-9-

243 21 4
                                    

İyi Okumalar.
Multi jdhfrhdjfhd
Tanrım! Bu bağırışlar da neydi?!

"Ah hadi ama Rick! Buradan çekip gidin. Daha da zorlaştırmayın!" Ve sonra Rick'in sesini duydum.

"Asla! Defolun gidin buradan!" Hızla yattığım yerden doğrulup kemerime gerekli olan silahları koyup saçlarımı acele ederek topladım. Hızlı ve sessiz adımlarla hücreden çıkıp sesleri takip etmeye başladim.
Bahçeye çıktığımda 5 tane adamı hapishaneye doğru silah tutmuş bir şekilde gördüm. Onlardan 6 adım kadar uzakta duran ve Hershel'ın boynuna Michonne'un kılıcını tuttuğunu gördüm. Adamlar hapishanenin içine girdiği için bana arkaları dönüktü. Buradan rahatlıkla Rick'i ve diğerlerini görebiliyordum. Kemerimden silahımı çıkartıp sessiz adımlarla onların grubunun başı olarak düşündüğüm adamın arkasına geldim. Rick'e baktığımda gözlerindeki cesurluğu görmüştüm. Bana onay verici bir şekilde göz kırptı. Hızla adamın diz kapağının arkasına sert bir tekme atarak diz çökmesini sağladım. Silahı Maggie'nin önüne savrulurken Mag eğilip silahı aldı ve adamlara doğrulttu. Elimdeki adam diz çökerken kafasına silahı dayadım ve adamlarına bakmaya başladım. Sert ve soğukkanlılıkla konuşurken ben bile kendimi tanıyamamıştım.

"Buraya neden geldiniz?" Bir yandan konuşup diğer yandan da göz ucuyla bizim gruba baktım. Hepsi silahlarını adamlara doğrultmuştu. Şimdiye kadar çatışma çıkardı, ama Hershel onların elindeydi. Bir an gözüm Hershel'ı tutan adamın arkasındaki Daryl'e takıldı. Elindeki Sniper Rifle ile tam bir kötü adam havası veriyordu. Adamlardan biri konuşmaya başlayınca ona dikkat kesildim.

"Elindeki adamı hemen bırak cesur ve güzel kız. Aksi takdirde moruğu öldürürüz." Göz ucuyla Hershel'ı gösterip sırıttı. Şimdiden sinirlenmeye başlamıştım. Rick konuşmaya başladı.

"Burada beraber yaşayabiliriz." Elimdeki adam sırıtıp kafasını iki yana onaylamazcasına salladı.

"Ah Rick! İkimiz aynı yerlerde duramayız, ve ben seni olduğum yerde istemiyorum. Grubunu al ve git buradan." Adam konuşmasını bitirir bitirmez arkadan gelen Carl'ın acı dolu bağırışlarını duydum. Dikkatim tamamen dağılırken tuttuğum adam fırsat bilmişcesine ellerimden kurtulup sırtım göğüsüne gelecek şekilde beni tuttu ve kollarını boynuma bastırdı. Sinirle inleyip konuşmaya başladım.

"Bırak beni piç kurusu! Arkada Carl'a birşey yapacak olursanız sizi gebertirim!" Adam kollarını daha da sıkılaştırdı. Bir an önce şu adamdan kurtulmam lazım.

Rick sanki düşüncemi duymuş gibi adamla konuşmaya başladı.

"Çocukları bırak. Anlaşabiliriz, gerçekten. "Adam kafasını iki yana sallayıp;

"Yalan." Dedi ve eliyle birine işaret verdi. Tam o anda Maggie ve Beth'in acı dolu bağırışlarını duydum. Göz ucumla arka çaprazıma bakınca Hershel'ın acımasızca kafasının kopuşunu izledim. Sinir tüm bedenimi ele geçirirken 1-2 dakika olayı sindirmeye çalıştım. Bunun bir işe yaramayacağını anladığımda arkamda beni tutan adamın erkekliğine en sert tekmelerimden birini geçirerek beni bırakmasını sağladım. O inleyip geri çekilirken silahımı alıp hiç düşünmeden göğüsüne ateş ettim. Rick ve diğerleri zaten ateş açmıştı. Karşımdaki adam yere yığılırken hızla Carl'a doğru ilerlemeye başladım. Bir adam onun üzerine çıkmış boğmaya çalışıyordu. İçimden geçirdim. Ah! İşte bunu yapmayacaktın. Yanlarına geldiğimde adamı o anki nereden geldiğini bilemediğim bir güçle Carl'ın üzerinden çektim ve çenesine sert bir yumruk attım. Adam yumruğun etkisiyle sendelerken Carl yerden kalkıp düşen silahımı bana vermişti, ve kendi silahını da almıştı. O adama ateş ederken ben olduğum yerde etrafa bakıyordum. İçeriye giren aylakları gördüğümde bir küfür savurdum. Etraf tam bir savaş alanına dönmüştü. Aklıma Judith'in gelmesiyle Carl'a seslendim.

"Carl! Judith?" İkimizde hapishaneye koşmaya başladık. İçeriye girdiğimizde Beth'in hücresine girip Judith'i ve tum gerekli eşyaları alıp çıktık. Siktir! Millet neredeydi.

"Rick!?" Kimseden ses gelmeyince ümitsizce Carl'a döndüm. O da bana öyle bakıyordu. Aylaklardan kaça kaça hapishane dışına çıkabilmiştik. Orman tarafından gelen daha fazla aylağı görünce adımlarımızı hızlandırıp bir an önce buradan uzaklaşmayı ve diğerlerini bulmayı diledik.

Hava kararınca Carl'a seslendim,.

"Carl, biraz dinlenelim. Yarın aydınlık havayla grubu daha iyi ararız. Onaylayıp kucağında Judithle bir kütüğe oturdu. Bende yanlarına oturup ateş yakmaya çalıştım. Çalılardan gelen sesle ikimiz de silahlarımızı çıkartıp tetikte beklemeye başladık. Gelenleri gördüğümde şaşkınlıkla olduğum yerde durdum. Carl'a baktığımda onun da aynı durumda olduğunu gördüm.

Karşınızda ekşınlı bir bölüm shdhud
Sizce kimler geldi?

Oy ve yorum lütfen

The Walking Dead:Madison (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin