Kıskanç Prens

87 7 0
                                    

Korkuyorum. Aslında saçma sapan hayallerim, anlamsız korkularım, umursamaz bi halim vardır ama o eğlenceli kafası güzel kız artık yok gibi. Belki de fazla tepki verdiğimi düşünebilirsiniz. Ama her şeyim dediğim birinin hakkında böyle bir şey öğrenmek... annem hep çok güçlü bir kızsın derdi. Belki bu kadar da güçlü değilimdir.

Evin önünde durup anılarımızı düşündüm. Abimle... her şeyimi onunla paylaşıp her şeyi onunla yaptığım. Abim. Aslında kızgınlığım ertesi güne geçti ama... bu bu başka bir his. Onun öz abim olmaması elbette ki hiçbir şeyi değiştirmez en fazla artık neden benim çirkin onunsa yakışıklı olduğunu çözebiliyorum. Sadece kırıldım. Bu yaşıma kadar susmalarına! Çok kırıldım.

"Kızım.."

"Meraba anne. " hoff çok özledim seni.
"Elisa? Sen.. şey ben bugün geliceğini bilmiyordum. Nasılsın? Ya da saçma mı oldu .."

Abim genelde saçmalamaz. Durun bi saniyee.. (biliyorum hala duruyosunuz ama böyle araya girmek çok eğlenceli napiyim gıcığım.. hihi) aslında abim hiç saçmalamaz.

"Tolga... (yanlış anlamayın bu ciddi konuştuğumda kullandığım bişi.. özlükle alakası yok!) Oturalım mı.."

"Ta tamam. " koltuklara oturduk. Annemle abim 3 lüye geçtiler bende yanındaki tekliye oturdum. Ah tabiside halının desenlerini incelemiyorum.!!

"Tamam.. size kızgın değilim. Buna hakkımda yok zaten. Kızmadım yani. Öylece gittiğim için de özür dilerim. Çok düşüncesizim. Bu söylenmesi kolay bişi değil. Seni hep öz abim gibi görmemi istedin. Ama yanlış yaptın. Çünkü sen benim abicimsin. Hemde ister öz ol ister başka bişi! Sadece kırıldım. Yanii"

"Elisa.." abim kalkıp içeri gitti. Sonra içeri elinde kocaman bi market poşetiyle girdi. "Al.. biliyorum kırıldın. Ama düşündüm kii.. Şekerler kırılınca ancak şekerlerle yapıştırabilirsin. " sonra poşetin içine baktım.

"Pamuk şeker bile vaaar!" Sonra ona baktım. "Sen sahip olabileceğim en mükemmel abicimsin." Sonra da sımsıkı sarıldım. Annemle de sarılıştık. Bi ara burak aradı ve yalvarıp beni ikna ederek haftasonunu dağ evinde geçirelim dedi. Abicimi de davet ettiği için izin almakta zorlanmadık.

"Cadı bişi sorcam sana?"

"Ya acaba şu cadı şeysini kullanmayana kadar da mı küssem hı!"

"Kusura bakma.. onu hiçbir şekilde değiştiremezsin. Şuu burcu var ya.. cansu dimi?"

"Evet ama sakın yazma! Buraktan hoşlanıyo çünkü! Çok sapşirozlar burak onu kardeş gibi görüyo.. gerçi bazen cansu da öyle gibi duruyo ama neyse!"

"Hmm.. yok zaten tipim değil de ben başka bişi dicektim.. evleri berkelere yakın mı!"

"Abiii!" Sonra yastığımı yüzüne fırlattım.

"Sen kavgayı özlemişsin heralde küçük karadeniz! "

"Ya bana öyle seslenmeee! O dedemin lafıydı!! Seni boğucaaam!" Sonra biz boğuşurken ben terasa kaçtım ve savaşımıza tirip de katıldı. Sonuç elbettesi ben kaybettim. Yerde yüzüm tirip tarafından yalanırken abimin elleri tarafından acımasızca gıdıklanıyordum. "Dur telim çalıyo!"

"Hazır mısınııız?"

"Cansu bak ben tırsıyorum. Yani emin misin bak araba kullanabiliyosun dimi eminsin!"

"Elisaaa! Aa bak dur. Korkuyosaan sen otobüse bin bizde abinlee.."

"Geliyoruz minik askıntı bekle!" Annemede veda edip aşağı indik.

Tatlı İddiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin