UYARILAR: Açıklamalı CİNSEL İÇERİKLER barındırır. İstemeyen o kısımları okumasın.
"Ne?" Harry şaşkınca karşısındaki şeytana bakarken, genç şeytan güldü. "Benim Günahım ol istiyorum Harold." Harry ayaklarının artık onu taşımayacağını hissetti. Kanatlarını öfke ile birbirine vurdu ve olabildiğince güçlü bir sesle konuştu. "Hayır." Louis kaşlarını kaldırıp kendisine baktı.
"Ben Günahkâr olmak istemiyorum William. Ben sadece iyi bir Melek olmak istiyorum." Louis gözlerini devirdi. "Bana William deme." Ardından ekledi. "Hem artık çok geç Harold." Harry kaşlarını kaldırıp ona baktı. "Ne demek çok geç?"
Louis güldü ve Harry 'nin elini tuttu. Ardından ters çevirip siyah renkle lekelenmiş beyaz tenini gösterdi. "Bu-" dedi elini lekenin üzerinde gezdirip. "Senin artık Günahkâr olduğunun kanıtı." Ardından Kendi elini çevirdi. Onunda avucunda aynı kendisininki gibi bir leke vardı. "Bu da-" avucunu okşadı. "Senin, benim Günahkârım olduğunun kanıtı."
Harry olumsuz anlamda başını salladı. O iyi olacaktı. Bir Melek olmak istiyordu. Kanatları kırılan eski bir Melek değil. O yaşamak istiyordu. Mutlu olmak istiyordu. "Sana izin vermeyeceğim." Eline bakarak devam etti. "Eminim bunu geçirmenin bir yolu vardır." Louis gülerek başını salladı. "Çok safsın değil mi?" Harry kafa karışıklığı ile ona baktı. "Bu şey-" Siyah lekeyi işaret etti. "Ancak büyük bir Günah işlediysen ve bunu telafi etmediysen çıkar. Onu geçirmek için kendini affettirmen gerek. Ve kendimizi affettirmek için konsola teslim olmalıyız." Harry titrediğini hissetti.
"Bunu istiyor musun Harold? Kanatlarının kırılmasını ya da seni Dünya 'ya sürmelerini? Ölmeyi?" Harry sıkıntı ve korku içinde başını salladı. Bunlar kötü şeylerdi. Ve aslında Harry oldukça temiz bir kalbe sahipti. Fakat Louis onunla olduğu her an kalbini kirletiyordu. Aklına kirli düşünceler sokuyor ve onu kirletiyordu.
"Pekâlâ, şu an olduğundan daha da çok dibe batamazsın." Louis güldü. "Bu nedenle izin ver seni kendi Günahım yapayım." Louis hala onun oldukça saf olduğunu biliyordu. Tam olarak temiz olmasa da, kirli de değildi. Bu sanki siyah bir gömleğin üzerine süt dökmek gibiydi. Hafif bir iz kalırdı gömlekte ama o kadar belli olmazdı. Fakat iz hep orada olurdu. Bu da Louis ve Harry 'nin şu an ki durumu gibiydi. Harry gömlekti, Louis ise süt. Louis, Harry 'nin üzerinde bir iz bırakmıştı ve geçmiyordu.
Harry korkmuş bir şekilde başını salladı. "B-Bunu daha önce y-yapmadım!" Louis onun korktuğunu biliyordu. Ona yaklaştı ve dudaklarını Meleğin dudaklarına bastırdı. "Merak etme Meleğim, sana nasıl olacağını göstereceğim." Ardından onu öpmeye başladı. Aslında oldukça masum sayılırdı. Ta ki Louis dilini Harry 'nin ağzından içeriye itene kadar. Uzun bir süre sadece öpüştüler. Louis onun emin olmasını istiyordu.
Fakat dayanamayacağını hissettiğinde dudaklarının hareketlerini sertleştirdi. Kolları oğlanı sardı ve kendine bastırdı. Harry az önce tacize uğramış birisi olarak basıl oluyor da yapılana izin verdiğini bilmiyordu. Louis onu kendine daha fazla yaslayınca inlemesine engel olamadı. Sonrasında Louis ellerini bacaklarına indirdi. Onu kucağına almak için bacaklarını kavramıştı ki Harry zıplayarak işini kolaylaştırdı. Sırtı duvara yaslıyken öpüşmeye devam ettiler. Louis elini onun kıyafetinin içerisine soktu ve dudaklarını boynuna indirdi. Harry başını geriye yaslayıp inlerken Louis güldü.
Harry 'nin üstünü kavrayıp tek hamlede başından geçirdi. Beyaz tişört yere düşerken Harry başını arkaya attı. Daha önceki yakınlaşmalarından daha farklı hissettiriyordu. Bu çok daha özeldi. Her ne kadar açık havada, her an birilerinin gelebileceği bir arazide olsa da, özeldi.
"Harry ellerini Louis 'nin üstüne götürdü ve gri renkli tişörtü çıkarttı. Şimdi eşitlenmişlerdi. Louis aniden tekrar kendini Harry 'ye ittirdiğinde Harry kanatlarının sıkıştığını hissederek inledi. Bu acıtmıştı. Louis kendini biraz geriye çekerek kendisine baktı. "Özür dilerim." Harry başını salladı. "Sadece devam et." Louis ona sırıttı ve Harry 'nin göğsü öptü. Harry kendinden geçtiğine emindi.
Kısa süre sonra Louis kucağında oğlanı indirdi ve alındaki pantolonu çıkarttı. Sonra da kendininkini çıkarttı. Oldukça aceleci davranıyordu çünkü artık sabrının kalmadığını hissediyordu.
Harry 'nin yüzünü sertçe duvara yaslarken onun büyük kanatlarına gözlerini devirdi. Ne halta Meleklerin büyük kanatları vardı ki? Elini Harry 'nin kalçasında dolaştırıp iç çamaşırını çekiştirdi. Harry kalçasında gezen elle inlediğinde Louis güldü. Onu tahrik etmek mutlu hissettiriyordu.
İç çamaşırı yarıya kadar inince Harry geriye yaslanıp ihtiyaçla Louis 'ye sürtünmeye çalıştı. Louis onun sabırsızlığına gülerek yumuşak deriye tokat attı. "Uslu durmazsan, istediğini almana izin vermem." Harry den çıkan inlemeye gülüp parmaklarından ikisini oğlanın ağzın uzattı. Neredeyse kendini boşaltacak kadar sert bir şekilde parmaklarını emdiğinde Louis dayanamadı ve geriye çekildi. Elleri hızla kalçalarına indi ve parmağını uyarı vermeden içine itti. Harry çığlığa benzer bir ses çıkartınca boştaki el ile kalçasına tekrar tokat attı.
"Sessiz ol Harreh, birileri bizi duysun istemeyiz." Yaptıkları zaten doğru değildi. Parmağını tamamen soktuğunda diğerini de itti. Harry kalçalarını oynatarak kendisine destek olunca Louis güldü. Genç oğlanın bu istemesi kendisini mutlu ediyordu. Üçüncü parmağını da ittiğinde deliğin yeterince genişlediğine emindi.
Harry 'yi çevirdi ve yere eğilmesini sağladı. Öncelikle kendisini emmesini istiyordu. Harry kafa karışıklığı ile kendine bakınca kalkmış aletini işaret etti. "Em onu." Harry emin olmasa da başını salladı ve dudaklarını yavaşça uç kısmına dokundurdu. Ardından kalan kısmı ağzına aldı ve boşta olan yeri elleri ile örttü. Louis zevkten öldüğünü hissederken yüksek bir inleme bıraktı ve Harry 'yi kendine daha çok yasladı. Genç oğlan, ağzındaki aleti boğazına kadar alırken öğürdü ama sesini çıkarmadı. Louis ona gülümsedi ve boşalmaya yakın hissedince Harry 'yi kaldırdı. O arkasını dönemeden dudaklarını bir kez oğlanınkilere bastırdı. "Tanrı aşkına Harry, çok güzelsin". Diye fısıldadı şişmiş dudaklarına ve kızarmış gözlerine bakarak.
Harry utanarak güldü ve arkasını döndü. Louis kendini hizaladığında oğlanı uyardı. "Bu acıtacak." Harry bunu biliyordu. Fakat aniden içini dolduran aletle çığlık attı. Louis hızla onun ağzını kapattı. Harry 'nin ilk seferi için sert bir giriş yaptığını biliyordu. Belki de aniden girmek yerine yavaştan almalıydı?
Oğlan biraz sakinleşince içinde hareket etmeye başladı. Louis onun rahatlayan bedenine sırıttı ve arsızca ağzından kaçan inlemelerine karşı kalçasını tokatladı. "Adımı inle." Emrettiğinde Harry başını salladı ve adını inlemeye başladı. O kadar iyi hissettiriyordu ki Louis kendini daha fazla tutamayarak geldi. Ve daha önce hiç hissetmediği kadar iyi hissetti.
Genç oğlanın içinden çıktığında Meleğin bedeni yavaşça yere düştü. Louis onu zorladığını biliyordu. Harry 'nin yerde yatan bedenine gülümsedi ve iç çamaşırını yukarıya çekti. Kendisi giyindikten sonra yarı baygın yatan oğlanı da giydirdi. Ardından onun hafif bedenini kucağına aldı ve arazinin ortasına götürdü.
Sonrasında ise onu üzerinden attı ve yerde oldukça bitkin halde yatar şekilde bıraktı. Onunla işi bitmişti. Onu kendi Günahı, Günahkârı yapmıştı. Artık Harry 'ye ihtiyacı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrongdoer || Larry Stylinson
Fanfiction"Seni arındırmamı ister misin? Seni Günahlarından temizleyip benim yapmamı ister misin?” Ya da; Harry bir Melek ve ilk Günahını işliyor. Louis bir Şeytan ve Harry 'nin ilk Günahına tanık oluyor. -Short Story- Kapak için @captainsalaska 'ya teşekkür...