EYLÜL 'den
Artık içimdeki uçurum gitdikçe büyüyor. Yalnız kalmaya başlıyorum. Babam... İlk aşkım... Hayatımdaki ilk adam... Güvendiğim sığındığım ilk liman... Artık bana o kadar uzak ki ... Hem ona dönmek istiyorum hem ondan kaçmak...
Hem sıkı sıkı sarılıp omzunda ağlamak, hem onun beni bulmaması için bana zarar vermemesi için güçlü durmak...
Annem, meleğim... Annem bişey yapamaz bize dedi ama emin değildim. Benim gittiğimi öğrenince ya annemi döverse bu sefer en kötüsü Melek ' e vurursa? Ne olursa olsun eğer onlara zarar gelecek olursa ne pahasına olursa olsun ister ki ucunda canımı istesinler gözümü kırpmadan tekrar onun dayaklarına razı olurum. Onlar benim HERŞEYİM. Babam da herşeyimdi. Ama bizi bu hale getiren adam artık benim için bir yabancı kadar değeri yok .
Gözlerimi karnımdaki sızıyla açtım. İlk defa rahat uyumuştum bu kadar ama bu sızı beni gerçek dünyaya gelme vaktimi hatırlatır gibiydi. Kafamın altındaki yastık çok rahattı sarıldığım yorganda öyle burnuma dolan huzur verici koku da... Gözlerimin uyku sersemliğiyle bulanık görmesinden tekrar gözümü kapatıp yorgana daha sıkı sarıldım. Şu an da umrumda olan tek şey bu huzuru biraz daha yaşamaktı. Fakat çalan alarmın sesi hayallerime garezi vardı anlaşılan. Belki susar diye gözlerimi inatla açmadım ama çaldı.. çaldı.. çaldı.. bu alarm niye susmuyor yaa?
Sinirle yerimden kalkıp hızla sağıma dönüp komidinin üstündeki telefonumdan alarmı kapatıp hızla gözümü kapatıp tekrar kendimi yatağa bırakıp yorganıma tekrar sarıldım.
Bir gülme sesi duyduğum zaman yüzümü hafif yukarıya kaldırdım ve simsiyah gözlerle karşılaşınca gözlerimi büyültüp şok geçirdim.
Rüzgar?
Sarıldığım yorgan vücudu muydu?
Kafamı gömdüğüm yastık boynu muydu?
Huzur bulduğum koku onun kokusu muydu?
Hala bana gülümseyerek bakan Rüzgar ' a sesimi bulduğum zaman dediğim tek şey "Rüzgar? " dı.
İstifini hiç bozmadan "Efendim koala? "Diyince kaşlarımı çattım. Ne koalası şimdi? O nerden çıktı?
"Ne koalası be? " dedim Sinirle.Gülümsemesi biraz daha genişleyerek:
"Doğru. Koala bile ağaca bu kadar sıkı sarılmıyordur. Sana başka bir şey bulmam lazım şimdi. " diyip yalancı bi üzgünlükle dudaklarını büktü. Biraz çatık kaşlarımla dediklerini düşündüm.
Ben ? Koala ? Sarılmak? Sıkı sıkı Sarılmak?
Ne !!!!
Hızla üstünden kalkıp :
" Rüzgar ben özür dilerim ya şey sandım seni şeyy.. "
Ben konuştukça Rüzgar ' ın gülümsemesi kahkahaya dönüşünce saçmaladığımın farkına varıp yanaklarım alev aldı. Ellerimi yüzüme koyup kızarıklıklarımı saklamak istedim. Yorgan diye çocuğa yapışmıştım bildiğin yaa.
Ellerimin üstündeki eller yavaşça yüzümü ortaya çıkınca o muhteşem gülüşüyle simsiyah gözleri üzerimde olan Kahramanıma baktım. Utanmıştım evet ama hiç değilse onu gülümsetmiştim dimi? Gülüşünde kaybolmak isteyeceğiniz bir gülüşü vardı. O güldükçe yer çekiminin gücü gibi sizi kendinize çekiyordu. Karşı koymanız o kadar zor ki bir o kadar da huzur veriyor. Onu şu an gülüşünün kenarından öpmek istemem çok mu sapıkça? Allahım sen bana yardım et !!
"Benden utanmanı anlayamıyorum güzelim. Ama hoşumada gitmiyor değil. Hem koala hem elma yanak ımmm... çok hoş bi manzara cidden. "
"Rüzgar ya !!!" Bir kahkaha daha atarak beni kendine çekip sarıldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/49255079-288-k808957.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE KAL #Wattys 2015
RomanceKISA BİR KESİT Eylül 'den Artık babamın son darbelerinin bitmesini bekliyordum. Çünkü attığı tekmeleri artık hissetmiyordum , söylediği küfürleri annemin ağlamalarını , küçük kardeşimin anneme sarılıp hıçkırarak korkulu gözlerle beni izlemesini...