Everything Has Changed - Uyumsuz FanFiction

Bu Kim?

"Bak işte bu çok güzel oldu." Diyorum aynada gözlerimiz buluşan Christina'ya.

"Sanki bel bölgesi biraz fazla mı bol ?"

"Ay yeter artık Chris. Sabahtan beri bu kaçıncı model ve sen sürekli her birine kusur bulmaktan başka bir şey yapmıyorsun." Diye azarlıyorum Christina'yı.

Neredeyse 4 saattir butikteyiz ve Christina için uygun gelinliği arıyoruz.

"Ay peki tamam kızma. Seninde başına gelsin o zaman görürüm ben seni. Sahi Tobias'la artık gelecek için bir şeyler planlamıyor musunuz ?" Diye sorunca Christina, birden duruyorum. Böyle bir şey daha önce ikimizin de aklına gelmedi. İkimizde şuan için birbirimizle olmaktan mutluyuz. Peki ya sonra?

"Hiç konuşmadık." Diyorum Christina'ya. "Aslında çok aceleci davranmıyoruz. Belki ikimizde kendimizi daha hazır hissetmiyoruzdur." Diye yanıtlıyorum. Ama kendim düşünmeye başlıyorum ki Christina düşünceleri sanki aklımdan alıp dile getiriyor.

"Yapma Tris! Ne için hazır hissetmiyorsunuz ? Zaten aynı evde yaşıyorsunuz, binevi evli hayatı içindesiniz. Ama sıfat olarak ' Evli ' mi olmak istemiyorsunuz?"

Christina durduk yerde bir şekilde aklımı karıştırmayı başarıyor.

"Sizde mi bu yüzden bu kadar acelecisiniz Peter'la ?" Diye soruyorum Christina'ya." Evli sıfatını çabuk kapmak için mi?"

"Aa! Yapma Tris." Diyor. "Bizim durumumuzu biliyorsun. Peter çok istekliydi. 'Evli' sıfatına sahip olursak birbirimize daha yakın olabileceğimizi söyleyip duruyordu." Diyince Christina onu daha çok anlıyorum. Peter'in bakış açısını düşünmeye başlıyorum. Eğer bizde Tobias'la evli olursak birbirimize daha mı yakın oluruz ?

Daha nice böylesi sorular kafamda dolaşırken arkadaşımın sesiyle irkiliyorum.

"Bence de bu en güzeli oldu. Çok beğendim üstelik,belinede bi tamirat yaptırdık mı tamamdır. Hadi şimdi sana bir şeyler bakmaya başlayalım."

"Bence hiç benle uğraşmayalım. Sen beğendiysen alıp çıkalım hadi."

"Yok ya. Olmaz öyle şey. Gelinin kız kardeşinin giyeceği şeyler en az gelin kadar konuşulmalı." Diyerek beni doğruca abiye bölümüne sürükledi canım arkadaşım.

***
Eve döndüğümde Tobias'ın eve gelmesine neredeyse 2 saat vardı. Yemek yapma düşüncesi ile mutfağa doğru yöneldim. Fakat buzdolabının tam takır olması bende küçük bir hayal kırıklığı yaratsada markete gidebilecek kadar zamanımın olması isteğimi geri getirdi. Çabucak üzerimi değiştirerek marketin yoluna koyuldum.

Şehirin neredeyse en büyük alışveriş merkezi evimizin 300 metre ilerisinde. Yeni yeni açılmaya başlamış olan kafeler genellikle burayı tercih ediyor. Böylece insan kalabalığı da en çok burada birikiyor.

Markete girdikten sonra ilk önce manav reyonunu gözüme kestirip gerekli meyve ve sebzeleri alıyorum. Daha sonra marketin içini hızlıca turlayıp ihtiyacım olabilecek malzemeleride aldıktan sonra kasa sırasına ilerliyorum. Eve gitmek için dışarı çıkarken kafelerin bulunduğu taraftan yürümek istiyorum. Masalarda arkadaşları veya aileleriyle oturup, gülüşüp sohbet eden insanları görmek bana mutluluk veriyor. Tam yolun sonuna geldiğimde karşıdaki masadaki adam gözüme çarpıyor. Tobias bu. Yanında da oldukça güzel bir kadın oturuyor. Oldukça derin bir sohbetin içerisindeler. Kadın o sırada ne anlatıyorsa Tobias kahkahayla gülmeye başlıyor.

Dayanamayıp yanlarına doğru ilerliyorum. Tobias beni görünce ilk başta şaşırıyor. Sonra ayağa kalkıp "Tris, tatlım ne arıyorsun burada?" diye soruyor.

"Bir şey aramıyorum. Markete uğramıştım." diyorum elimdeki poşetleri göstererek."Geri dönerken de seni görünce merak ettim. Bizi tanıştırmayacak mısın? Kim bu bayan ?" diye soruyorum bende kadına doğru dönüp. Şimdi daha iyi seçebiliyorum, oldukça güzel bir kadın bu. Simsiyah saçları sıkı bir şekilde toplanmış, masmavi gözlerine de çekilen siyah kalem oldukca çekici göstermiş. Böyle güzel bir kadını Tobias'la başbaşa gördüğümü düşününce gerilmeye başlıyorum.

"Hemen tanıştırıyorum." diyor Tobias. "Tris, bu Mayra. Ofisteki yeni asistanım."

Evet uzun bi aradan sonra ikinci bolum. Aslında hazırdi fakat biraz daha uzatmak istedim.sonraysa artık yayınlamak istiyorum deyip attım. Birde bi ricam olacak bölümü okuduktan sonra bide oy verirseniz emin olun beni daha daha mutlu edersiniz. Cunku hikayemizin oy aldığını görmek sizi mutlu ve motive ediyor.
Okuduğunuz için teşekkürler.