"Salata tabağını uzatır mısın, Riddle?"
Akşam yemeği için salondaki büyük masalara kurulmuş öğrencilerden biri olan Tom, aniden yanında beliren Trixie'nin bu samimi sözlerine anlam veremeyerek kaba hareketlerle tabağı uzattı ve "İstediğini aldığına göre gidebilirsin," dedikten sonra Trixie'nin yeniden masadaki yerine geçmesini sağladı. Yemek boyunca Trixie'nin tuhaf bakışları gözlerini esir almıştı, arada Tom bu bakışlara "Lanet olası sürtük," dercesine karşılık veriyordu. Sonunda akşam yemekleri yendiğinde ve tabaklar eski boş hallerine geri döndüğünde, Tom çok önceden masadan kalkan Avery ile Rosier'a yetişmek için aceleyle yerinden kalktı. Yürümeye devam ederken aniden önünde beliren Trixie, bütün sinirlerini alt üst etmişti.
"Merhaba, Tom."
Riddle bu sözlerine karşılık omuz silktikten sonra, "Adımla hitap edecek veya selam verecek kadar samimi olduğumuzu sanmıyorum, Sánchez."
Dediğinin üzerine gülümseyen Trixie, "İstediğin gibi olsun Riddle," dedi. "Biraz düşündüm ve sana yardım etmeye karar verdim."
Trixie'nin 'düşündüm' kelimesinden çıkarılacak anlam, "Seni kendime düşman olarak benimsetmektense, akıllı davranarak gücüme güç katacak biri olmanı istedim." gibi bir şeyler olsa da Riddle, bunun farkına varmamıştı.
Yüzüne hafif şaşkınlık taşıyan alaycı bir ifade yerleştiren Tom, "Hangi konuda?" diyerek kaşlarını kaldırdı.
"Sırlar Odası hakkında," diyen Trixie, derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Bugün senden ayrıldığımda ilk işim kütüphaneye gidip asamı almak oldu. Çıktıktan sonra kızlar tuvaletinden gelen birkaç bağrışma yüzünden oraya girdim. Önemli bir şey olduğunu sanıyordum ama, musluktan akan suyu büyüyle birbirlerine fışkırtan birkaç aptal alt sınıf öğrencisiyle karşılaşınca geri çıktım. Ama tam çıkacağım sırada-"
Lafını yarıda kesen Tom, "Bana masal anlatma," diyerek suratına sert ve kendinden taviz vermeyen o her zamanki muazzam ifadesini taktı.
Gözlerini deviren Trixie, "Musluğun kenarında küçük bir yılan simgesi gördüm. Çok küçük, derin bir şekilde işlenmişti. Çıkacağım sırada aniden gözüme çarptı, fark edilmesi çok zor bir şey olmasına rağmen her zaman fazla olan dikkatimden dolayı farkına varmam kolay oldu."
"Ne var bunda? Basit bir yılan simgesinin pek bir şey ifade ettiğini sanmıyorum," dedi Tom.
"Biraz derin düşün, aptal çocuk. Odanın anahtarı o musluk olabilir."
"Diyelim ki öyle, beni kandırdığını veya tuzağa çekmediğini nereden bileceğim, Sánchez?" diye soran Tom, meydan okurcasına ona bakan Trixie'nin gözlerine dikti kahverengilerini.
"Şöyle ki, odayı benimle birlikte açmanı istiyorum. Odayı belki tek başına açabilirdin ama, kızlar tuvaleti gibi bir yerde olduğunu keşfetmen uzun zamanını alırdı. Veya ben tek başıma açabilirdim, ama odadaki yılanı kontrol edemezdim. Çünkü çatalağız değilim. Yani birlikte hareket etmemizi istediğime göre seni oyuna getirmek gibi bir durumum söz konusu olamaz," diyerek lafını bitiren Trixie, ciddiyetle Tom'a bakmaya başladı. Tom'un vereceği tek cevap ise, alayla kahkaha atarak hiçbir şey demeden yürümeye devam etmeye çalışmak olmuştu. Fakat Trixie buna fırsat vermeden onu engelledi.
"Pekâlâ, her ne olursa olsun, her şeyi tek başına yapabilecek kadar güçlü, bir o kadar da zekisin. Benim bunu istememin sebebi sadece biraz daha fazla güç ve başarı elde etmek Riddle, sadece biraz daha güç istiyorum."
Kararlılık taşıyan bir ses tonu ile, "Benim odayı açmaktaki tek amacım güç değil Sánchez. Asıl ve ilk amacım, Hogwarts'ı sihir eğitimi görmeyi hak etmeyen bulanıklardan temizlemek," diyen Tom, hemen ardından "Ve bana yardımcı olduğun için sağol, şimdi yapman gereken tek şey ağzını kapalı tutup uslu bir şekilde derslerine çalışmak," dedi ve yeniden yürümeye başladı. Peşinden yürüyerek, "Ciddi olamazsın, insanları mı öldüreceksin yani?" diyen Trixie'ye "Öldürmeden güç elde edilemez," diyerek karşılık verdi.
Kısa süre sonra Slytherin Ortak Salonu'na girmek için taş duvarın yanına geldiklerinde, Trixie son bir kez Tom'un gözlerinin içine bakarak, "Bırak da sana yardım edeyim. Bilgi toplayayım, istediklerini yapayım. Sen de bana karşılığında güç ver," dedi. Başlarda şüpheyle yaklaşan Tom, saniyeler sonra yapacağı her yanlış hareketin kendisine değil ona zarar vereceğini düşünerek, "Pekâlâ, Trixie. Ama sakın sana güvendiğimi sanma. Biliyorsun ki gerçekleştireceğin her yanlış şey, bana değil sana zarar verir. Bir Slytherin diğer bir Slytherin'e karşı sadakatlidir, onu yarı yolda bırakmaz. Bu durum ikimiz için de geçerli. Bana yardımın olursa, karşılığını alacaksın," dedi ve duvarın içindeki gizli kapıdan geçerek ortak salona girdi.
Trixie, Tom ile bütün bağlarının efendi - hizmetkâr ilişkisinden oluştuğundan, günler sonra asıl amacını unutup kendini sadece ona faydalı olmaya adayacağından ve bundan sadece birkaç yıl sonra Lord Voldemort adına bürünecek Tom Marvolo Riddle'ın ilk Ölüm Yiyenler'inden biri olacağından habersiz, içindeki zafer duygusuyla Tom'un peşinden salona geçti.