-1-

889 47 10
                                    

Multimedia: Madison

"Hey Madison 2 gündür uyumuyorsun dinlen artık" diyen Allison'a bakıp göz devirdim.

"Olmaz acilen bir barınak bulmamız lazım All" ormanda ilerlerken bir çıtırtı duyuldu. Hemen belimden yayımı ve okumu çıkardım. Sessize Allison'a fısıldadım.

"Sessiz ol All ilerde bişey var sen burda bekle gelmezsem kaç" kafasını korkuyla tamam anlamında salladı. Biraz daha ilerlemeye başladım ve bir ceylan gördüm. Tanrıya şükürler olsun kaç haftadır miğdemize bişey girmiyordu. Okumu hazırladım ve dikkatlie ceylanı vurdum. Koşa koşa Allison'un yanına gittim ve heyecanla konuşmaya başladım

"All Tanrıya şükürler olsun bir ceylan buldum" gözleri hemen küçük bir çocuk gibi parladı sonuçta kaç haftadır bişey yemiyorduk.

Hızlı adımlarla ceylanı vurduğum yere gittim ve- bir dakika o da ne?!! bir adam ve bir çocuk ceylanı kucaklayıp götürmeye çalışıyor. Okumu çıkarttım ve onlara doğrulttum bu sırada All'de silahını doğrultmuştu. Sinirle konuşmaya başladım

"Ne yapıyorsunuz siz onu ben vurdum ve o bizim!!" ikiside şaşkınlıkla bana bakmaya başladılar ve ellerini teslim olurmuşcasına havaya kaldırdılar.

"Hey tamam sakin ol küçük kız" dedi saçı biraz uzun 30-35 yaşlarında olan adam.

"Haftalardır boğazımızdan bişey geçmedi ve onu da size yem etmeyiz!" dedi All. Aslında bu tepkisine biraz şaşırdım. Çünkü All her zaman sakin bir kız olmuştur. O sırada benim yaşlarımda mavi gözlü ve uzun saçlı çocuk konuşmaya başladı.

"Tamam sakin olun ben Carl bu da Daryl bir grubunuz yoksa bizimle gelebilirsiniz?" dedi soru sorarcasına. Kafamı Allison'a çevirdim ve fısıldadım.

"Ne dersin bu bizim için bir fırsat olabilir All?" hafifçe kafasını sallayarak onayladı. Onlara döndüm ve

"Geliyoruz" dedim. Daryl:

"Pekala öyleyse tedbir amaçlı şimdilik silahlarınızı almak zorundayım"dedi ve yanımıza geldi.

O anda ne olduysa oldu DARYL.ELLERİMİZİ.BAĞLADI.

"Seni piç kurusu hemen çöz ellerimi!" diye bağırmaya başladım.

"Olmaz küçük hanım bize bişey yapmayacağınızı nerden bilebiliriz ki?"

"Pekala tamam sakinim hadi gidelim artık" dedim sakin kalmaya çalışarak. Beraber arabaya yürüdük ve yola koyulduk.

-------------------------------

"Hapishanede mi yaşıyorsunuz?" diye sordum şaşkınlıkla. Aslında buraya bakarsak güvenli bir yerdi etrafta tel örgüler vardı.

"Evet biz geldiğimizde istila edilmişti ama temizledik" dedi Carl. Daryl kornaya bastığında koşa koşa sarı saçlı bir kız ve polis kıyafeti giymiş bir adam kapıyı açmaya geldi.

İçeriye geçtiğimizde yaşlı bir adam

"Bunlar da kim?" diye sordu. Ah Tanrım yine başlıyoruz sorulara.

---------

"Evet şimdi size sıra sıra 3 soru sorucam" dedi Rick. Evet hepsiyle tanışmıştık.

"Peki"

"Kaç aylak öldürdün Allison"

"Fazla değil 20-25 tane çünkü bana gerek kalmıyor Madi beni her zaman korur" ona ufak bir gülümsemeyle baktım ve diğer soruların sorulmasını bekledim.

"Kaç insan öldürdün"

"Hiç"

"Neden?"

"Gerek duymadım"

"Pekala. Madison sana geçiyorum. Kaç aylak öldürdün?"

"Sayamayacağınız kadar fazla" dedim soğukkanlı bir tavırla.

"Kaç insan öldürdün?"

"2"

"Neden?" dedi kuşkuyla.

"All'le tanışmadan önce erzak bulmak için dolaşıyordum. İlerden sesler gelmeye başlayınca sesin geldiği yöne doğru gittim iki adamın küçük bir çocuğu dövdüğünü gördüm sanırım çocuğu dışardakilere yem ediceklerdi. Arkalarından geçerken beni duydular ve silah doğrulttular. Onları oyalarken ani bir hareketle cebimden silahımı çıkarıp vurdum." dedim umursamaz bir tavırla.

"Pekala artık bizdensiniz. Yalnız gidip bir duş alın aylak gibi görünüyorsunuz." dedi hafif gülerek.

"Aylak derken?" dedi All sanırım onlar dışardakilere böyle sesleniyorlar.

"Dışardaki yürüyen ölüler işte" dedi Rick. Aklıma aylağa benziyorsunuz dediği gelince bakışlarımı üstüme çevirdim vücudumda 2. bir deri gibi duran kamufle pantolonum-tabi heryeri çamur kan ve yırtık olan pantolonum- üstümde yine asker yeşili bir kalın askılı-bununda heryeri kan- altımda siyah çamurlu botlarımla gerçekten de bir aylağa benziyordum. Ayna olmadığı için göremiyordum ama duşta ayna olablirdi.

Duştan çıktıktan sonra bana verdikleri kıyafetleri giydim. Siyah dar bir kot, siyah askılı bir tişört, siyah kapşonlu bir ince ceket ve siyah botlar. Sanırım bunlar Beth'in kıyafetleriydi. Siktir! Nasıl unuttum okum yok!

"Hey! Daryl okum nerde" gözleriyle bana yanımda duran hücreyi gösterdi hemen içeriye girip okumu aldım ve bahçeye çıktım. Gözü kulübesine girip Rick'e:

"Rick bugün nöbet tutmamı ister misin? Yorgun görünüyorsun." Bana bakıp kafasını onaylar biçimde salladı.

"Tek kişi yapamazsın ben Carl'ı çağırayım yanına" dedi ve gitti. Aslında Carl hoş çouktu. Hele o mavi g- ne saçmalıyorum ben. Ben bunları düşünürken yanıma Carl gelmiş bile. Lanet olsun mal mal çocuğa bakarken rezil oldum yine!

The Walking Dead:Madison (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin