Bölüm 8

314 20 8
                                    


EVEEET YENİ BÖLÜM GELDİ...
Multimedya Mavi...

&&&&&&&&&&&&&&&

Başımın ağrısı şiddetlenirken gözlerimi zorlayarak açtım.Elim gözlerime gitti.Ovuşturarak çapaklarını temizledim.Bacaklarımı yataktan sarkıttım.Gözlerim bacağımdaki küçük sayılabilecek kırmızı,kabuk bağlamış yaraya takıldı.Büyük ihtimalle motora vurduğumda olmuştu.Boşvererek başımım ucundan duran ağrı kesiciyi içip banyoya yöneldim.

Banyoda temizlendikten sonra odama gelmiş,üzerimi değiştirip tekrar yatağıma uzanmıştım.
Başımın ağrısı geçmek bilmiyordu ve içimde kafamı duvara vura vura patlatarak acıdan kurtulma isteği oluşturuyordu.Telefonumdan bildirim sesi gelince elime aldım.
Mesaj gelmişti.Mel'den.

Melanie.Biz çok küçükken çok iyi arkadaştık ama sonra onlar Georgia'ya taşınmışlardı.
Mesajda 'Konuşmamız gerek,Mavi.' yazıyordu.

Ciddi bir şey olmalıydı.Çünkü o bana genelde kaşar falan derdi.Gerçi son konuşmamızda soğuk kaltak demeye başlamıştı da neyse.
Mesajına cevap yazdım.

'Ne oldu?'

'Şimdi değil.Ben seni sonra arayacağım.'

'Tamam.'

Aşağı inip kahvaltı etmem gerekiyordu.Ama yatağım fazla yumuşaktı ve ben onu bırakıp gidecek kadar iradeli bir günümde değildim.Kafamı yatağın başlığına dayayıp arkamdaki yastığı düzelttikten sonra leptop'umu elime aldım.

Neredeyse bir saat olmuştu ve ben hala aç olduğum halde yatağımdan ayrılıp mutfağa gitmeye cesaret edemiyordum.Açlıktan midem bulanmaya başladığında artık vücudumun açlığa dayanma süresinin bittiğini farkettim.Hızla ayağı kalkınca başıma bir ağrı girdi ama yemek yemediğimden de olabilirdi tabi.

Yavaş adımlarla mutfağa geldim buzdolabını açtım.Gözlerim raflarda gezindi.Yemeye değer bir şey bulamadığımda bangonun üzerindeki beyaz kapaklı küçük ahşap dolaptan kahvaltılık gevrek çıkarıp büyük,yuvarlak ve porselen bir kasenin içine biraz döktüm.Sütte ekledikten sonra bir kaşık alıp yüksek sandalyeye oturdum ve yemeye başladım.

Kahvaltımdan sonra odama çıkıp cam kenarındaki küçük olduğu kadar yumuşak olan ikili koltuğa bacakalrımı uzanarak yayılmıştım.Elimde,son günlerde yaşadığım olayların ağırlığı ve yorgunluğuyla farketmeden suyunu fazla kattığım için rengi olması gerektiğinden açık olan kahvem elimi yakıyordu ama inatla sıkıca sarmaya devam ediyordum.

Elim,yatağın üzerinde duran sol köşesi hafifçe kıvrılmış kitaba gitti;yerinden alarak bana getirdi.

Kitabı almak için eğilip gerilen sırtım,düzelerek yumuşak koltuğa yayıldı.Dizlerimi hafifçe bükerek,kaldığım sayfayı açıp dizlerime koydum.Kitabı alırken camın kenarına koyduğum kahveden küçük bir yudum alıp kitabımı okumaya başladım.

Telefonum çalmaya başlayın gözlerim ekranında gezindi.Melanie.Kitabımı aldığım şekilden farklı bir şekilde,daha çok fırlatmaya benzeyen bir tavırla yatağın üzerine bıraktım.

"Ne var?"

''Mavi,sana bir şey anlatmam gerek.''

''Evet,''

''Ben ayrı eve çıkıyorum.''

''Anneni nasıl ikna ettin lan?''

''Öyle değil işte annem ev arkadaşı bul diyo.''

''E bul o zaman.''

''Ayy kızım bulsam seni bokuma arıcam.''

''Sürtük.''

Sorunlu Mavi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin