlıklarından nefret ediyorum. Bu okulun en iyisi gibi görünmenden nefret ediyorum. Senin yüzünden, çok daha başarılı olan öğrenciler sönük bir yıldız gibi ardında kalıyor," derin bir nefes aldı ve, "Bu çok sinir bozucu." dedikten sonra, ani bir hareketle Tom'un kollarının altından sıyrılarak asasını ona doğrulttu.

"Pekâlâ, mükemmel çocuk. Ya bana hemen neler peşinde olduğunu anlatırsın, ya da istemeden seni Dippet'a ispiyonlamak zorunda kalırım," yüzüne alaycı bir ifade yerleştirdi ve sesini biraz değiştirdikten sonra "Profesör, Tom Riddle Sırlar Odası'nı açacak." diyerek sırıtmaya başladı.

Sinirden kontrolünü kaybetmek üzere olan Tom'un eli cüppesinin cebindeki asasına gittiğinde, Trixie "Karşı büyü göndermene fırsat vermeden lanetlerim seni," diyerek ciddileştiğinde Tom umursamayarak asasını çıkardı, ve ikisi de aynı anda "Petrificus Totalus!" diyerek kükrediler. Sessiz ve boş kütüphane onların sesiyle gürültülü bir hale gelirken, Tom, Trixie konuşurken asasını çıkardığı için saliselerle daha hızlı hareket etmiş ve onun yolladığı lanetten kaçarak kendi yaptığının ulaşmasını sağlamıştı. Karşısında hareketsiz duran Trixie'ye alayla baktığında, ilk defa kullandığı dondurma büyüsünün mükemmel işlediğini fark etti. Yanına yaklaşarak, kaskatı kesilmiş elinden sertçe asasını çekti, ve "Çözül," diye mırıldanarak yeniden eski haline dönmesini sağladı. Trixie tam çözüldüğü sırada, çıkan gürültü sebebiyle yanlarına yaklaşan huysuz kütüphane sorumlusu, Tom'a öfke dolu bakışlarını dikerek "Bu gürültü de neyin nesi? Farkında mısınız bilmiyorum ama, burası kütüphane." dedi ve yerdeki kitaplara bakmaya başladı.

"Kitapları raflara yerleştirirken birkaçı yere düştü, çıkan gürültünün sebebi bunlar," diyerek kitapları almak için yere eğildiğinde, ima dolu bir ses tonu ile "Değil mi Sánchez?" demesi üzerine Trixie de yerden iki kitap alarak düzgünce rafa yerleştirdi, ve "Öyle, Riddle." dedikten sonra kütüphanenin çıkışına doğru yöneldi. Huysuz kadının homurdanmalarını duymazdan gelen Tom, masanın üzerinde duran not defterini cüppesinin cebine koyduktan sonra hızlı adımlarla kütüphaneyi terk etti. Koridorun ortasında dikilen Trixie, Tom hiçbir şey demeden yanından geçeceği sırada onu kolundan yakaladı ve kendine çevirdi. Tırnakları cüppesinin altından koluna geçtiğinde Tom kendi kendine, bir kız için fazla güçlü olduğunu düşündü.

Trixie sinirle "Asamı ver," diyerek soluduğunda, Tom "Bende değil." dedi ve kolunu kavrayan elden kurtuldu. Siniri artan Trixie "Dalga mı geçiyorsun? Sen aldın!" diye bağırınca Tom işaret parmağını dudaklarına götürerek sessiz olmasını işaret etti.

"Onu kitaplıklardan birinin altına atmış olabilirim."

"Ciddi olamazsın," diyerek gülmeye başlayan Trixie'nin aksine ciddiliğini sürdüren Tom, "Şaka yapıyor gibi bir halim var mı?" dedi ve kızın anında düşen suratı karşısında durumundan hoşnut bir şekilde alayla gülümsedi.

"Aptalsın, Riddle."

"Beni kendine düşman belleyecek kadar aptal olan sensin, Sánchez. Tavırlarına dikkat et, ve Sırlar Odası hakkında kimseye tek kelime etme. Aksi halde," ses tonunu biraz düşürdü ve devam etti. "Seni öldürmekten hiç çekinmem. Bilirsin, basit bir Avada Kedavra sonucunda hayatla olan tüm bağlantın kesilir."

Dediği üzerine dudaklarından küçük bir kahkaha kaçan Trixie, "Beşinci sınıf bir öğrenci üç yasak lanetten birini yapacak güce sahip, ve bir kızı öldürmek uğruna Azkaban'da Ruh Emiciler eşliğinde bir hayat sürmek istiyor, öyle mi?" dedi ve sert bakışlarını Tom'un gözlerinin tam içine yöneltti.

"Kapasitemi bilmiyorsun, yapabileceklerim hakkında en ufak bir fikrin yok. Ayrıca senin gibi aptal bir kız için Azkaban'da çürüyemem, daha öncelerde de yaptığım gibi suçu başkasına atarım, olur biter. Çeneni kapalı tut, benim için değil kendin için Sánchez. Ben bir şekilde sıyrılırım ama, senin tüm hayatın biter. Anlıyor musun?"

Ve Tom Marvolo Riddle, tüm ihtişamı ile duvara yasladığı çaresiz kızı olduğu yerde bırakarak yoluna devam etti.

Everlasting DarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin