-3-

469 38 8
                                    

Multimedia Madison&Carl

Böyle sonu gelmiş bir dünyada yeni hayatlar kurabilir miyim bilmiyorum. Kafam karışık. Carl'ı seviyor muyum? Kesinlikle. Ama ona açılsam bile diğerleri nasıl tepkiler verir bilmiyorum.Dün ne oldu dediğinizi duyar gibiyim. Bana açıldı ve gitti. Ve sanırım şuan ben de ona hislerimi söylemeye gidiyorum. Saat gecenin 3'ü ve birisi beni Carl'ın'ın hücresinde görse gayet yanlış anlaşılacak bir durum gibi. Hücresine geldim ve hafifçe Carl'ı sarsmaya başladım.

"Carl uyan." Homurdanarak yatakta sağa sola dönmeye başladı. Bu haline gülmeden edemedim. Benim geldiğimi anlamış olmalı ki aniden doğruldu ve

"Hey sen miydin" dedi ufak gülümsemesiyle. Ve hemen şaşkın ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Yoksa birşey mi oldu?" Tanrım cidden bu tavırları çok tatlı. Ona mal mal bakıyor olmamı fark ettim ve yatağının ucuna oturarak cevap verdim.

"Hayır birşey olmadı ben- ben sadece sana birşey demeye geldim." Şuan bile vücudumda ki tüm kanın yanaklarıma toplandığını hissedebiliyorum.

"Seni dinliyorum" Aceleci tavrımı konuşturarak hemen cevap verdim.

"Geçen gün bana hislerini söylemiştin, ve ben bir süre bunu düşündüm gece yanına gelmem de düşünmekten uyuyamamış olmam. Carl ben de seni seviyorum." Utancımdan bunların hepsini kafamı eğerek söylemiştim. Kafamı yavaşça kaldırarak biraz bekledi sonra aniden ellerini belime sıkı sıkı doladı. Benim de ellerim anında boynuna dolanırken hücrede sadece nefes alış verişlerimiz duyuluyordu. Yavaşça birbirimizden ayrıldık. Tanrım şuan gerçekten çok mutluyum!

"Seni seviyorum Madi." dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Beni öpücekti sanırı- ne öpmesi gıdıklıyor!

"Ahahahah hey bıraksana ahahah!" hücrede kahkahalarımız yankılanırken bir süre sonra sonunda(!) durabildi beyefendi. Carl yatağa uzanırken bende ona iyi geceler dileyip gideceğim sırada kolumdan tutup beni yatağa çekti.

"Burada kal. Lütfen"

"Peki" deyip yanına uzandım ve ona arkamı döndüm. Bir süre sonra arkadan ellerini belime sardı ve kafasını boynuma gömdü. Ben de ellerini tutup kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

*******************************************************************

Sabah gülüşme sesleriyle yattığım yerde huzursuzca kıpırdandım. Gülüşme sesleri daha da artınca Carl'la aynı anda sinirle yerimizden kalktık. Bakış açıma Maggie ve Glenn girince utancımdan yerin dibine girmek istedim. Çünkü bizi fotoğraf makinesiyle çekmişlerdi. Sanırım böyle şeylere alışmaya başlasam iyi olurdu. Carl'a üstümü değiştirip geleceğime dair bir şeyler mırıldandıktan sonra hücreme doğru yürümeye başladım.

Üstüme dar bir kot şort, asker yeşili askılı, yine siyah botlarım ve her ihtimale karşı ince kapşonlu ceketimi de belime bağlayıp dışarı Carl'ın yanına gittim. Benim geldiğimi farkedince yanağıma ufak bir öpücük kondurup elimi tuttu. Sanırım herkes öğrenmişti bizi. Bakışlarından öyle anlaşılıyordu.

Elime bir konserve alıp yemeye başladım. Bu arada Rick'te bugün Daryl ile benim bugün dışarıya çıkıp işe yarar bir şeyler bulmamızı istedi.

"Hadi bücür gün boyu seni bekleyemem" diyen Daryl ' a göz devirdim ve onu daha da bekletmeden yanına gidiyordum ki Carl kolumdan tutup dudağıma bir öpücük kondurdu ve

"Dikkatli ol" dedi. Ona kısa bir süre sarıldım ve Daryl ' ın arkasına motora bindim.

Daryl ile yol boyu hiç konuşmadık ve nihayet büyük bir markete gelmiştik.

"Peşimden ayrılma ikiz." Dedi Daryl

"İkiz?" Diye sordum. Sanırım ok kullanmamdan falan.

"Sende gençliğimi görüyorum bücür" alayla karışık söylediği cümleye karşı omzuna ufak bir yumruk atıp

"Hey ben bücür değilim. "

"Her neyse burada biraz bekleyelim belki sürü vardır. "Marketin kapısına 3-4 kere vurup biraz bekledik sanırım içerisi temizdi. Daryl önde ben arkada ilerlemeye başladık. Yinede her ihtimale karşı etrafa bakıyorduk. Elime geçen herşeyi çantada doldurmaya başladım. Bu sırada Daryl ile konuşuyorduk. Daryl:

"Carl ile yakışıyorsunuz. "Deyince

"Saol" dedim.

"Sanırım bu kadar yeterli bücür aldık zaten herşeyi gidelim hadi." Dedi Yine o önde ben arkada giderken 2 aylak birden önüme fırladı ve kollarımı ısırmaya çalıştılar. Zaten sonrasını hatırlamıyorum.
-------------------------------------------------------------------------------

Genç kız aylaklara yem olmamak için uğraşırken kafasını bir parfüm reyonuna çarpmasıyla bayıldı. Daryl onun arkasından gelmemesini anladığı zaman bıkkınlıkla içeriye yürüdü ama kızın bayılmış ve yanında onu ısırmak üzere olan aylakları görmesiyle titrek ellerle onları öldürdü. Madison onun için önemliydi. Onu olmayan kızı gibi seviyordu çünkü. Kızı kucakladığı gibi motora götürdü ve yerine sabitledi. Kendisi de binince hapishaneye doğru yola çıktı.
-------------------------------------------------------------------------------

Uyandığımda başıma giren ağrı ile sinirle homurdanıp elimi başıma götürmemle acıyla küfür etmem bir oldu. Bu sırada içeriye nefes nefese kalmış Daryl, Hershel ve diğerleri girdi. Carl hariç.

Sesimdeki halsizlikle

"Noldu bana?" Diye sordum. Daryl bana anlattığında ona teşekkür ettim ve Carl'ın yanına gitmeye başladım. Hücresine geldiğimde onun gözlerinin kızarmış olduğunu ve başını elleri arasına alarak oturduğunu gördüm.

"Carl " diye seslendiğimde hızla ayağa kalkıp bana sıkı sıkı sarıldı. Sanki bir daha hiç bırakmayacak gibi.

"Hey iyimisin sen?" Evet Madi iyi o yüzden ağladı. Off

"Senin için çok endişelendim. " Tanrım! Ne kadar da tatlı değil mi?

" Nasıl olduğunu bilemedim zaten bir anda oldu ve bitti." Dedim ve onu sürükleyerek yatağına yatırdım. Ardından bende yanına uzandım kafasını göğüsüme yaslayıp sarıldı. Bende ona sarıldım ve kendimi uyumaya adadım. Sevdiğim çocuğun kollarında.

Okuyucu sayısı gerçekten az vote sayısı az yorum zaten yok. Önceki bölümde sınır koymuştum ama koyarken bile o sayının geleceğini sanmıyordum. Herneyse bende artık yazayım dedim. Umarım beğenmişsinizdir. Bu arada benim Madison karakteri aslında hiç içime sinmedi. Sizin bildiginiz Carl'a uygun bir karakter varsa yorum atarsanız sevinirim.

Teşekkürler.


The Walking Dead:Madison (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin