Küçük Şeytan⁉ (düzenlendi)

97 10 2
                                    

Gözlerimi açtığımda heyecanlı hissediyordum. Yani evet her gün bu duvara bakıyorum ama.. arkamı döndüğümde onu görücem. Ve nefesimi içime çekiyorum.. ah kokusu odama yayılmış resmen. Vee arkamı dö... oha! Çocuk yok! Bunu sesli söylerken yatakta kalktım. İnanamicaksınız ama yatağın altına bile baktım. Abim.. eyvah abim!

"Ya ama gerçekten miii... ne tatlı çocuk öyle değil mi tolgaa ?"

"Yaaa ne demezsin!"... abim deniz ve berke... mutfakta kahvaltı mı hazırlıyo onlar!

"Ovv sonunda uyanmışsın premses!" Bunu söylerken saçlarımı dağıttı. Ama abim öyle bi bakış atıyordu ki ağzımı açamadım. "Hadi geç sofraya bak çayını da koyuyorum." Abim yerine oturmuş gözlerini bizden hiç ayırmıyordu. Ayşş yazarken bile heyecan vermiyor muu hıı?? (BİZ) karşısına oturdum ve yutkundum. Ama çok sesliydi. Berke de benim yanıma geçti ve denizde abimin. Ya niye siz karşılıklı oldunuz! Bi de tatlı dedi yaa!

"Gençler? Konuşmamız gereken bir durum var mı?" Abim öyle sert konuşmuştu ki bi an tükmüğüm ağzımda chandelier şarkısını söyleyerek küçük dilimde sallanıyor sandım! O şarkının anlamını biliyorsunuz dimi? Neyse.

"Ne gibi abi?" Bunu öyle rahat söyledi ki bi yandan da çikolatalı bi ekmek attı ağzına. Ben o ağzı yerim. Şuna bak yaa... ama abime dönünce vazgeçtim.

"Sevgili misiniz lan siz?"

"Hayır."

"Evet." Diyince hemen berkeye döndüm. Öyle dehşete düşmüşüm ki gözlerim yanıyor!

"Evet mi hayır mı lan!" Bunu söylerken elini masaya öyle sert vurdu ki denizde bende sıçradık.

"Hayır sevgilim olsa neden sorun olucak abi? Bu mudur bana güvenin?"

"Bak dostum iyi bir arkadaş olabilirsin ama... benim kardeşim senin o yanında gezdirdiklerine benzemez! Yakarsın canını. Alırım canını!" Abi resmen kamyon şöförü gibisin o nasıl laflar öle ya!!

"Zaten benim içinde onlar gibi değil... olamazda." Onun birden tereddütsüz pürüzsüz sesiyle ağzından bunlar dökülünce korkuyla eğilmiş başım yavaşça ona döndü. O da bana döndü. Sanki hissetmiş gibi. Tekrar yutkundum. Ama bu kez resmen ağzıma buz dağı alsam o bile erirdi. Onun bakışları altında güneşi görmüş buldog gibi oluyorum.. ıyh!

"Berke! O benim kardeşim."

"Tolga! Bende kardeşinim." Abim sustu ona baktı sonra bakışları kararsızca beni buldu. Sonra bir süre hiç konuşmadık herkes yemek yedi ama benim boğazımdan geçmedi. Berkede zorla tabağıma bikaç bişi bıraktı. İşe gidicekmişim karnım guruldarsa rezil olurmuşum öle dedi! Ne centilmen dimi! Sonra sessizliği abim bozdu.

"Üzersen üzerim."

"Üzersem zaten üzülürüm abi." Sonra birbirlerine baktılar. Biliyordum şimdi değil... şimdi değil ama yakın zamanda düzeliceklerdi. Tekrar aynı olucaklardı. Ama aklıma takılan sadece bir oyundu. Ve o.. o değişik bir şeyler hissettiriyordu. Ya da sadece rolünü çok iyi oynuyordu. Ben bile neredeyse beni sevdiğini sanıcam!
...

"Heyecanlı mısın? "

"Be be ben mi... yoo ne heycanı alt tarafı çalışmaya gidiyorum bi de senin arabanla bi de senin arkadaşının mağazasında bi de akşam gitmemiz gereken bir partimsi yemek var... ne heyecanııı!" Arabada önde yanına oturmuştum ve bağlama tokamla oynuyordum. Bileklerim kopana kadar çekip bırakıcam neredeyse!

"Sakin ool.. akşam o kadar önemli değil.. kuzenim her eylülde yapar. Neymiş bahar geliyormuş... çok kalabalık olmaz benim oraya bi kızla gitmem özellikle de sevgilim dediğim biriyle işte bu burağı yüzde 100 inandırır. " bunu söylerken bana dönüp sırıttı.. sonra gözlerini bağlama tokamdaki ellerime getirdi.

Tatlı İddiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin