22.bölüm

22 3 0
                                    

Arkamı döndüğümde So Hyun havuzdan çıkmakla uğraşıyordu. Ona aldırış etmeden Sora ve Jae Hyun'un gizlice peşinden gittim.

Kocaman evde onları arıyordum. Çok dikkatli olmalıydım yoksa beni enseleyebilirlerdi.

Suya girmek istemeyince ondan herhangi bir şey için şüphelenmemiştim. Ama şimdi en azından onun da insan olmadığını biliyordum ve ne Sora ne de Jae Hyun masum değillerdi. Tabii ki de amaçları So Hyun'öldürmekti. Bunca zamandır kabileler savaşıyorlardı. Ejderhalar en güçlü olduklarını kanıtlamaya çalışıyorlardı.Sürekli diğer kabilelerle kapışıyorlardı. Onlardan güçlü bir yaratığın olduğunu kabileler öğrenince So Hyun'u herkes kendi tarafına çekmeye çalıştı. So Hyun'un annesi de onu bizim yanımıza, yani dünyaya gönderdi. Ama benim anlamadığım neden sadece ejderhalardan biri geldi? Gerçi Sora'nın hala ne olduğunu bilmiyorum. Yine de kendi rızalarıyla onları buraya göndermişlerse bir nedeni olmalı.

Yüzüğüm parıldamaya başladı. Daha Ay'ın çıkmasına en az yarım saat vardı neden böyle oldu ki şimdi?

Aniden telefonum titredi.

Kimden:bilinmeyen numara

Mesaj: Gözlerin artık açık,ama sonuna kadar değil. Hayal kurma vakti. Tabii gerçekleştirebilirsen.

Bu mesaj beni her zamanki gibi tedirgin etti ama hızla ekranı kapatıp aramaya devam ettim. Şu an da umut ettiğim şey, filmlerdeki gibi onlar bir odada konuşurken kulak misafiri olmak. Hiç üşenmeden bütün odalara girdim ama yoklardı.

Artık bulamadığım için So Hyun'un yanına gitmeye kara verdim. Merdivenlerden inerken bir alt katta yukarı çıkmakta olduğunu gördüm. Beni görünce hemen koştu ve bana sarıldı. ağlamaklı bir sesle konuşmaya başladı.

"Kaçmak istiyorum,uzaklara bir yere,kimsenin bizi tanımadığı bir yere"

"Bir yer var,ama orada herkes bizi tanıyor."

HYBRIDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin