Merhaba :) Bir haftadır bölüm gelmiyordu. Kitapta hiç macera yazmadığımı fark ettiğimde böyle bir bölüm yazdım :D Zaten aklımda böyle bir olay yazmak vardı.
İyi Okumalar.Sabah yüzümdeki öpücüklerle uyandım. Gözlerimi açtığımda Carl'ın mavinin en açık tonu gözlerini görünce istemsizce yüzümde bir sırıtış belirdi. Eğilip yanağımı öptü ve:
"Günaydın birtanem" dedi. Bir dakika! Birtanem dedi. Suratımdaki şaşkın ifadeyi görmüş olacak ki ufak bir kahkaha atıp beni yattığım yerden kaldırdı.
"Hadi üstünü değiştir de aylakları temizlemeye başlayalım"
"Tamam geliyorum hemen" Üzerimi değiştirip dışarıya çıktım.
"Günaydın millet!" herkes güler yüzle günaydın dedi. Carl'ın yanına gidip elime bir demir aldım ve aylakları öldürmeye başladım.
4-5 saat sonra.
Sabahtan beri çalışıyordum herkes ne kadar dinlen dese de reddediyordum. Nedense bugün içimde kötü bir his var birşey olacak gibime geliyor. Son aylağı da indirdikten sonra grubun yanına gittim. Rick:
"Madison biraz dinlen bugün çok yoruldun." Kafamdaki kötü hisi çalışarak atmaya çalışıyordum ama olmuyordu bir türlü bugün Carl'la zaten nerdeyse hiç konuşmamıştık. İçimden bir ses Carl'ı kendinden soğut sana fazla alışmasın diyordu.
"Hayır ben dışarıya biraz erzak bulmaya çıkacağım görüşürüz." Diyip yanlarından ayrılacağım sırada Rick seslendi.
"Hayır tek başına olmaz Tyreese, Daryl, Sasha, Gleen ve ben de gelicem artık daha fazla erzak bulmalıyız havalar soğuyor." Carl
"Ben de gelmek istiyorum." Rick ilk başta Hayır diyecek gibi oldu ama Carl'ın bakışını görünce peki anlamında kafasını salladı.
Hücreme gidip büyük bir sırt çantası aldım içine 2-3 tane silah, yedek mermi, yedek kıyafetler, su koydum. Bunları niye koydum bilmiyorum ama bugun bişeyler olacak gibi düşünüyorum. Aldırış etmeden çantayı kapatıp kemerime bıçağımı ve silahımı takip okumu sırtıma astım ve dışarı çıktım. Çanta bayağı büyük olduğu için benim koyduklarım nerdeyse hiç yer kaplamamıştı.
Çok fazla erzak toplamıştık ve geri dönüyorduk. Yolda araba bozulduğu için yürüyerek dönüyorduk ve hepimiz çok yorulmuştuk. Arkamızdan hırıltılar gelmeye başlayınca hepimiz birlikte arkaya baktık. Tanrım! Bir bu eksikti. Fazla büyük bir sürü vardı aramızda. Şehire inmiştik. Hızlı adımlarla saklanıcak yer aramaya başladık. Ama önümüzdende bir sürü gelince ortada durduk. Bize iyice yaklaştıklarında hemen yanımızdaki küçük yolu gördüm. Telaşla"Rick siz gidin! Solunda bir yol var etrafından dolanırsanız hapishanenin yolunu bulursunuz. Gidin!" Hepsi hayretle cevap verdi.
"Ne! Hayır saçmalama!" Bir kerede dediğimi yapsalar olmaz! Sinirle cevap verdim
"Size gidin dedim! Böyle bir şeyin olacağı belliydi zaten siz benim ailemsiniz ama benden bu kadar! Bu iğrenç ve sonu gelmiş hayatta daha fazla yaşamamı beklemeyin benden!" Carl bana bağırmaya başladı sürü artık yanımızda bile diyebilirim
"Sensiz hiçbir yere gitmem anladın mı! Ya senle giderim ya da senle!" Onu gerçekten çok seviyorum ama onları kurtarmak için bunu yapmak zorundayım. Carl'ı sürüklüyorlardı artık gösterdiğim yola doğru. Ağlıyorlardı Rick ve Daryl ' ın gözlerinin dolduğunu görmüştüm. Ama artık benim de sonum buraya kadarmış. Carl'a en son Daryl ensesine vurarak bayılttı ve götürdüler. Daryl'ın benden bu kadar kolay vazgeçeceğini düşünmemiştim. Çantamı yere koydum ve sürünün bana gelmesini bekledim. Gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım. Carl'ı ve diğerlerini hakedicek ne yaptım diye. Gerçekten ne yapmıştım ki! Onlar benim ailemdi. Ve son kez Allison'a fısıldadım.
"Yanına geliyorum kardeşim."
Sanırım biraz kısa bir bölüm oldu. Bu Madison harbiden gerizekalı demi sjdnjdhd
Bu bölümü nasıl buldunuz?Hepinize İyi Bayramlar! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Walking Dead:Madison (ARA VERİLDİ)
FantasyKorkunç olayların ortasında kalmış aynı zamanda hem hassas hem de güçlü bir genç kız. Olaylar patlak verdiğinde hiçbirşeyden habersiz ailesinin evde parçalanmış cesetlerini gördüğünde bile yılmadan, ayakta duran cesur kızı bir aşk yıkabilecek mi?