Eylül 'den
Erken saate kurduğum alarm çalmaya başlayınca zaten uyanık olduğum için hemen kalkıp kapattım. Üzerimi değişip küçük valizimi yanıma alarak odamın kapısını açıp etrafa bir göz attım. Rüzgar daha uyanmamış anlaşılan zaten işime de gelirdi. Şu an ne yapıyor bu kız diye soruyorsanız Rüzgar ' ı görmek istemediğim için Elifgile gidiyorum. Elif 'e gece dayanamayıp haber verdiğimde gelebileceğimi , onlarda kalabileceğimi söyleyince bir nebze de olsa rahatlamıştım. Zaten sadece Elif ve annesi Ayşe teyze vardı. Babası küçükken trafik kazasında vefat etmiş ama Ayşe teyze yaptığı böreklerle, çöreklerle ün salmış küçük bir börekçi açmış kızına elinden geldiğince bakmaya Elif 'i okutmak için çabalıyordu. Sessizce merdivenlerden inip dış kapıyı açtım. Ardımdan kapıyı yine sessizce kapatıp elimden geldiğince hızlı yürümeye başladım.
Rüzgar' la yaşadığımız anlar tekrar beynime hücum edince ister istemez gülümsedim. Öpüşü... Çok.. Çok farklıydı. Beni sahiplenir gibiydi... Sanki bana gerçekten aşık gibi... Beni seviyor gibi... Ama gelin görünkü sarhoştu. Beni bilinçsizce öptüğünü anlamak zor değildi. Belki sabah uyandığında yanıma gelip "Herşeyi unutalım Eylül. Bizim aramızda öyle bir şey olamaz. Ben sarhoştum.Özür dilerim " diyecekti ve ben bunu duyacak kadar henüz kendimi toparlayamamıştım.
Biraz daha yürüdükten sonra Elifgilin zilini çalıp beklemeye başladım. Kapıyı Ayşe teyze her zamanki sevecenliğiyle açarak beni içeriye aldı.
"Ayşe teyze kusura bakma biraz emrivaki gibi oldu ama bir kaç gün kalacağım sadece. Söz veriyorum." Diyip açıklama yaptığım zaman popoma vurarak:
"Sus bakıyım. Ne kusuru istediğin kadar kalabilirsin tabi. Hem Elif 'le bana da arkadaşlık edersin cadı. " diye sitem edince gülümseyerek karşılık verdim.
"Elif uyanmadı mı daha ?"
"Yok kuzum hadi git de o uykucuyu uyandır da kahvaltı yapalım. Eğer uyanmazsa annen seni una bulayacakmış diye tehdit et. Şıp diye ayağa kalkar süslü " haklıydı. Elif süslüydü ve una bulanmak kesinlikle istemezdi. Ayşe teyzeyle kısa bir gülüşmeden sonra Elif 'in odasının kapısını açıp içeriye girdim. Peluş ördeğine sarılmış uyuyordu. Halâ oyuncakla yatması komik olabilirdi ama babasının ilk ve son hediyesi olduğunu bildiğim için daha çok gözlerim doldu.
"Uykucu hanımmmmm "
"Elifff. Hadi uyan kızım ya! "
"Eliffff okula geç kalacaksın bak. Hadi uyan yaa! " baktım hala tepki vermiyor son çare Ayşe teyze uyandırma metodunu uygulamaya başladım.
"Eğer uyanmazsan ben gidicem annen gelecek uyandırmaya haberin olsun. "
????? Vallaha benden günah gitti.
"Ayşe teyzeeeee gelebilirsinnn. Ben uyandıramadım Elif 'iiii " Ayşe teyzeye bağırırken Elif 'in kulağına eğilip :
"Güzelim ipek gibi saçların una bulanacak kardeşim çok yazık oldu. " der demez beni iteleyip ayağa kalkan Elif 'e hayretle bakarken :
"Yok. Yok. Anneee uyandım beenn. Gelmenee gerek yooookkkk ." diyince artık ilk olarak bu metodu uygulamam gerektiğini aklıma kazıdım. Cidden bu tehditle mi uyanıyor bu kız yahu!
"Eylül aşk olsun kızım yaa neden ilk başta annemin unla geleceğini söylemeyip en sona bırakıp bana anlık şok yaşatıyorsun yaa !" Ne ! Ulan şimdi ben mi suçlu oldum!
"İnsan gibi uyandırıyım dedim alacağın olsun yaranamıyoruz da sana. "
"Yok be! Kusura bakma kız. Bünye o tehditle uyanmaya alışınca insanlık modu benim üzerimde çok hafif kalıyor. Etkilenmiyorum yani " diyip gülünce bende güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE KAL #Wattys 2015
RomantizmKISA BİR KESİT Eylül 'den Artık babamın son darbelerinin bitmesini bekliyordum. Çünkü attığı tekmeleri artık hissetmiyordum , söylediği küfürleri annemin ağlamalarını , küçük kardeşimin anneme sarılıp hıçkırarak korkulu gözlerle beni izlemesini...