0.4

2.9K 263 55
                                    



Yutkunarak William 'a bakmaya devam ettim. Peki o zaman. İçeriye Nick girene kadar birbirimize baktık. Ardından kuzenim odaya tüm ihtişamı ile girdi ve bana gülümsedi. Yanıma gelip bana sarıldı ve iki yanağıma oldukça sulu birer öpücük kondurdu. O biraz fazla... Yılışıktı?

Sıra William 'a gelince onun sadece elini sıktı. Bana geri döndü ve gülümsedi. "Seni özlemişim kuzen." Başımı salladım." Bende Öyle Nick." Nick bana sırıttı ve masaya oturdu. William ondan rahatsız olmuş gibi yerinde hareket etti. Ama ben dışında birinin fark ettiğini sanmıyordum.

Sonunda hepimiz masaya yerleşince, annem ve ablamı karşımıza almıştık. William hemen yanımda otururken Nick masanın başındaydı. Yemek sessiz başlasa da öyle devam etmedi. "Nick, oldukça değişmiş görünüyorsun." Bakışlarım Nick 'e kaydı. Farklı gözüktüğü inkâr edilemezdi.

Nick 'i ilk gördüğümde on yaşındaydım ve ikimizde küçük Meleklerdik. Yani en azından o zamanlar onun bir Melek olduğunu sanıyordum. Oldukça iyi anlaşıyorduk. Onu ikinci kez gördüğümde on iki yaşıma basmış ve artık Melekler ile Şeytanlar arasında olan farkları öğrenmeye başlamıştım. Ve tam da yarı-melek insanlar konusuna başladığımızda Nick tekrar gelmişti. Ona nasıl Melek olup da kanatları olmadığını sorunca bana tam olarak bir Melek olmadığını söylemişti. Neden bahsettiğini anlamamıştım.

Üçüncü seferde ise ön dört yaşındaydım. Tam olarak bir şeyleri ayırt edebildiğim yaşta Nick ile tekrar karşılaşmıştım. Ve o zaman onun Yarı-Melek ve Yarı-Şeytan olduğunu anlamıştım. Bir Melek ve Şeytanın birlikte olması sonucu doğan Nick 'in annesi de babası da hayatta değildi. İkisi de idam cezası ile kendisinden koparılmıştı. Harry biliyordu ki, Nick hem Şeytan hem Melek kanını taşıdığı için yalan söyleyebilirdi.

Şeytanların yapabildiklerini yapabilirdi. Bir Şeytan olduğunu öne sürebilir ama Melek gibi davranabilirdi. Onlara güven olmaz derdi Anne ama Nick 'e olan güveni Harry 'yi şaşırtıyordu. Açıkçası kendisi ona pek de güvenmiyordu. Nick oldukça dengesiz hareketler sergileyen bir insandı. Bu konu hep kendisini rahatsız etmişti. Asla Nick 'in ne düşündüğünü anlayamamıştı.

Geriye dönecek olursak Harry onu en son on altısına bastığında görmüştü. En kötüsü de o seferdi. Nick bir çeşit kriz geçirmiş ve Harry 'ye saldırmıştı. Harry o zamanlar da şu an olduğu kadar genç ve bilgisiz bir Melekti ve Nick ona karşı bulunduğu bu şiddet içerikli saldırı sonu ölümden dönmüştü. Ailesine bundan bahsetmemişti. En azından bunu yapanın Nick olduğunu bilmiyorlardı. Eğer Anne bunu bilse Nick 'i bir daha Harry 'nin yakınına hayatta sokmazdı.

Harry şu an Nick 'e bakınca görebildiği tek şey kötü auraydı. Etrafından yayıla öfke ve karanlık Harry 'yi tedirgin etmişti. Louis 'nin de bunu hissetmiş olduğunu düşünüyordu. O da Nick 'den rahatsız oluyor gibiydi. Nick 'in pis bir sırıtışla gülümsediğini gördü Harry.

Bu onu fena halde rahatsız ediyordu. "Büyüdüm Anne." Sesinin tonu bile Harry 'yi ürkütüyordu. Louis 'nin eli aniden bacağına baskı yapınca bakışlarını Nick 'den çekti. Genç Şeytan elini Harry 'nin bacağına koymuş, öfkeli bakışları Nick üzerinde gezerken Genç Meleğin bacağını sıkıyordu. Harry canı acımaya başlayınca elini yavaşça Şeytanın eline koydu. Gözleri Louis 'nin mavi gözleri ile kesişince içindeki karanlığı gördü. Öfke ve karanlık o kadar derindi ki Harry korkmadan edemedi. Sanki öldürmek ister gibi bakıyordu. Louis ani bir şekilde ayağa kalktığında ürkmesine engel olmadı.

Tüm bakışlar kendisine toplanınca Louis masum görünmek istercesine sırıttı ve açıkçası Harry onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu düşünmeden edemedi. "Lavaboya gitmem gerek, Harry, bana yolu gösterir misin?" Harry yavaşça başını salladı ve ayaklandı. Sıçtım diye fısıldadı sessizce.

Louis 'yi üst kata, lavabonun kapısına getirdiğinde hemen dönüp gitmek istedi ama Louis onu içeriye çekiştirdi ve lavabonun kapısını kilitleyip Genç Meleği duvara yasladı. Harry karşısında küçülürken Louis ona karanlık bir şekilde baktı. "Sana bakışından hoşlanmadım." Harry yutkundu. "Bende." İstemeden ağzından çıkan kelimelerle Louis güldü ve eğilip dudaklarını Meleğin çenesine bastırdı.

"Seni benim yapmam gerekiyor." Harry kanının donduğunu hissetti. Nick ve ailesi aşağıdayken bunun gerçekleşeceğine inanamıyordu. "L-Louis-" Ama Şeytan onu dinlemedi dudakları genç oğlanın boynuna indi. "Seni beni yapacağım Harry. Hemen şimdi benim olacaksın."

Wrongdoer || Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin