Tükeniyorum..
Kirpikten tırnağa kanıyor benliğim.******
Bir yanda kadının arafı, diğer yanda adamın cehennemi vardı gecede.. Diller suskun, yürekler feryat figan. Ağzını açsa adam ,kıyamet kopacak sanki. Tek kelâm etse kadın dünya duracak..
Yan yana yatmış , boş gözlerle tavanı izliyordu iki yılgın beden.. Dicle'nin gözlerinden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Dicle'nin göz yaşı Dilsar'ın yürek yaşının en çaresiz yoldaşıydı..
Zorlukla yutkundu adam.. Derin bir nefes alıp başladı konuşmaya.." Özür dilerim. H-hataydı. Seninle evlenmem , sana dokunmam. Dicle ben , ben . Affet demeye yüzüm yok. Ama ben bunu nasıl yaptım bilmiyorum . Yandım , tükendim. Senin tenin benim cehennem azabım. Bu , bir daha asla tekrar etmeyecek. Asla."
Söylecekleri biten Dilsar , hızlıca kalktı yataktan . Dicle'yi kokusuyla, acısıyla , hıçkırıklarıyla bırakarak gitti..
"Sus." Demek istedi Dicle . Bağırıp çağırmak, yıkıp dökmek istedi. Açamadı ağzını. Bir el yapıştı boğazına . Düğüm düğüm kaldı yüreğinde sözleri..
Bile bile lades demişti o. Tek kurşunluk hakkı vardı. Tek gecede düşlerinden vuruldu..
Tek gecede yitirdi umudunu, aşkını, hayallerini, sevdasını .
Gelip geçici sıfatı bile bol geldi ömrüne. Gelip , kalıp , asla geçmeyecek bir yaraydı Dilsar .Sabaha karşı yeniden geldi odaya Dilsar . Odadaki koltuğa oturdu boş bakan gözlerle. Dicle konuşmalıydı, dökmeliydi içinde biriken acıları.. Zorlanarak başladı sözlerine
"Belki, belki bir ihtimal unuttun sandım . Bir ihtimal sevebilirsin yeniden sandım. Bir ihtimal bakabilirsin gözlerime, dokunabilirsin dudaklarıma.. Kokumu solursun belki benim senin kokunu nefes bildiğim gibi. Canımı bu denli acıtmazsın."
Dilsar başı yerde dinliyordu Dicle'yi . Tek söz çıkmıyordu dudaklarından . Dicle'ye verebileceği tek cevabıydı suskun gözyaşları. Dilsar'dan ses gelmeyince devam etti Dicle sözlerine.
"Biliyorum zor ! Asla olamayacak birşey bu . Ama Dilsar , umut aşığın bekçisir, kimi kimsesi , pusulasıdır. Senin pusulanın beni bulması ne kadar imkansızsa , benim pusulamın senden şaşması da o kadar imkansız. Birşey söylemeni beklemiyorum . Söyleyeceklerini söyledin zaten. Senden tek birşey istiyorum , ailemin yanında uzak durma bana . Onlar benim mutlu olmamı ister , onları üzmek istemiyorum . Olur mu ?"
Sadece tamam anlamında başını sallayabilmişti Dilsar . Kelimelerin tükendiği yerdeydi.. Lâl olup susmuştu yüreği .
******
Sevim Hanım kızının yanında geçirdiği bir kaç hafta sonrasında memleketi Gaziantep'e eşinin yanına dönmek için hazırlanıyordu . İçi hiç rahat değildi, Evin'i burda bırakıp gitmek istemiyordu . Ama ne yaptıysa vazgeçirememişti inatçı kızını .
"Annem emin misin? Bak hem baban da çok özledi seni. Aklımız sende kalıyor böyle Evin."
"Eminim anne , merak etmeyin bak iyiyim işte ."
"Yaa gerçekten harikasın !"
Dedi Sevim Hanım iğneleyici bir ses tonuyla .
"Anne lütfen."
"Zar zor toparlandın Evin. Buna toparlanmak denirse . Nasıl kalmasın aklım sende . Nasıl düşünmeyeyim."
" Merak etme güzeller güzelim. Tekrar işimin başına dönersem kendime gelirim . Çocuklarımı da ihmal ettim uzun zamandır. Çocuklar iyi gelecektir bana."
"İyi bakalım öyle diyorsan . Dilek kızım çok iyi birine benziyor ."
"Öyle gerçekten de . O çocuklara aile olmak için elinden geleni yapıyor ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Kahve
RomanceBir çift göz nasıl yapardı bunu bir insana? Nasıl da öldürüyor beni var yokluğu..Kanser gibi günden güne işliyor içime acısı.. Dipsiz kuyulara çekebilir mi bir insanı bir çift göz.Dönüm noktasındayım şimdi sahipsiz tutsaklığın (S)onsuz özgürlüğüme...