Korkum ♦ Sığınağım

74 9 0
                                    

Hikayeme başlamadan öncee bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum.. Hepimizin başı sağolsun.

Değerli okuyucum sahmelek' e de yorumları ve beğenileri için teşekkürler :*

İlk hikayem ve bazen istemeden kusurlarım oluyor.. yine de okuyan tüm tatlışlara teşekkürleeer :* ve bol bol öpücükleer :*

#

(1 hafta sonra) Derin bir nefes al Elisa! Derin. Derin. Olanları unutmam lazım...

Yavaşça berkeye doğru ilerledim. Öylece duruyordu. Sarılmıyordu da. Sakince elimi aslının omzuna koydum ve onu geri ittirdim. Sonra da berkenin önüne geçip sırtım onun göğsüne değince durdum. Aslı bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Beni beklemiyordu galiba!

"Ne işin var senin burda! Hı! Ne yüzle gelirsin sen ya! " diye bağırdım sonra bunla da yetinmeyip bir adım atıp suratının tam ortasına bir yumruk attım! Neee tokat mı atsaydım! Berkeye sarılıyordu! Bi de ölümden döndüm o da var tabi. Berke birden beni kolumdan çekip arkasına aldı.. aslı da elini burnuna götürüp bağırmaya başladı

"Ya sen nasıl bir kızsın böyle.. eğer burnuma bir şey olursaa... seni var ya.. ah!" Tabi bi şey yapamicağını o da biliyor.

"Dua et de sert vurmadım.. kırardım o burnunu çık git (aslında küfürlüsü daha çok yakışır ama premses olmak hoşuma gitmeye başladı) bu evden! Sen ne hakla benim sevgilime sarılırsın yaaa ! (Berke ben bunu söyleyince öyle bir döndü ki... sonra da gülümsedi bende o sırada dudağımı ısırıyordum. ) yanii şey.. (yalancık bi öksürük ve bu sırada onun önüne geçip yine sırtımı göğsüne dayadım) beni öldürebilirdin. "

"Ama hala hayattasın.." derken sinsi bir gülüş yerleştirdi suratına. Al işte melike 007 bu ne kürekle vursan da düzelmez bu! Ben atağa geçince berke kolumdan tuttu ve arkamdan kafasını eğip aslıya baktı..

"Neden geldiğini bende merak etmeye başladım salona geç sen.. gelicem birazdan." Sakin ol.. ah o kadar öfkeliyim ki! O da bana gıcık bir bakış atarak arkasını döndü ve salona doğru ilerlemeye başladı. Berke de kolumdan tutup beni mutfağa getirdi.

"Neden burda bu! Beni öldürüyordu! Hiç mi umrunda değil! "

"Elisa! Ona yumruk atmak ne demek ya! Sen kızsın farkında mısın!"

"Ne yapsaydım hıı bende onu uçurumdan mı atsaydım!"

"Bana bağırmayı kes!"

"Sende o zaman beni...!" Ah. Beni ne! Sen sadece oyunun bir parçasısın küçük şey! Kendine gel. Kendimi gösterdiğim elimi yavaşça indirdim. Ve başımı da yere doğru eğdim.. haklıydı. Buna hakkım yoktu. Ya.. ya onu seviyorsa. Ve buraktan arsayı almak için.. ondan uzaklaşmak zorunda kaldıysa.

"Devam et seni ne?"

"Haklısın. Özür dilerim. Arsayı aldığın zaman haber ver.. sonra da.. ben.. ben bikaç gün sonra ayrılırım senden. Gidip üstümü değiştirip çıkarım.. üzgünüm." Sonra sustuk. Bende çıkıp gittim. Yukarı geldiğimde yatak hala dağınıktı. Oturup sakinleşmeliyim. Ama ağlamak istiyorum. Neler oluyor bana yaa! Ben ağlamam ki hiç.! Dedem.. onu çok severdim. Ama o öldüğünde bile.. bekledim. Kimselerin beni görmediği anı bekledim. Ve işte.. bu salak evde... bu salak çocuk yüzünden oturmuşş.. üstümü değiştirmek için ayağa kalktım. Ah nalet! Kıyafetlerim burcuda! Zaten bu evden çıkıp gitsem iyi olucak.

Aşağı doğru indim. Ve mutfağın önünden geçerken içeri baktım. Hala bıraktığım yerdeydi. Öylece tezgaha dayanmış duruyordu. Kapıdan geçtim.. ah! Hayır elisa dönme! Hayır! Ve döndüm. Sonra yavaş adımlarla ona ilerledim. Kafasını kaldırıp bana baktı.. göz gözeydik. Tam karşısına geçip kafamı eğdim. Bağlama tokamı bi kez çekip bıraktım. Çünkü bunu hak etmiştim.

Tatlı İddiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin