Bölüm 31 : Tuz Bas..!

4.7K 216 7
                                    

Kırdın beni adam.
Her kelimen ayrı battı ciğerime.
Benden geriye attığın her adım ,
Kilometrelerce mesafe kat etti yüreğimde..
Yaktın beni adam.
Küllerime su serpsem çaresi yok.
Uçup tükeniyorum gözlerinin ayazında.
Ezdin beni adam.
Sevdanın eksikliğiyle.
Hadi şimdi toparla,
İnşaa et kırıklarımı,
Sar yaralarımı,
Tuz bas kanayan yanıma,
Yaksın , acıtsın, nefesimi kessin .
Ama iyileştirsin.
İyileştir yüreğimi adam..

******

"Babam çok mu yoyulmuş Evin ? "

"Neden ki kuzum ?"

"Bakşana çok uyudu . Biy daha uyanmayacak mı? O da annem gibi hep uyuyacak mı ?"

Küçük çocuğun sorduğu soruyla kalbi sıkıştı Evin'in. Uyanmaması ihtimal bile değildi . Yapamazdı . Kendisini geç , ne yapardı Umut ? Annesi zaten yoktu . Anne sevgisinden mahrumken , zaten eksik gedik büyüyorken yüreği, şimdi babasının da eksikliğini nasıl kaldırırdı bu küçücük çocuk .
Babasıyla yapacağı çok şey vardı daha . Beraber maç yapacaklardı belki , belki ona ilk aşkını anlacaktı. Korkularından bahsedecekti. Cesaret isteyecekti , güç alacaktı ondan . Askerlik anılarını dinleyecekti . Annesine olan aşkını soracaktı . Ne hissettiğini anlatacaktı . Babalar erkek çocuklarının kahramanı kız çocuklarının ilk aşkıydı. Onların eksikliği , gövdesiz çınarın eksik gölgesi gibiydi.. Yarım , yarımyamalak..

Ne demişti şair ;

Baba rahmet
Baba merhamet
Baba aş baba ekmek
Babaya düşer, çile çekmek

Baba koruyucu
Baba kollayıcı
Baba dert baba acı
Baba tüm dertlerin tek ilacı

Baba huzur
Baba bereket
Baba eli nasırlı
Babanın kalbi yumuşak

" Nerden geliyor aklına bunlar ? Uyanacak baban oğlum , iyileşeceğiz beraber ."

"Uyanıy değil mi ? Uyanşın Evin yütfen uyanşın ."

Derken inci taneleri dökülüyordu Umut'un .

"Evin . Dilsar !"

Çisem bir telaş koştu arkadaşının yanına .

"Ne oldu ? "

"Uyanmış ."

******
Cesaret ister aşk. Yürek ister . Her kalbin harcı değildir sevda yükü. Korktu kadın , adamın ondan gitmesinden korktu . Sevdasının tükenmesinden korktu . Ona öfkeyle bakmasından korktu.
Gitti yine , duramadı hastahanenin bahçesinde . Soluksuz kalırcasına koştu , koştu , koştu.. Evine vardığında sık sık aldığı nefeslerden ciğerleri sıkışıyordu .

Öte yandan Dilsar müthiş bir baş ağrısıyla gözlerini aralamaya çalışıyordu . Dilinde tek bir hece "Evin"
En son git demişti ona . İstemediğini , yapamayacağını söylemişti. Ama rüyasında duymuştu onu "gel" diyordu biriciği "Gitme".

"Evin."

"Dilsar ."

"Abla . Evin nerede ?"

Nasıl cevap vereceğini bilemedi genç kadın . Gitmişti Evin .

"Eve kadar gitti canım gelir yine ."

"Buradaydı değil mi ? "

"Evet."

Ablasından aldığı olumlu yanıtla içi aydınlandı Dilsar'ın . Gelmişti , beklemişti . Onu gerçekten çağırmıştı. Gerçekten istememişti gitmesini .

Acı KahveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin