GİRİŞ

606 54 49
                                    



Cennetin Tutsağı Cehennemin Mümessili

•••

İnsanların gözlerine baktığımda kimseyi toz pembe göremiyorum artık. Herkesin bakışlarına şeytan taht kurmuş, yavaş yavaş, hissettirmeden kanını emiyor insanın. Akıllarında müstehcen düşünceler geçerken bir meleğin dizlerini titretecek günahlar işliyor. Cehennemin kör çukurlarından yükseliyor alevler, bu alevlerin yarattığı yıkım gözlerden yansıyor.

Aldatılmak nasıl bir duygu bilmiyorum ama bir insanı intihara sürükleyecek, bir yılan gibi beyninize giren o düşünceler şeytanın sirkinden bir parça sadece. O sirkte hokkabazlar yerine çığlıklar atarak birbirlerinin inlerine girmek için çabalayan İblisler oynuyor, insanların ruhlarının kılığında. Gülüşmeler yerine çığlıklar yankılanıyor cehennemin duvarlarında. Alkışlar yerine iniltiler duyuluyor, birbirlerine dişlerini geçiriyor, hazlarını yoğuruyor, sonlarını hazırlıyorlar.

Cennetin kuşlarının gözlerinden kan damlıyor. Ebabiller bir yamyam gibi deşiyor derileri, içilen kanlar zehir niyetine akıyor gırtlaktan. Akan kan ateşi harlıyor, ateş kanla besleniyor, cehennemin lavları ruhlarda saklı İblisin zevkinin tadına bakıyor.

Sonra insanların hepsi günahkar oluyor. Cennetin nehri susuz kalıyor. Nehir yataklarını lavlar dolduruyor. Bu yataklarda küflü cesetlerin kokusu dolanıyor. Bu koku cehennemin kargalarını çağırıyor.

Artık çürümüş etlerin tepesinde simsiyah kargalar dolanıyor. İnsanların kirlenmiş ruhlarını çarmıha çivileyen İblisin başında sone yazıyor. Ruhlarını şeytana satanlar kendi azap çukurunda boğuluyor. Acı içinde tekrar tekrar ölüyor, çürüyorlar.

Ölü bir cesedin çürüyen ilk yeridir gözleri. Sebebi, çok fazla günaha şahit olması, Tanrı'nın yarattığı cennetin lütfuna kavuşamamasıdır. Sebebi, dünyevi hayatta şeytanla sevişip, rahmine saklı kutsal inine girmesine izin vermesi, gecelerce zevkten çıldırmasını sağladığı ruhunu onunla bir bütün kılmasıdır. Sebebi, diline dolanan diliyle defalarca yalan söylemesi, sabahlara kadar tutkuyla kulağına fısıldanan yanlışları doğru kabul etmesi, şeytanın döktüğü tohumlara karışan kendi tohumlarını yüceltmesidir.

İnsan doğuyor, yaşıyor , ölüyor. Ameliyat masasına yatırılar kadavralardan bakır taslarda ekşi kanlar yudumlanıyor. Bir damla uyuşturucu için kıvranan bir bağımlı gibi günahın ayak izlerine basıyor insan. Ve şeytan onları ele geçiriyor. Tahtına oturup bütün dünyalarının yörüngesinden nasıl saptığını merak ederek izliyor. Korkular ve arzular birbirine karışırken dünya, sapkınlar cennetine dönüşüyor. İnsan, dişinin inine girmek isteyen şeytan oluveriyor. Dişi ise onun kendi rahmine saklı inine taht kurmasını istiyor. Böylece erkek ve dişi tek vücutta birleşiyor. İnsan İblisin tuzağına düşüyor. Cehennemin çukurlarında, çıplak çürümüş bedenlerin mahrem yerlerinde birikiyor tohumlar. İblis kendi dünyasının cennetini yaratıyor. Mesih'in çarmıha vurulduğu gibi çığlıklar yükseliyor. Kabil'in soyundan gelen katiller zevklerinden çıldırıyor.

Bir girdaba kapılıyorlar.

Ve kazanan İblis oluyor.

Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.

Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor. Dünyanın her yerindeki insanlarında aynı acıları çektiğini bilerek sarsılmadan İblise karşı direnin.

Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye konulan kent gizlenemez. Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine kandilliğe koyar. Evdekilerin hepsine ışık sağlar.


•••

Yasemin_Rüya


Ölü Ruhların Son ÇeyreğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin