Eylül ' den
Herkesin duvarları vardır. Belki bu duvarlarının arkasında korkuları, belki acıları, belkide güvensizlik vardır... Benim ki ise bilinmezlikti. Koskoca bi boşluğa düşmekten korkmaktı. Mutlu olacağıma inancımın olmamasındandı...
Birisinin hayatında asla önemli bir yerde olacağımı hiç düşünmemiştim. Aslında itiraf etmek gerekirse ne kadar güçlü olursam oluyum kendimi küçümsemekten kendimi alamadığım zamanlar oluyordu. Kimsenin umrumda olmadığımı, hiçbir zaman o büyük aşklardan yaşamayacağımı, olsa olsa platonik takılacağımı düşünürdüm.
Bugüne kadar kimse bana aşık olmamıştı. Yani olsada ben bilmiyordum. Bana söylememiş ihtimalleride olabilir tabi. Ama ben de hiç aşık olmamıştım ki. Tamam bazı çocuklardan hoşlanmış olabilirim ama aşk ve hoşlanmak asla aynı kefeye konulacak bir şey değildir ve ben aşık olmamıştım hiç. Aşkın nasıl olduğunu bilmiyorum.
Sahi aşık olunca romantik filmlerde olduğu gibi aşık olduğum kişiyi görünce kalbimin sesini duyacak mıydım? Ya da o meşhur kelebekler heyecandan uçuşacak mıydı midemde? Ellerim titreyecek miydi bana dokunduğu zaman? Ben aşık olduğumu nerden anlayacaktım? Bana aşkı kim öğretecekti? Aşk öğrenilebilecek bir şey miydi ?
Şimdi Batu 'ya ne demem gerekiyordu. İlk kez bana aşık birisiyle karşılaştım ve ne yapmam gerektiğini cidden bilmiyorum. Elleri halâ yanaklarımda beklentiyle cevap bekleyen kahve gözleri gözlerimde öylece duruyorduk. Ne diyecektim? Onu seviyordum ama bu sevgi arkadaş olaraktı . Kalbimde kimse yoktu evet ama Batu 'yla olabilir miydik? Ona aşık olabilir miydim ? Benim bir kez bile sevgilim olmamışken onun sayısız sevgilisi olmuştu. Rüzgar 'ın da öyle tabi. Ben ilk öpücüğümü sevdiğim adama saklarken onlar için bu komik geliyor olabilirdi ama kalbimin başka insanların izini taşımadan sevdiğim adama tertemiz bir şekilde sadece ona ait olarak vermek istemem çok safça ama benim için önemli bir şeydi.
Daha Rüzgar için neden yıkıldığımı bile kendime sorduğum sorulara cevap veremezken hiçbir şey olmamış gibi Batu' ya cevap veremezdim ki. Ona bende seni seviyorum desem yanlış anlayacaktı. Sevmiyorum desem yine yanlış anlayacaktı. Peki ne diyecektim?
"Eylül seni seviyorum. Sana aşığım. Kimse umrumda değil tamam mı? Ağlamana, üzülmene, canının yanmasına dayanamıyorum. Sen ister sev beni, ister sevme ama ben seni bekleyeceğim hep. Bana gelmeni beni sevmeni bekleyeceğim. Asla sana zarar vermem. Bu hissettiklerimi sana söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama artık dayanamadım. İçimde gittikçe büyüyen bu aşka söz geçiremedim Eylül. O maviliklerinde kayboluyorum Eylül. Aklımdan çıkartamıyorum seni " yanağımdaki bir elini elimi tutarak kendi kalbinin üstüne koydurdu. Kalbi... çok... çok hızlı atıyordu. Elimin içinde bir kuş çırpınıyordu sanki.
"Amaçsızca atan bu kalp artık senin için atıyor. Senin yanındayken, senin kokunu duyumsayınca, senin sesini işitince, seni görünce hızlanıyor. Ritmi depar atarak göğüs kafesimden çıkmaya çalışıyor Eylül. Nefes almak öyle zorlaşıyor ki seni başkalarının yanında görünce. Onun yanında görünce.. Rüzgar 'ın. Onun sana yakın olması canımı öyle yakıp kavuruyor ki artık dayanamıyorum Eylül. Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Sana aşığım. Bana bir şans ver lütfen. " alnını alnıma yaslayıp derin bir nefes aldı. Gözlerini kapattı. Kalbimin sesini duyuyordum neredeyse. Elimin altında ise onun kalbinin atışlarını hissediyordum. Beni bu kadar seven bir insanın olması cidden kendimi iyi hissettirmişti ama onun acı çeker gibi bir hali vardı ve ben beni ilk defa bu kadar çok sevip aşkını itiraf etmiş olan adamın acı çekmemesi için elimden geleni yapmak istiyordum.
"Yalvarırım Eylül. Bana bir şans ver.. Sadece küçük bir şans.. Lütfen.. " nefeslerimizi birbirimizin yüzünde hissederken ona şans vermek istiyordum. Cidden bunu istiyordum ama ne kadar doğru olur bilmiyorum. Benim için ilklerimin başlangıcı olan bu adama şans vermem doğru bir karar olur muydu? Ya onu üzersem? Ya ben üzülürsem? Aklıma daha bir sürü soru akın ederken sesimi bulup şu an için diyebileceğim en iyi şeyi dedim:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE KAL #Wattys 2015
RomanceKISA BİR KESİT Eylül 'den Artık babamın son darbelerinin bitmesini bekliyordum. Çünkü attığı tekmeleri artık hissetmiyordum , söylediği küfürleri annemin ağlamalarını , küçük kardeşimin anneme sarılıp hıçkırarak korkulu gözlerle beni izlemesini...