1-Yavrum

751 72 56
                                    

İçerisinde bulunduğum karanlık yavaş yavaş aydınlanıyordu. Üzerimde ki ağırlık artmaya devam ediyordu. Başıma gelen darbeyle gözlerimi araladım. Karanlığımı aydınlatan yavrular üstümde tepiniyorlardı. Başımın altındaki yastığı en süslü olanına fırlattım. Bu biraz zaman kazandırırdı.

"Rujuma geldi!"

Süslü'nün sesi gitgide dar gelen odada yankıladı. Üzerimdeki yavrular sırasıyla çekildi. Gözlerimi elinde limon suyu olan yavruya çevirdim. Bugünkü meleğim Çilli'ydi.Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirerek elindeki bardağa uzandım. Ani hareketim limon suyumun sonu olmuştu. Çilli ani hareket sevmezdi. Yaptığımızda ise sonu kötü bitiyordu. Derin bir nefes alarak yatağıma dökülen limon suyuna baktım.

Kahküllü duruma el koyarak "Tamam sorun yok. Ben temizlerim." dedi.

Başımı sallayarak yataktan çıktım. Tekli koltuğumun üzerindeki kıyafetleri aldım. Ayaklarımı sürterek banyoya geçtim. Bugün son sınıfın ilk günüydü. Uyuşukluğumu buna borçluyduk. Tatilim herzaman ki gibi bu yavrularla geçmişti. Kardeşim yoktu. Bu dört kız vardı. İmge,Melike,Özge ve Nisa.

İmge grubumuzun titiziydi. 1 milim uzatmadığı kahkülleri ve kitaplarıyla dikkat çekiyordu. Bir kitaba ilgi duymanız için onunla 2 dakika konuşmanız yeterliydi.

Kapının aniden açılmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim. Neyse ki giyinmiştim.

"Süslü'yü boğmamı istemiyorsan çabuk ol. Tutturdu ruj sür diye." Tatlı gayet açık bir şekilde tavrını belirttikten sonra kapıyı kapattı. Gülmekle yetindim.

Tatlı yani Melike , bildiğimiz tatlıydı. Yüzüne bakan çok güzel demese de tatlı olduğunu söylemeyi ihmal etmiyordu. Görüntüsü ne kadar tatlı olsa da karakteri de bir o kadar tuzluydu.

Banyoda ki işlerim bittikten sonra odama geri döndüm. Odamın kapısını açmamla birlikte gülmeye başladım. Tatlı söylediğini yapıyordu. Yatağımın üzerinde Süslü'yü boğmaya çalışıyordu.

" Sürmem dedim Süslü!" diye bağırdı. Hızlıca Süslü'nün elindeki ruju aldım.

" Tamam tatlım, sorun yok."dedim. Tatlı 'sonunda' dercesine baktı. Süslü'yü orada bırakıp odadan çıktı. Arkamda bana bakan 3 yavruya döndüm.

Çilli elinde yeni limon suyuyla köpek bakışlarını atıyordu. Elindeki bardağı alıp yanağına bir öpücük kondurdum. O da gülerek odadan çıktı. Kahküllü de arkasından hızlıca gitti. Evet kaçmalarının aslında tek bir nedeni vardı. Arkamda makyaj malzemeleriyle bekleyen 1 adet Süslü.

Süslü yani asıl ismiyle Özge eskiden böyle değildi. Tabi herzaman süslüydü. Görüntüsüne çok öner verirdi. 2 sene önce üzücü bir durumdan dolayı kırmızı ruja kafayı takmıştı. Aslına ondan başkasının sürmesini istemezdi. Ama bizi sinirlendirmek hoşuna gidiyordu.

Yavaşça Süslü'ye doğru döndüm. Elinde makyaj çantası vardı.

" Yavrum abartmak yok." dedi. Hayır desem ikna ederdi. Onun yerine sakince yere oturdum. Ellerimi havaya kaldırarak teslim oldum. Yüzüne minik bir gülümseme yerleştirdi. Sanırım kendimi minik ellerine bırakmakla hata yapmıştım

*****

"O ruju silmeyeceksin!"

Süslü'nün bağırmasıyla gözlerimi devirdim.Siliceğimi biliyordu. Aynada arkamda atak yapmak için bekleyen Süslü'ye göz kırptım. Üstüme atılmasına fırsat vermeden banyoya doğru koştum. Arkamdan sinirli bir şekilde gelen Süslü'ye aldırmadan banyoya girdim. Kapıyı kilitledikten sonra aynadaki görüntüme baktım. Aslında gayet güzel görünüyordum. Ama bu kadarı bana fazlaydı.

LİMONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin