Bir kadın vardı bütün hayatı boyunca herşeyin üstesinden tek başına gelen bir kadın. Tek başına gülüp tek başına ağlayan bir kadın.
Ve bir adam vardı.. Tek bir aşka mahkum kalan. Sadece sevdiğinin hayaliyle yaşayan.
Kadın vardı çok kişide kalp kırıklarını bırakıp, güven duygusunu yitirmiş.
Adam vardı. Yanlız sevgisine kadına harcamış. Yalnız onu sevmiş yalnız ona bağlanmış. Kadından habersiz
Kadın vardı. Bir çok hatası olan. Hata yaptıkça pişmanlıklarıyla beraber hayattan ders alan. İnsanlara olduğu gibi kendisine de güvensiz olan..
Ve bir adam vardı. Kadının hatasıyla kendiyle, kırıklarıyla kabul eden. Olduğu gibi gelsin yeterki benim olsun diyen.
Kadın sonkez birine güvendiğinde tamamen kırılmış. Kalan herşeyinide onda kaybetmiş, onda bırakmış..
Adam bunun farkıdaymış. Adam kadının yaralarını sarmak için mutlu olması için savasmıs..
Kadın kendinden nefret ediyomuş sevmeyip çirkin buluyomuş
Adam kadını herşeyiyle sevip, mükemmelliğini hep dile getirip haykırıyomuş. Kadın adam için bir melektende öteymiş..
Adam ve kadın birgün konuşmuş ve adam içinde ki aşkı dile getirmiş.
Kadın şaşkın ama mutlu, mutlu ama karmaşık. Adama anlatmış herşeyi. Adam elini uzattıkça kadın çekmiş elini, kabul etmemiş. Bir daha nasıl güvenebilirmişki başkasının sevgisine..
Adamın anlattıkları kadını duygulandırmış, gerçek sevgiyi hissetmiş ama ya oda giderse korkusu oluşmuş içinde. Olmazmış. Başlamadan bitmiş. Adamı bırakmış, yanlızlığına yapayalnızlığına..
Şimdi kadın uzgün karmaşık. Kırgınlıllarıyla uzun zamandır yaşayan kadına birden bu sevgi fazlaydı. O yalnızlığa alışıktı artık..
Şimdi ise adam kırılan parçlarıyla yalnız. Hayallerinde yaşattığı kadını bu sefer hayallerine hapssetti.. Adam çaresiz. Şimdi adamda son darbesini kırgınlıklarını yemişti. Peki başkasını sevip güvenebilecekmiydi..
"Sen kalbi kırık kadın yaralarını saran yüreği mükemmel adama şans ver. O seni sen olduğu gibi seviyo.. bunu düşünücekmiş kadın.. uzun bir zaman düşünücekmiş.."