-8- (Part 2)

261 24 10
                                    

Okuduğum bir habere göre Chandler hayranlarını sürtük olarak görüyormuş. Bunu okuduğumda gerçekten bayağı bir kötü oldum, ama yapacak birşey yok. Sonra aklıma sırf bu yüzden bazı ChanFanların yazdığı kitaplardan, o güzel hayallerinden vazgeçeceği geldi. Ama ben her ne kadar üzülüyor olsam da bu kitabı sevenler için bırakmayacağım, şuanlık öyle bir şeye niyetim yok.
  O kız Chandler'i gerçekten değiştiriyor.
Bu arada, arkadaşlarımla yazıyor olduğumuz diğer kitaba da bakarsanız sevinirim.

Madison Argent.

  Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Nedensiz bir şekilde Bella öldüğü için herkesten gizli, köşede sessizce gözyaşlarımı döküyordum. Bana her ne yapmış olursa olsun yine de ona alışmıştım.
   
     Ağlamaya devam ettiğim 5 dakika sonunda, zar zor kendime gelip ayağa kalkabildim. İlk başta hücreme gidip silahımı, bıçağımı ve okumu alıp dışarıya çıktım. Gözlerim Carl'ı ararken onu çitlerin orda sırtını bir kütüğe yaslamış otururken görünce sakin adımlarla yanına gittim. Yanına oturduğumda dalgın adına denk gelmiş olacağım ki hafifçe yerinde zıpladı.

"Hey, benim." Diyip tebessüm ettim. O da bana aynı şekilde karşılık verip kolunu omzuma attı.

"Neyin var? Dalgınsın biraz." Sorum üzerine alnıma minik bir öpücük kondurup ;

" Hiçbişey." Dedi. Peki anlamında kafamı sallayıp ;

"Rick ve diğerleri nerede?" Diye sordum.

"Ava çıktılar. Erzaklar tükeniyor." Gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım. Değişen birşey yoktu, yine aynı çürük hava kokusu, etrafta gezinen aylaklar.
   İlerden gelen araba sesleriyle hafifçe yerimden doğrulup göz gezdirmeye başladım. Gelenin Rick ve diğerleri olduğunu görünce yeniden Carl'ın gövdesini uzandım.

     Carl'la biraz uzandıktan sonra içeriye girmeye karar verdik. İkimiz de benim hücreme doğru yürürken sessizlik hakimiyeti eline almıştı. Hücreye geldiğimizde Carl direk uzanmaya giderken gözüm duvara astığım takvime gitti. Olaylar patlak verdiğinde Allison'la her gün, gün tutuyorduk. Bugün 14 Eylül. Ve yarın doğduğum gün, 17. yaş günüme gireceğim gün.(önceki bölümlerdeki -yaş yazdıysam- yaşla tutmuyorsa üzgünüm ama asıl yaşı bu)  Önceden arkadaşlarımla ve ailemle doğum günümü kutlardım. Ama şuan bir önemi yok. Takvime bakmayı kesip Carl'ın yanına uzandım.

"Neye bakıyordun? " sessizce fısıldadı. Bu çocuğa kesinlikle bir şey olmuştu.

"Takvime." Kafa sallayıp belime iyice sarıldı.

"Doğum günün ne zaman?" Ani gelen sorusuna gülümseyip cevap verdim.

"Yarın." Şaşırarak gözlerini bana dikti.

"Gerçekten mi?" Bu şapşal haline kıkırdayıp yanağından öptüm ve kafamı evet anlamında salladım.

"Hadi uyuyalım. "Onu onaylayıp kollarımı boynuna doladım ve gözlerimi kapattım.

Romantiklik nedir bilmeyen biri olarak bu bölüm nasıl oldu bilmiyorum ksjdjjd

Diğer kitaplarıma bakmayı unutmayın. İnanın sıkılmazsınız :)

The Walking Dead:Madison (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin