0.1

4.5K 343 153
                                    


UYARILAR: Var gibi de yok gibi de olan smut. 


Genç Harry endişe ile alt dudağını dişledi. Sürülecekti. İşlediği günah için sürülecekti. Yaptığının yanlış olduğunu bilerek ve açıkçası bundan pişman olmadan yapmıştı. Tanrı 'nın yasakladığı belli sekiz kuraldan birini ihlal etmişti. Yaptığı için ailesi tarafından dışlanacak ve diğer melekler onu sürecekti. Korku ile etrafına bakındı. Şeytanı ortalarda gözükmüyordu. Belki de onu görmemişti.

Bu içini az da olsa rahatlatmıştı. William burada değildi ve onu işlediği günah nedeni ile konsola sürüklemiyordu. Aslında sürüklemesine de gerek yoktu. Harry onu gördüğü gibi koşarak konsola gitmeyi planlıyordu. Çünkü bir Melek işlediği günah sonucu, konsola gelip yaptığını bildirmez ve Şeytanı onu götürmeye kalkınca ondan kaçarsa sürgün, idama dönüşürdü.

İşler kısaca, Tanrı 'nın katında şöyle işliyordu; Melekleri gözleyen Şeytanlar vardı. Her Melek kendi Şeytanını bilirdi. Ve eğer Melek bir günah işlerse (ki Harry en büyük günahı işlemişti) Şeytanı onu konsola, ceza alacağı yere götürmek ile yükümlüydü. Fakat eğer olur da götürmezse işte o zaman işler karışırdı. O zaman hem Melek hem de Şeytan cezalandırılırdı.

Cezalar da günahın büyüklüğüne göre ayarlanıyordu. Cezalar oldukça acımasızdı. Tıpkı cezaları veren üyeler gibi. Ve Harry en büyük günahlardan birini işlemişti. Sonuç olarak konsol eğer onu yakalarsa ya kanatlarını kırardı ya da Ceza Tarlaları 'na sürgün ederdi. Ve ikisi de birbirinden korkunç seçeneklerdi.

Harry kötü düşünceleri ile evine ulaştı. Annesinin yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Belki de en çok bundan korkuyordu. Artık annesinin yüzüne bakamamaktan. Evin kapısını çaldı ve kapının açılmasını beklerken ağlama dürtüsünü susturmaya çalıştı. Ağlarsa annesi onu konuşturmaya çalışırdı. Ve Harry bülbül gibi öterdi. Bu isteyeceği en son şeydi. Evin kapısı açılınca karşısına annesi değil ablası çıktı. Ah evet, bir de onun yüzüne bakma konusu vardı. Ablası hep ona gurur duymuştu.

İyi dersleri ve sınıf birinciliği, Gemma 'da kıskançlık değil gurur oluşumunu tetiklemişti. Ve şimdi işlediği günah nedeni ile onun yüzüne bakmaktan da utanıyordu. Onun güzel yüzüne bakamdan kızardı ve içeriye geçti. Direk odasına gitmeyi hedeflese de salondan gelen ses dikkatini çekti. "Sanırım Harry geldi William." Harry kanının donduğunu hissetti. William burada mıydı? O zaman annesine söylemiş miydi? Anne gülerek salondan çıktı ve donup kalmış gibi gözüken Harry 'ye sarıldı. "Harry tatlım sen iyi misin? Solgun gözüküyorsun?" Harry kızardığını hissetti. Daha söylememişti. Ama belki de Harry yanlarındayken söyleyecekti.

Salondan çıkan William 'ın nefes kesici görüntüsü ile Harry yutkundu. William her zamanki gibi punk tarzı kıyafetleri ile oldukça yakışıklı ve aykırı görünüyordu. Çok Günahkâr bir görüntü içerisindeydi ve Harry şu an kendinsin de öyle olduğunu düşünüyordu. Günahkâr... "Harry, senle özel konuşabilir miyim?" Harry korkarak başını salladı. Ardından ikisi Harry 'nin tamamen beyaz olan odasına ulaştılar. Harry beyazı pek sevmezdi aslında. Ne kadar saflığı temsil etse de, daha renkli bir yaşama sahip olmak isterdi.

Harry 'nin odasına girdiklerinde kapı kapanır kapanmaz Harry kendini duvara yaslanmış şekilde buldu. William onu duvarla arasına sıkıştırmış dudaklarını boynuna bastırmıştı. "İlk günahın ha?" Harry titredi. William biliyordu. Onu konsola götürecekti. Konsol onu sürgün edecekti. Annesi ve Gemma ondan utanacaktı. Hatta Anne belki cenazesine bile gelmezdi! Harry gözlerinin dolduğunu hissetti. "Teslim olacağım, söz veriyorum teslim olacağım William, lütfen-" Fakat William onu dinlemek yerine dişlerini Harry 'nin etine batırdı.

"Şhh... Benim güzel ve Günahkâr Meleğim." Harry nefeslerinin hızlandığını hissetti. "Tanrı 'nın kurallarını çiğnedin." Harry korku içinde başını salladı. "Bir erkeği öptün, hem de bir Melek Erkeğini. Onun Şeytanı onu çoktan konsola götürdü bile. Ama hala sen olduğunu bilmiyorlar." Harry gözünden bir damla yaşın düştüğünü hissetti. Arkadaşı Jeremy 'yi öpmüştü. Ve Jeremy onu geri itmişti. Hepsi Harry 'nin suçuydu ama Jeremy cezalandırılmıştı.

Şimdi konsola giderlerse William her şeyin Harry 'nin suçu olduğunu söylerdi. Ve Harry belki de idam edilirdi. Harry hıçkırdığında William başparmağını onun dudağına bastırdı. "Ah benim güzel Meleğim. Seni arındırmamı ister misin? Seni Günahlarından temizleyip benim yapmamı ister misin?" William boynunu emdiğinde, Harry karşı çıkamayacağına karar verdi. Onu engelleyemezdi. (Engellemek de istemiyordu aslında, bu hoşuna gitmişti)

William, başını biraz oynatıp Harry 'nin boynunda bulunan hassas yeri ısırınca Harry inledi "W-William!" William kızmış gibi bir ses çıkardı. "Bana Louis de. Bana adım ile hitap et." Harry kendinden geçmiş bir şekilde başını salladı.

Louis elini oynatıp Harry 'nin bedeninin alt kısmına dokunduğunda Harry bacaklarının titrediğini hissetti. "Soruma cevap vermedin Meleğim. Seni benim yapmamı istiyor musun?" Harry acı içinde kıvranırken başını salladı ve kollarını Louis 'nin boynuna doladı. Ayakta durabileceğini sanmıyordu.

O sırada bacağına dolanan ipe benzer bir soğukluk hissetti. Gözlerini yavaşça araladığından Louis 'nin kuyruğunun sağ bacağına dolandığını gördü. Siyahımsı kanatları, Harry 'ninkilere göre küçük olduğu için sorun çıkartmıyordu. Fakat Harry 'nin kanatları Louis 'nin kanatlarından kat ve kat büyüktü. Ve kanatlarının uç kısmı yere değiyordu.

Louis, Harry 'nin pantolonuna soktuğu elini oynattı ve aletini kavradı. Harry 'nin bakire olduğunu biliyordu. Melekler evlenmeden cinsel bir ilişki yaşayamazdı. Bu da bir kuraldı. Oysa Şeytanlar için aynısı geçerli değildi. Onlar serbestti. Louis bunu hep haksızlık diye düşünmüştü. Ve hep bir Meleği bozmayı düşünmüştü. Şimdi karşısında kendi Meleği onun için hazırdı. Louis onu kendine istiyordu.

Louis, ona dolanmış kuyruğunu çekti ve sırıtarak Harry 'den uzaklaştı. Harry bacaklarını hissedemeyerek yere çöktü. "T-Tanrım L-Louis!" Louis sırıttı ve tekrar ona yaklaştı. Onu bu halde görmek, Louis 'yi tatmin ediyordu. Genç oğlanı kucağına aldı ve bembeyaz odada ki bembeyaz olan yatağa götürdü. İki kişilik olan bu yatak, ikinsin de işini kolaylaştırıyordu. Louis eğildi ve Harry 'nin dudaklarına sayısız öpücükler kondurdu.

"Seni benim yapacağım. Fakat annen ve ablan aşağıdayken değil."

Wrongdoer || Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin