Harry gözlerini açtığında, sahne arkasında olduğunu gördü. Siyah deri koltuklardan birisinde saçları şekillendirilmiş ve sahnede giyecekleri üzerinde olarak yatıyordu. Etrafa baktığında herkesin bir koşuşturma içinde olduğunu gördü.
Tam ayaklanacaktı ki kasıklarının üzerine oturan ağırlıkla önüne döndü. Louis Tomlinson saçları dağılmış, siyah atleti ve dar pantolonu ile kasıklarına oturmuştu. Kısa oğlan güldü ve eğilip altındaki devin burnunu öptü. "Sonunda uyandın uykucu!" Alay ettiğinde Harry gülümsedi.
"Ne kadar zamandır uyuyorum?" Louis başını çevirip saate baktı ardından genç oğlana döndü. "Sanırım iki saati geçti." Ardından tekrar eğilip altındaki oğlanın dudağını öptü. Harry 'nin karşılık vermesine izin vermeden alt dudağını dişleri arasına alıp kendi doğru çekiştirdi. Harry dudağını kurtarmaya çalışarak konuştu. "Peki, sen neler yaptın?" Louis gülerek onun dudağını bıraktı ve eğilip başını onun boynuna gömdü. "Ugh, Zayn uyuyordu ve bende onun yüzünü boyadım." Harry kıkırdadı. Ardından yaramaz sevgilisinin kalçalarından tutup kaldırdı ve karnına tekrar oturttu.
"Oh, seni bunun için cezalandırmalı mıyım sence?" Louis ona kıkırdadı ve boynunu öptü. "Prenses olan sensin Harold, Babacıklar cezalandırılmaz." Harry ona güldü ve geriye çekilip Louis 'nin yüzünü ortaya çıkardı. Ardından onu gerçekten de öptü.
Louis onu öpmeye devam ederken ağzını araladı ve Harry 'nin dilini ağzının içine kabul etti. Fakat gelen uyarı sesi ile ayrıldılar. Lou onlara yüzünü buruşturmuş halde konuşuyordu. "Hadi bakalım aşk kuşları, kalkın, Harry 'nin saçını yeniden yapmalıyım." Louis başını sallarken Harry 'nin üzerinden kalktı. (Ve kesinlikle ona bilerek sürtünmedi, hayır)
Harry üzerindeki ağırlık gittiğinde ayaklandı ve yanında minicik kalan oğlana sırıttı. Lou onun tutup sandalyeye çekiştirdiğinde, ona izin verdi. Birkaç dakika içinde ise Lou elinde malzemeler ile Harry 'nin artık omuzlarına gelmekte olan saçlarını yapıyordu.
Harry aynada yüzüne bakarken rüyasını düşündü. Artık hafızasından yavaş yavaş silinmeye başlamıştı ama hala takıldığı belli belirsiz şeyler vardı. Kendi Louis 'ide acaba onu bırakır mıydı? Ya Luke 'dan hoşlanmışsa? Ya Harry 'yi kullanıyorsa?
Harry bir süre kendini aynada izledi ve ne kadar saçma düşüncelere kapıldığını fark etti. Hah! Onun Louis 'yi kendisini beş yıldır seviyordu. Onlar herkesin gözü önünde olan ama bir türlü açıklanmayan bir olay gibiydi. Onlar herkesin gördüğü ama adını bilemedikleri bir nesne gibiydi.
Herkes onlar arasında olanların farkında olsa da ne yazıktır ki kimse bunu dile getirmiyordu. Tam Lou 'ya bir şey sormak için ağzını açmıştı ki Zayn 'in bir hayli erkeksi çığlığını duydu. (Ya da ciyaklamasını?) Zayn çığlık atarak yüzü kızarmış halde içeriye girdiğinde Harry az daha kahkaha atacaktı. Zayn 'in kaşlarının ortası CD kalemi ile birleştirilmiş ve sağ yanağına kıllı bir penis resmi çizilmişti.
Louis yüzünü yastığa gömerek ifşa olmasını engellemeye çalışırken Liam öfke ile bağırarak sevgilisine yaklaştı. "William, ne yaptın sen!" Louis başını yastıktan kaldırdığında yüzü kıpkırmızı olmuştu. Zayn 'in bu halinden zevk aldığı söylenebilirdi. Zayn öfke ile Louis ''ye baktı. "Sen mi yaptın!" Oldukça korkutucu görünüyordu.
Çığlık atarak Louis 'ye saldırmaya kalktığında Louis kahkahalar içerisinde koltuktan kendini attı. Oda içerisinde birbirlerini yakalamaya çalışırlarken konsere son on dakika olduğunu unutmuş gibiydiler.
Neyse ki hala Paul 'a sahiptiler. Birkaç dakika içerisinde herkes sakinleşmiş, Harry 'nin saçı bitmiş ve Zayn 'in yüzü temizlenmişti. Fakat Zayn hala kızgındı ve Louis hala gülüyordu. Niall ve Liam da gülüyordu fakat onlar Louis 'nin yanında arka tarafta çalan müzisyenler gibiydi.
Son iki dakika kaldığında herkes yerlerini aldı. Harry ve Louis en uçlara yerleştirilmiş, birbirlerinden en uzak köşelerde duruyorlardı. Harry neden hala kimsenin onları açıklamak için bir şey yapmadığını bilmiyordu. Alacakları tepki miydi herkesi bu kadar korkutan?
Sonunda sahnede yerlerini aldıklarında ve şarkı başladığında Harry plan dışı bir hareket ile Louis 'nin yanına geçti. Işıklar ikisini vururken Louis 'nin elini avucu içine alıp tam ışığın önünde tuttu. Kimsenin göremediği ilişkileri ışıklar tarafından kapatılıyordu. Belki daha uzun bir süre rahatça el ele dışarıda gezemeyeceklerdi fakat hala ikisi vardı.
Gördüğü rüyadan çıkardığı tek ders Louis 'ye hala sahip olduğuydu. Işıkların kapattı yollarında, birbirlerine sahip olmaları dışında hiç bir şey önemli değildi. Ve Harry o anda hiç beklenmedik bir şey yaptı. Söylediği sözleri kesti ve ani bir hareketle yanında duran kısa oğlanı kendine çekerek milyonlarca insanın önüne öptü. Belki de ışıkların onların önünden çekilmesi için tek gereken biraz itişti. Ve Harry kesinlikle Louis 'yi öperek o ışıkları önlerinden çekmişti. Ne olduğu ya da olacağı önemli değildi. Louis ve Harry birbirine sahipti.
Harry Günahlarından temizlendiğini hissederken Louis 'yi kendine daha çok çekti. Neler olduğu umurunda bile değildi. O sadece Günahkar fakat bir o kadar da temiz bir Melekti. Harry, Louis 'nin Meleğiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrongdoer || Larry Stylinson
Fanfic"Seni arındırmamı ister misin? Seni Günahlarından temizleyip benim yapmamı ister misin?” Ya da; Harry bir Melek ve ilk Günahını işliyor. Louis bir Şeytan ve Harry 'nin ilk Günahına tanık oluyor. -Short Story- Kapak için @captainsalaska 'ya teşekkür...